Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ F ] / Frances

Frances перевод на французский

852 параллельный перевод
- Demek buradasın Frances.
- Te voilà, Frances.
Öyle bir niyetim yok Frances.
Je ne veux pas t'humilier, Frances.
Frances, onurunun aşkına.
Frances, au nom de ta fierté.
- Frances, Iütfen.
- Frances.
Senden kaçmaya çalışmıyorum, Frances.
Je ne cherche pas à t'éviter, Frances.
Dur biraz, Frances, acele karar vermeyelim.
Un moment, Frances, ne soyons pas pressés.
Frances, çocuklar bekliyor...
Frances, les enfants attendent...
- Kabul ediyorum, Frances.
- Je l'ai reçue, Frances.
Mutsuzsan, Frances, derinden üzgünüm ama yemin ederim, sana isteyerek asla acı çektirmedim.
Si tu es malheureuse, je suis désolé, mais je te jure que je ne t'ai jamais voulu de mal.
Tanrı aşkına, Frances. - Theo!
- Au nom du ciel, Frances.
Frances!
- Frances!
Üzgünüm, Frances.
Je suis désolé, Frances.
İmza, Frances, Düşes Praslin. "
Signé, Frances, Duchesse de Praslin. "
Tatminkarlıktan daha fazla, Frances.
C'est plus que satisfaisant, Frances.
Sana haksızlık ettim, Frances.
J'ai été injuste envers toi, Frances.
Düşes Frances Praslin. "
Frances, Duchesse de Praslin. "
- Merhaba, Frances.
- Bonjour, France.
Bunun ne olduğunu biliyor musun, Frances?
Savez-vous ce que c'est?
- Ama bize ihanet etti, Frances.
- Elle nous a trahis. - Elle n'a pas trahi.
Ona anlatmış, Frances. Bizden bahsetmiş.
Mais elle lui a révélé notre existence.
Bu şiirin veznini kim biliyor? Frances Nolan?
Qui sait à quel groupe appartiennent ces vers?
Anlamını bilmek zorunda değilsin, Frances, sadece ölçüsünü bil.
Nous ne nous occupons que de la versification.
Korkarım söylediğin hiçbir şeyi anlamıyorum, Frances.
Je ne comprends pas ce que tu veux dire.
Sınıf, bu Frances Nolan.
Je vous présente Frances Nolan.
Sıran burası olacak, Frances.
Voilà ton pupitre.
Bu yaptığın çok güzel bir şey, Frances. Ama o kadar kişinin hayatını kurtaramayacak kadar küçük.
Une bonne pensée, mais... une bien petite tarte pour sauver tant de vies.
Tıpkı yazdığın bazı çok hoş kompozisyonlar gibi, Frances.
Comme quelques-unes de tes bonnes rédactions.
Frances Randolph'un imdat çığlıkları duyuldu.
Frances Randolph appelle au secours.
- Frances Randolph ile tanıştın mı?
- Connais-tu Frances Randolph?
Laurel Gray, bu da Frances Randolph.
Laurel Gray, voici Frances Randolph.
BAYAN FRANCES FRYER - BU GECE
CE SOIR, MLLE FRANCES FRYER
BAYAN FRANCES FRYER
MLLE FRANCES FRYER
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Conformément à la politique de la Jarretière Dorée, qui s'efforce d'amener à Deadwood les meilleures distractions, sans regarder à la dépense, j'ai le grand plaisir de vous présenter maintenant la plus belle, la coqueluche de New York, Mlle Frances Fryer!
Bir süre sonra şımarırsınız, Frances!
Vous vous y ferez vite. Frances!
Frances 15 yıldır onunla birlikte.
Frances travaille pour lui depuis 15 ans.
- Büyük bir zevkle, Miss.Frances.
- Avec grand plaisir, Mlle Frances.
Günaydın, Miss Frances.
Mlle Frances.
Miss Frances'i de alabilir miyiz? Ne dersiniz?
Ça ne vous gêne pas de déposer Mlle Frances?
Sizi nerede bırakayım, Miss Frances?
Où dois-je vous déposer Mlle Frances?
Gördüğünüz gibi, Miss.Frances bu hafta sonu kendi başına Venedik'e gidiyordu ben de düşündüm ki, bizimle gelmesi eğlenceli olacak.
Frances doit elle-même aller à Venise ce weekend... et j'ai pensé que ce serait amusant si elle venait avec nous.
- Frances!
- Frances!
Miss Frances'le birlikte geldik.
Je suis venue avec Frances.
- Günaydın, Miss Frances.
- Bonjour, Mlle Frances.
Beni rastgele mi izledin, Miss Frances?
Ne seriez-vous pas en train de me suivre, Mlle Frances?
Sevgili Miss Frances, hayatım, kariyerim keşfettiğim gerçekler doğrultusunda kuruludur asla arzulu düşünceler üstüne değil.
Ma chère Mlle Frances, ma vie, ma carrière ont été bâties en faisant face aux difficultés qui surviennent, jamais en faisant des vœux pieux.
Sırtına bir tokat mı atayım, Miss Frances, yoksa bunun için garsonu mu çağırayım?
Dois-je vous taper dans le dos ou appeler le garçon pour le faire?
- Aslında, Miss Frances.
- Vraiment, Mlle Frances.
Miss Frances, lütfen arkana yaslan.
Mlle Frances, étendez-vous.
Sevgili Miss Frances, lütfen biraz dinlenmeye çalış.
Ma chère Mlle Frances, essayez de vous reposer.
Miss Frances?
Mlle Frances?
Siz kimsiniz?
Frances Garland.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]