Geçen yıl перевод на французский
5,553 параллельный перевод
Geçen yıl bu ülke 2000'den fazla dosya gördü ve ben bu dosyaların her birini lanet bir trajedi olarak görüyorum.
L'an dernier seulement ce pays scie plus de 2000 cas et je considère chacun de ceux une tragédie foutu.
Dostum, geçen yıl baban bir sopayla tap dansı yaptı.
L'an passé, ton père a dansé les claquettes.
Geçen yıl burada çıktınız mı? Evet.
Vous avez joué ici l'an dernier?
Karımla geçen yıl küçük bir sorun yaşadık. Ne yaptım biliyor musun? Çocukları ailemin yanına verdim.
L'an dernier, ça n'allait pas avec ma femme, alors j'ai mis mes enfants chez mes parents.
Geçen yıl seksi yoga hocasıyla kötü ayrılmışlar.
Elle avait rompu un an avant avec un prof de yoga chaud.
Geçen yıl bir adamın kulağını ısırıp kopardı.
Il a mordu l'oreille d'un mec l'an passé.
Geçen yıl bahçemdeki devedikeni problemini hatırlarsın.
Tu te souviens de mon problème de chardons de l'an dernier?
Geçen yılki partiden daha büyük bir partiden söz ediyorum.
Je veux dire, encore plus grande que le White Trash Bash de l'année dernière.
Geçen yıl 90 metre yaklaştık. Gördüğün hiçbir şeye benzemez.
L'an dernier, on était à moins de 100 m. Un truc de dingue.
Bir miktar para ve geçen yıl Paris'ten aldığım yüzüğü yürüttü. Biraz da Vicodin.
Elle m'a volé de l'argent, une bague et de la Vicodine.
Geçen yıl konuyu sessizce hallettik.
On l'a joué serré...
Geçen yıl, ne yapacağımızı göremeden Drew sakatlandı.
L'an dernier, Drew s'est blessé avant que je puisse voir ce qu'on avait.
Geçen yıl, Dekanlık başvuru çeşitliliğindeki... ufak artışı kutladı, ama şimdi pek çok kişi Fairbanks'in vakti dolmadan istifa etmesini istiyor.
L'an passé, le bureau du Doyen s'était félicité de cette amélioration dans la diversité mais avec les appels actuels à la démission de Fairbanks c'était peut-être prématuré.
Ben derse gidiyorum ama sen kalıp istersen geçen yılın oyununa bakabilirsin.
Je vais en cours, mais... tu peux rester là et lire l'ancien article si tu veux.
Geçen yıl annesiyle buraya taşındıklarında hemen uyuz olmaya başlamıştım.
Quand sa mère et lui se sont installés l'année dernière, je l'ai détesté tout de suite.
Geçen yıl De La Salle 326'ya 27'yle lig rakiplerinin önüne geçti.
L'an dernier, l'équipe a totalisé face à ses adversaires 326 points contre 27.
- Geçen yıl istifa etti.
- Elle a arrêté de travailler ici il y a un an.
Geçen yıllığına İsviçre'de kaldım.
L'année dernière, justement, j'étais en Suisse.
Serpentine'da geçen yıl sergisi vardı.
Elle a exposé à la Serpentine.
Geçen yıl onu Ram-Leela da gördüm.
Il jouait le rôle du Dieu Hanuman.
Geçen yıl Jade ve benim lezbiyen olduğumuza dair söylentiler çıktı.
Il y avait une rumeur l'an dernier que Jade et moi étions des gouines.
bazı şeyler benim için farklı geçen yıl çaptığımdan beri.
J'ai du mal à me remettre de mon accident, l'année dernière.
Geçen yıl bu kadar şikâyet duymuyordum, bu seni zengin etti.
Tu ne te plaignais pas, on t'a rendu riche.
Geçen yıl iki silahlı çatışma bir bıçaklı çatışma oldu, bir sahne yıkıldı bir boğulma oldu ve Kızılderililer saldırdı.
L'an passé, deux fusillades, un combat au couteau, un effondrement, une noyade et une attaque des Indiens.
Ailem geçen yıl Denton'a taşındı ben de bazı arkadaşlarla kalıyorum.
- Grand-mère. Mes parents ont déménagé à Denton l'année dernière, alors j'habite avec des copains.
Babam geçen yıl intihar etti.
Mon père s'est suicidé l'année dernière.
1946'da ölümün Texarkana'ya hızlıca ve anlamsızca geldiğini ve geçen yılın sonunda yine geldiğini ve aynı şekilde gün batarken tekrar gelebileceğini burada sadece ben biliyorum.
Où je suis la seule à savoir que sans raison, et aussi soudainement que la mort s'est invitée à Texarkana en 1946, et encore et encore l'année dernière, elle pourrait revenir, la prochaine fois que le soleil se couche.
Geçen yıl "Periler ve Çobanlar" konulu bir kıyafet balomuz vardı ve keten peruklar altındaki tüm o bezgin suratlarla birazcık bile eğlenceli değildi.
L'an dernier, la fête costumée des nymphes et des bergers n'avait rien de drôle. Visages hagards et perruques blondes.
Geçen yıl, siz ikiniz Joey'in hiç arkadaşı olmadığından yakınıp duruyordunuz.
L'année dernière vous vous plaigniez que Joey n'avait pas d'amis.
Geçen yıl başkanın çocuklarını korurken tuvalette saldırıya uğradı.
L'année dernière, elle a été attaquée dans les toilettes en protégeant les filles du président.
Burası benim odamdı, geçen yıla kadar da büyük oğlumun odasıydı...
C'était ma chambre, et celle de mon fils aîné jusqu'à l'année dernière.
Sanırım her geçen günle babanı zayıf ve güçsüz bir hasta olarak daha az onca yıl evli kaldığım güçlü ve hayat dolu adam olarak daha çok hatırlıyorum.
Je crois que chaque jour qui passe me fait un peu plus oublier l'homme malade et vulnérable et me rappelle davantage l'homme fort et dynamique que j'avais épousé.
- Evet? Hatırlıyor musun, geçen hafta bana iyiyi kötüden ayıran görünmez bir çizgi olduğunu söylemiştin? Bunda takılmış olduğunu düşündün.
Tu te rappelles, la semaine dernière, quand... quand t'as dit qu'il y avait une ligne invisible qui séparait le bien du mal, et que tu pensais l'avoir franchie et que je t'ai dit :
Geçen gün televizyon izliyordum ve bir reklam gördüm, adamlar Hemingway mobilyaları pazarlıyorlardı.
Tenez, d'ailleurs, l'autre jour, je regardais la télévision. Et il y avait cette pub, là, qui fait la promotion du mobilier Hemingway.
Arkadaşları geçen gün bardaydı, yıl dönümü şerefine kadeh kaldırdılar.
- Bien sûr. L'autre soir, ses potes arrosaient son anniversaire.
O korkunç geçen kurak yılı senin sözlerin olmadan nasıl atlatırdım bilmiyorum.
Je ne sais pas comment j'aurais pu faire pour traverser cette terrible année de sécheresse sans vos mots qui me rassuraient.
Geçen milyonlarca yıl onlara gerekli hileleri öğretti.
Des millions d'années leur ont appris les techniques nécessaires.
Aradan geçen dokuz yıldan sonra Silas Lamb'in kafasından silip atamadığı anıyı bulmak için çaba harcadım.
Durant les neuf dernières années... j'ai lutté pour déterminer... qu'est-ce qui poursuit l'âme de Silas Lamb.
Sanırım Japonica'yı geçen gün doktorumun ofisinde gördüm.
Vous savez... je crois l'avoir vue l'autre jour chez mon docteur.
Geçen hafta yaşlı adamın öldü diye karışık olan kafanda oluşturduğun takımı değil. - Ve çalışanlarından biriyle sevişiyorsun.
Pas l'équipe que tu imagines dans ta tête, à la dernière minute, parce que ton vieux est mort il y a une semaine, et que tu te tapes une de tes cadres!
- Daha geçen sene. Geno Smith birinci turdan düşmüştü ve şu an buradaki tüm söylentiler şöyle... "Bu çocuk neden düşüyor..."
L'an dernier, Gino Smith n'est pas choisi en première ronde, et il y a toutes sortes de rumeurs qui commencent à se répandre, pourquoi son rang ne cesse de descendre...
Geçen onca yıl polis olarak öğrendiğim bir şey varsa o da insanların birbirine, korkunç hayal edilemeyecek şeyler yapabilecek olmasıdır.
Et s'il y a bien une chose que j'ai apprise, avec toutes mes années de service, c'est bien que les gens sont capables de se faire des choses horribles, inimaginables, les uns aux autres.
Geçen sefer torbacıyı nasıl kolayca bulmuştuk?
La dernière fois c'était si facile.
Geçen gün odasında'The Guardian Angel'ı bir söyleyişi vardı aktör edasıyla tane tane söylüyordu.
L'autre jour, je l'ai entendu chanter L'Ange Gardien, dans sa chambre et il y mettait tout son coeur.
Geçen 4 yıl içinde bazı sıkıntılarınız oldu mu?
Vous avez pris du poids pendant ces 4 ans?
Scout ve Amber gelecek iki yıl için annelerine güvenecekler, her geçen mevsim daha da güçlenecekler.
Scout et Amber dépendront de leur mère pour encore deux ans, devenant plus forts d'une saison à l'autre.
Geçen yıl onu Ram-Leela da gördüm. O Lord Hanuman rolünü oynuyordu. O Lord Hanuman rolünü oynuyordu.
J'ai vu Ram-Leela une fois... et j'ai été béni pour toute une vie!
Ve geçen dört yıl boyunca size kendi topraklarımdan kâr payı veriyordum.
Et ces quatre dernières années, Je vous ai donné des bénéfices de mes terres.
Geçen gün çiftliğine gittim ve birini arka bahçede üçünü bayırda, ikisini gölette, birini de çatıda gördüm.
Je suis allée à ta ferme l'autre jour. Il y en avait un dans la cour, trois sur la crête, deux dans l'étang et un sur le toit.
- Geçen hafta genelevde bir koyun vardı.
Il y avait un mouton au bordel l'autre jour.
Uzun süredir balığa çıkmadım ve su üzerinde geçen bir günden daha iyisi yoktur diyebilirim.
Ça fait longtemps qu'on n'y et pas allés et je peux vous dire qu'il n'y a rien de mieux qu'une journée au bord de l'eau
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıllar sonra 22
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıllar sonra 22
yılanlar 49
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24
yıllar oldu 18
yıllar önce 137
yıldız gemisi atılgan 28
yıldız geçidi 34
yıldız tarihi 31
yıldız gemisi enterprise 86
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24
yıllar oldu 18
yıllar önce 137
yıldız gemisi atılgan 28
yıldız geçidi 34
yıldız tarihi 31
yıldız gemisi enterprise 86
yıllar önceydi 17
yıldız filosu 141
yılan mı 19
yıldızfilosu 99
yıldızgemisi atılgan 46
yıldız filosu komutanlığı 17
yıl 2259 17
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
yıldız filosu 141
yılan mı 19
yıldızfilosu 99
yıldızgemisi atılgan 46
yıldız filosu komutanlığı 17
yıl 2259 17
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen gece 110
geçen hafta 131
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen sefer 17
gecenin bu saatinde mi 22
geçen noel 19
geçen hafta 131
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen sefer 17
gecenin bu saatinde mi 22
geçen noel 19