Francie перевод на французский
420 параллельный перевод
Belki bugün, alt merdivenlerden yukarı doğru temizlemeye başlarsam benim için de özel bir gün olur. - Gözün üzerinde olsun, Francie.
Pour changer, je vais faire les escaliers.
Çok daha iyi. Sence de, değil mi Francie? Hayır, hissetmiyorum!
Tu as l'air de te sentir bien mieux!
Büyük ihtimalle yoksullar mezarlığı demek. Sağ ol Francie. Olacağı bu.
Elle ira à la fosse commune.
Her şey, güzel olacak. Sissy teyzen iyi bir kadın Francie.
Ne t'en fais pas pour ta tante, tout ira bien.
- Anne? - Evet, Francie?
Comme d'habitude!
- Yiyecek bir şey mi getirdin baba?
Du café, Francie.
Francie bana biraz kızgın. Çünkü...
Francie me boude.
Francie, yarım saattir pencereden dışarı bakıyorsun. Bir şey yapmaya karar veremiyor musun?
Que regardes-tu à la fenêtre?
Ne demek istediğini açıkça söyleyemez misin Francie?
Que veux-tu dire?
Francie, böyle şeylerden söz ederken lafı dolandırmayı kesmeni istiyorum. Doğru değil. Bir şey söyleyeceksen, açıkça söyle.
Parle franchement, que veux-tu dire?
Ayrıca, Neeley ile aynı sınıfta olup ona göz kulak olsun diye Francie'yi okula bir yıl geç gönderdik.
Nous voulions que Francie et Neeley soient dans la même classe.
"Takdirlerinize", nasıl heceleniyor, Francie?
Comment épelles-tu "apprécierais"?
Bence aptalca bir şey ama Francie, babamın her zaman nasıl hoş ellerin olduğundan söz ettiğini söyledi.
Je trouve ça idiot. Mais papa parle toujours de tes belles mains.
Dediğim gibi, sana... Mutlu Noeller, Francie.
Comme je disais...
Sonrasında, Francie okuldan ayrılıp kendine bir çalışma belgesi çıkarmalı.
Après, il faudra que Francie quitte l'école et travaille.
Sonuçta Nolan ailesinden biri mezun olabilecek. Francie de mezun olmaya çok yaklaştı. Bu da bir şeydir.
Quoi qu'il en soit... un seul membre de la famille Nolan pourra poursuivre ses études.
Francie, canım, nereye gidiyorsun?
Où vas-tu?
Seninle konuşmak istiyordum, Francie.
Je voulais te parler.
Artık ikinize hem annelik, hem babalık yapmalıyım Francie.
Je dois être à la fois ton papa et ta maman, maintenant.
Artık gitmeliysen, ben, Francie...
Si tu tiens à sortir...
Düşündüm de, belki Francie ve Neeley okuldan sonra öğleden sonraları ve Cumartesileri gelip yanımda çalışabilirler.
Si vous consentiez à ce que... Neeley et Francie travaillent pour moi, après l'école.
Ve haftalık $ 4, bebek gelene kadar bizi idare eder. Francie de okulunu bırakmak zorunda kalmaz. Devam edip ikisi de mezun...
Les 4 dollars nous feront vivre jusqu'à la naissance du bébé, et Francie pourra rester à l'école.
Senin için uygun mu, Francie?
Ça te plaît, Francie?
Yazmanı istiyorum, Francie.
Tu vas lui écrire.
Seninle konuşmak istiyorum, Francie.
Je voudrais te parler.
Sana ihtiyacım olacak Francie.
J'aurai besoin de toi, Francie.
Sana güveniyorum, Francie.
Je compte sur toi.
Bana çok iyi bakıyorsun, Francie.
Tu me soignes bien.
- Bana bir şey oku, Francie.
Lis-moi quelque chose.
Bu şekilde kaleme alman çok güzel, Francie.
Comme tu le comprenais bien.
Piyanonun tozunu almayı unutmazsın, değil mi, Francie?
Tu n'oublieras pas d'épousseter le piano?
- Neredesin, Francie?
Où es-tu, Francie?
- Francie, çiçeklerini unutmuşsun.
Tu as oublié tes fleurs!
Mezuniyet günü için Francie'ye.
Pour Francie, en ce grand jour.
- Pekala, Francie.
Ne t'en fais pas pour ça.
Bayan Francie Nolan.
Mlle Francie Nolan.
Francie'nin yaşında olsam, gerçek olduğunuza bile inanmazdım.
Si j'étais Francie, je me dirais : "Trop poli pour être honnête".
Bana Francie demenin zamanı geldi.
Et appelez-moi Francie.
Neden Francie sizden kuşkulandı bay Burns?
Pourquoi, diable, Francie vous suspecte-t-elle?
Francie biliyor olmalıydı. Bu gün tahmin etti.
Francie avait dû vous repérer...
Francie Stevens mıydı?
Francie Stevens.
Planının bu kadar iyi işleyeceğini bilmiyordum Francie. Ama aferin.
Je ne pensais pas que votre plan réussirait aussi bien!
Galiba sandığım yalnız kurt değilim Francie.
Et je ne suis pas le loup solitaire que je croyais!
Tanrım, Francie, bulaşıklarla işin daha bitmedi mi?
Tu vas réveiller ton père.
Francie bana Sissy'nin tekrar aynı şeyi yaptığını söyledi.
Il paraît que Sissy s'est remariée.
Francie, fazla kitap okuyorsun. Selam millet.
Tu lis trop!
- "Nakil" nasıl heceleniyor Francie?
Toujours les grands mots!
Bay McGarrity'nin kahve isteyip istemediğini sor Francie.
Offre une tasse de café à M. Garrity.
Sodan nasıl, Francie?
- C'est bon?
- Aklından geçen ne? Geri ver.
- Quoi donc, Francie?
Francie olanları söyledi mi?
Vous avez vu Francie?