Geçen перевод на французский
45,735 параллельный перевод
İkincisi geçen haftaki Marcy'nin MRI'ın ne olduğunu bilmediğinden eminim.
Deuxièmement, je suis plutôt sûr que la "Marcy de la semaine dernière"
Geçen gece kütüphanenin dışında olanları gösteren güvenlik kamerası görüntülerini aldık.
On vient de recevoir ces enregistrements de l'autre soir à l'extérieur de la bibliothèque.
Geçen gece o istibarat memuru seni üzecek şeyler mi söyledi?
Cet officier des renseignements t'a dit quelque chose qui t'a énervé hier?
Geçen hafta, bir grup işçi bodrumda 1945 bombardımanında atılan 900 kg'lık bir bombayı tesadüfen buldular.
La semaine dernière, des ouvriers sont tombés sur une bombe sûrement larguée durant le bombardement en 1945.
O'nu daha geçen hafta görmüştüm, ve inanması çok zor...
Je l'ai vu la semaine dernière, c'est difficile à croire...
Avukat olmak için yaptığım bir sürü plan vardı. İşler de yolunda gidiyordu. Sonra geçen gece internete girdim ve... ve ve...
J'avais tous ces projets de devenir avocate... et je me débrouillais si bien... puis hier soir je suis allée sur internet et...
Hangisi daha etkileyici bilmiyorum. İçmeden geçen üç yıl mı, ağlamadan geçen bir hafta mı.
Je ne sais pas ce qui est le plus impressionnant, trois ans sans boire ou une semaine sans pleurer.
Çoğunlukla at yarışı oynarım, ama geçen gece, "I Spy" ın bir oyununda 60.000 dolar kaybettim.
Et hier, j'ai pas mal perdu au jeu "Trouvez l'erreur."
Paper Boi, geçen Salı günü Twitter'da girdiğin bir polemikte fazlasıyla kışkırtıcı açıklamalarda bulundun.
Paper Boi, mardi dernier, vous avez fait de nombreux commentaires plutôt incendiaires sur Twitter.
- Şarkılarınızda geçen bir söz değil mi bu?
N'est-ce pas une parole d'une de vos chansons?
Sanırım geçen yılki deprem de sırtını yere getirememiş.
Le séisme de l'an dernier n'a rien arrangé.
Geçen ay Angel Island ve Golden Gate arasında gidip gelerek o zorluğu aştım. Sığ yerlerde yeterince yan yatamadım ve teknenin yanındaki jelkot sıvanın anasını ağlattım.
Je dirigeais cette barque... entre Angel Island et le Golden Gate le mois dernier, et je n'ai pas été assez réactif sur les hauts fonds... du coup, j'ai salement éraflé le revêtement de la coque.
Geçen gece otel odasında bilisayarında senin elektronik postalarını okuyordum.
L'autre soir à l'hôtel, j'ai lu tes mails sur ton portable.
Ama geçen akşam bunu konuştuk.
Mais hier soir, on... on a parlé.
Neler oluyor sana böyle çözemiyorum. Yardım etmek için neler yapıyorum. Ve tek elime geçen bahaneler ve özür dilemeler...
Je ne comprends pas ce qu'il se passe, et je fais de mon mieux pour t'aider, et tout ce que j'obtiens en retour c'est des excuses, et...
Ha bire senin için neler çabalıyorum. Tek elime geçen bahaneler ve özür dilemeler...
Je fais tout pour toi tout le temps, et tout ce que j'obtiens en retour c'est des excuses.
Geçen yıl bir kıza tecavüz ettiği şeklinde etrafta söylentiler dolaşıyor.
Il y a une rumeur qui tourne disant qu'il a violé sa copine l'an dernier.
Geçen gün dairesine gittim ve onun snowboard'u hala oradaydı.
Je suis allé à son appartement l'autre jour, et son snowboard était encore là.
Geçen mayıstaki olaylardan evvel hatırladıklarınızla başlayabiliriz belki.
Nous pourrions commencer par vos plus anciens souvenirs de l'événement de mai dernier.
Geçen gün tekerlekli sandalyedeki kadınla ilgili yazdığı bir şeyi görmüştüm.
J'ai lu son article il y a quelques jours sur la femme en chaise roulante.
- Doğru. İlk nerede duyduğunu bilmiyordu ama geriye doğru aradığımızda etiketin asıl olarak ilk kullanımı geçen hafta sonu gözüküyor.
Elle ne savait pas qui avait commencé, mais si on remonte le fil, la 1re utilisation du hashtag remonte au week-end dernier.
- Geçen gece çok işe yaradı sanki bu.
- Vous avez bien réussi hier.
- Geçen sene.
- L'année passée.
Biraz araştırdım ve Shou Saito'nun geçen sene bir bilgisayar beyin arayüzü için patent aldığını öğrendim.
J'ai creusé un peu et Shou Saito a déposé un brevet pour une interface cérébrale, l'année passée.
Geçen sene beş kişi kaybolmuş.
Cinq personnes ont disparu l'année passée.
Bunu geçen hafta tavan arasında buldum.
J'ai trouvé ça dans le grenier la semaine dernière.
Her geçen gün hayatıma devam etmeye çalışıyorum.
J'essaie de passer à autre chose, de jour en jour.
Her geçen gün daha da büyüyoruz, istersen, getirdiğin her şeyi alabilirim.
On se développe de plus en plus, et si tu le souhaites, je peux t'acheter tout ce que tu ramènes.
Geçen sene eşi öldü.
Sa femme est morte l'an dernier.
Bunu Frankie'yle geçen hafta yaşadık.
On a vécu ça récemment avec Frankie.
Geçen bunca sürede epey ağzına aldığını biliyorum.
Je sais que tu as... sucé pas mal de bites, hein?
Geçen ay gittim. Dur göstereyim.
Je vais te montrer.
- Teşekkürler. Geçen Kerry Clopton'la karşılaştım.
J'ai revu Kerry Clopton.
Geçen hafta 30 polis öldürdü.
La semaine dernière, trente policiers ont été assassinés de sang-froid.
İstihbarat birimimiz Manrique Bölgesinde, Escobar'ın adamlarından biri olan Jairo ile hasta olan annesi arasında geçen bir konuşmayı yakaladı.
Notre service des communications a intercepté des appels, dans le quartier Manrique, entre Jairo, sicario d'Escobar, et sa maman qui est malade.
Karşı koyması her geçen gün daha da zorlaşıyordu.
Et il devenait difficile pour lui d'y résister.
Onu avlamakla geçen onca zamanın ardından... Şimdi Pablo kahrolası Escobar'a böyle yukarıdan bakıyorum.
Tout ce temps passé à le traquer, et tout d'un coup, j'avais ce putain de Pablo Escobar sous les yeux.
Buradayım çünkü beyler şu tırın arkasında sizin McLaren ve Porsche'yi geçen senenin parçasıymış gibi gösterecek bir şey var.
Je suis ici parce que, messieurs, j'ai à l'arrière de ce camion quelque chose qui fera que ta McLaren et ta Porsche ressembleront à des vestiges du passé.
Geçen ayki Lyft faturası 500 dolar civarındaydı.
Le mois dernier, j'en ai eu pour 500 dollars.
Geçen sene şeker içermeyen şekerlerden vermişti.
Il donne des trucs sans sucre.
Ne bileyim, geçen gün ondan bahsettiğin için sordum.
Pour rien. Tu parlais d'elle, l'autre jour.
Geçen sene nasıl Supergirl olacağımı düşünürken bu sene...
L'an dernier, je devais apprendre à être Supergirl, maintenant...
Yapman gereken tek şey geçen her anı mutlu kılmak.
Tout ce que vous avez à faire c'est de rendre cette instant heureux.
Geçen hafta alçısını çıkarttılar. Çok eğleniyoruz.
On lui a enlevé son plâtre la semaine dernière.
Geçen her gün bir gelişmedir.
Chaque jour est un progrès.
Geçen yıl Noel'de salon dansı kursuna gidiyordular.
À Noël dernier, ils prenaient des cours de danse.
İspanyol Gribi'nin kötü bir türünü taşıyor... ve bu hastalık geçen sefer sadece Amerika'da 700bin... kişinin ölümüne neden oldu... bu yüzden neden gerildiğimizi anlayabilirsiniz.
Il a un cas grave de grippe espagnole, ce qui la dernière fois a tué presque 700 000 personnes en Amérique tout seul, donc, vous pouvez voir pourquoi on est nerveux.
Eşimi geçen sene kaybettim. Kanserden.
J'ai perdu ma femme l'an dernier, d'un cancer.
Geçen hafta sınıfta kokain çekiyordu.
Oui, je crois...
Etraflarından geçen bir yol yok.
- Il n'y a pas d'autre chemin.
Pekâlâ, demek ki gecen gerçekten de güzel geçti.
Ah ouais. Donc, t'as vraiment passé une bonne nuit.
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen hafta 131
geçen gece 110
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen yıl 94
geçen sefer 17
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen hafta 131
geçen gece 110
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen yıl 94
geçen sefer 17