France перевод на французский
5,493 параллельный перевод
Barcelona'da da iki oğlum var. - Kızım da Fransa'da.
J'en ai deux autres à Barcelone et ma fille en France.
Londra'da Cerrahlar Kraliyet Koleji Başkanı Sör William MacCormac'in hocalık yaptığı St. Thomas Hastanesi'nde ve Fransa'da Albert Calmette'nin hocalık yaptığı Pasteur Enstitüsü'nde eğitmenlik ve hekimlik yaparak geçirmiş.
Thomas de Londres sous les ordres de Sir William MacCormac, Président du Collège Royal de Chirurgie à l'institut Pasteur en France sous les ordres d'Albert Calmette.
Pekâlâ, ilk aday 13. yüzyıldan, Fransa'dan geliyor.
Le premier candidat nous vient de la France du 13e siècle.
Will bugün Fransa'ya doğru yola çıkıyor.
Will part aujourd'hui... en France.
Kimisi cehennem der, kimisi yeraltı dünyası der ben Fransa diyorum.
Oui. Certains l'appelle l'enfer, d'autres le monde inférieur. J'appelle ça la France.
Fransa'daki son liman ziyaretimizde kız arkadaşıma geri gelip birlikte Paris'i gezeceğimize söz vermiştim.
À notre dernier accostage en France, j'ai promis à ma petite amie qu'on reviendrait visiter Paris ensemble.
Fransa'ya ne olduğunu gördünüz.
Vous avez vu ce qui s'est passé en France.
Çok tuhaf bir eğlence anlayışınız varmış Amiral. Fransa'ya nükleer füze göndermek...
Vous avez une drôle de façon de fêter ça amiral... tirer un missile nucléaire sur la France.
Sence oraya gideceğimizi bildiği için projemde Fransa'yı seçebileceğimi söylemiş olabilir mi?
Tu crois qu'elle m'a dit de choisir la France pour mon projet parce qu'elle savait qu'on irait?
İngiltere'den, Fransa'dan, Rusya'dan benim kahramanımı arayacaklar.
L'Angleterre, la France, la Russie... Tout le monde voudra mon héro!
Mısır doğumluymuş, Fransa'da hiç akrabası yok.
Égyptienne, pas de famille en France.
Sonuçta Fransa'daki 17. yüzyıldan kalma bir şatoda evlenip içeriye altı tane beyaz atın çektiği posta arabasıyla gireceksen çıkışın da görkemli olmalı.
Ben, ouais, je veux dire, quand tu te marie dans un château du 17 ème siècle en France et que tu arrives dans une diligence tirée par six chevaux blancs, Tu dois faire une sortie impressionnante.
Kendisini ve halkını koruyacak bir bağ kurmak amacıyla Fransa'nın gelecek kralıyla evlenmek üzere Fransa'ya gönderildi.
Elle est envoyée en France pour y épouser le prochain roi, pour se sauver ainsi que son peuple, un lien qui devrait la protéger.
Yakalanıp, Fransa sarayına geri götürüleceğiz.
On va être capturés et ramenés à la Cour de France.
Öylece yok olmuş olamazlar.
- doivent toujours être en France, mais... - Ils n'ont pas pu disparaître.
Fransa'daki birçok insan gözünü Mary'ye dikti.
Seules quelques personnes en France ont posé les yeux sur Mary.
Bana güvenemeyeceğini, Fransa'nın çıkarlarına, benim çıkarlarımdan.. ... daha fazla öncelik verdiğimi söyledi.
Elle a dit qu'elle ne pouvait pas me faire confiance pour faire passer ses intérêts avant la France.
Sen hiçbir zaman Fransa'yı yönetmek istemedin.
Vous n'avez jamais demandé à diriger la France.
Eğer içerideki Fransa'nın piç oğlu olmasaydı kapıyı çalan hancı olurdu.
Et bien, si ce n'est pas le fils Bâtard de France.
Hayır, bunun Fransa'nın seni İngiltere tahtına hak talep etmek için zorlaması yüzünden olduğunu söylüyorsun. Ya da benim sadıklığımın ülkeme yalan yalan söyleyip sana söylememem yüzünden olduğunu.
Non, selon vous c'est à cause de la France qui vous harcèle pour que vous revendiquiez le trône d'Angleterre, ou parce que ma loyauté va à ma nation et non à vous.
Fransa'daki itibarım umurumda değil.
Je ne que faire de ma réputation en France.
Gecikmeden Fransa'nın gelecek kralıyla evlenmemi istiyorlar.
Ils veulent que j'épouse le futur roi de France sans attendre.
Fransa'nın gelecek kralı ile evleneceksin yoksa babamın İngiltere için başka şansı kalmayacak.
Vous allez épouser le prochain roi de France ou il perdra toute chance d'avoir l'Angleterre.
Onu yasallaştırın ve Fransa'nın gelecek kralı yapın.
Légitimez-le et faites-en le futur Roi de France.
O kraliçe olmadığı sürece, İngiltere'nin kontrolünün Fransa'da olması onun umurunda olur mu sanıyorsun?
Vous pensez qu'elle s'intéresse à la France qui contrôlerait l'Angleterre quand elle ne sera plus Reine?
Yani, İngiltere, İskoçya ve Fransa'yı birleştirirken genç bir kızın kaprisi yüzünden elimin kolumun bağlanmasını ve burada tutulmamı nasıl açıklarsın?
Je veux dire, comment sinon expliquez vous qu'au moment d'unir l'Angleterre, l'Écosse et la France, Je sois ici pris en otage par les caprices d'une adolescente?
Fransa, İskoçya ve İngiltere'nin gelecek kral ve kraliçesi adına.
Aux futurs Roi et Reine de France, Ecosse et Angleterre.
O zaman Fransa'dan git, yokol ve asla dönme.
Alors quittez la France, disparaissez et ne revenez jamais.
Fransa'nın gelece kraliçesine bir tavsiye.
Un conseil pour la prochaine reine de France.
Ben, Fransa Kralı.
Moi, Roi... de France.
Babam Roma'dan döner dönmez, İngiltere kraliçesi ölmeden Fransa ve İskoçya'yı birleştirmek için anlaşmayı garantilemek isteyecektir.
Aussitôt que mon père rentrera de Rome, il voudra boucler l'arrangement, France et Ecosse unies, avant la mort de la Reine d'Angleterre.
Bu da Fransa'dan ta buralara kadar gelen şampanya.
Ce champagne vient de France!
Selam dostlar!
Bonjour la France.
Peki ülkeye dönüşünüzde bunu... formla belirttiniz mi? Fransa'dan aldım.
Je l'ai ramené de France.
Guvernörler Kurulu ile İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya'nın İcra Direktörleri gelecekti.
Le conseil d'administration et les administrateurs d'Angleterre, France, Allemagne et Espagne.
Donanmaya yazıl, hayatını kurtar. Hatta sırtında çanta Fransa'da aylaklık et.
Merde, enfile un sac à dos et pars traîner en France.
Air France'da 31 yaşında normal bir hostesim.
Une simple hôtesse d'Air France de 31ans.
Nerelere gittin? Her yere gittin mi?
France, Allemagne, Espagne, Maroc.
Aşırı sıcak çünkü.
À quoi ça ressemble, la France? C'est plein de français.
Fransaya kendisini ve halkını kurtaracak..
Elle est envoyée en France pour y épouser le futur roi.
Fransa kraliçesi şunun bilinmesini istiyor ki, hiçbirşey iptal olmadı.
La reine de France veut faire savoir que rien ne sera annulé.
Catherine Medici yaşadıkça Fransa'da sanat yaşamaya devam edecek Ve bunun uzun sürmesi niyetindeyim.
Les arts en France vivront, aussi longtemps que Catherine de Médicis vivra, et j'ai l'intention que ce soit un long, long moment.
balta kelleni uçururken orda olacağım... Bash'ımla beraber... : ) Fransa'nın bi sonraki kralıyla.
Quand la hâche tombera sur votre cou, je serai là... avec Bash... le futur roi de France.
ölüm yerine cezan, Fransa'dan sürülmek olacak.
Au lieu de la mort, ta punition sera l'exil hors de France.
Fransa'ya hükmederken, bir katoliğin, İngiltere'yi alması neye yarar?
A quoi bon réclamez l'Angleterre catholiquement alors que l'hérésie est abondante ici en France?
Şansın varken Fransa'yı terk etmeliydin!
Vous auriez dû quitter la France pendant que vous en aviez la chance!
Fransa'nın, İskoçya'nın ve İngiltere'nin gelecekteki kralı ve kraliçesine.
Aux futurs roi et reine de France, d'Écosse et d'Angleterre.
Ne diyorsun sen? Fransa'dan uzağa gönderilmeliler.
Les envoyer loin de la France.
Fransa veliahtına benzediğimi söylerler. Sadece biraz daha uzunum.
On me dit que je ressemble au Dauphin de France... mais en plus grand.
* Öyle.
L'équivalent du jeu de la gamelle en France. Oui.
- Fransa çoktan yok olmuştu zaten.
La France était déjà morte.