Haberim olsun перевод на французский
527 параллельный перевод
Şunu diyeyim Bill, zaten bir başkanımız var.. ama belediye başkanlığı ya da şerifliğe adaylığını koymak istersen... haberim olsun.
Bill, on a déjà un Président, mais si vous voulez être notre maire ou shérif, dites-le-moi.
Arzu ettiğiniz bir şey olursa, isteyin yeter. Alamazsanız haberim olsun.
S'il vous manque quelque chose, faites-moi signe.
Senin yada dostlarının yardıma ihtiyacı olursa haberim olsun.
Si toi ou tes amis avez des ennuis, préviens-moi.
- Ona ne yaptığınızı anlatmaya ne zaman hazır olacaksanız haberim olsun.
Qu'avez-vous fait de lui?
Riordan, Ole'yi kim öldürmüş bulursan bundan haberim olsun.
Si jamais vous découvrez qui l'a tué, dites-le-moi.
Onunla karşılaşırsan, bundan haberim olsun, olur mu?
Si vous la retrouvez, dites-le-moi.
Beğenmeyen varsa, ya da sen beğenmediysen haberim olsun.
Si tu y vois un inconvénient, tu me le dis!
Yine de fikrini değiştirecek olursan haberim olsun.
Si jamais tu changes d'avis, préviens-moi.
Seni hırpalamaya başlarlarsa haberim olsun.
S'ils vous frappent, prévenez-moi.
İyi bir avukata ihtiyacın olursa, haberim olsun Michael.
Si vous avez besoin un jour d'un bon avocat... appelez-moi.
O kadınlar konusunda yardıma ihtiyacın olursa haberim olsun.
Si t'as besoin de renfort, appelle-moi!
Neleri kullanamayacağımızdan haberim olsun.
Dites-moi quels numéros on peut faire.
Üzerine bir şey dökerse haberim olsun, tamam mı?
Avertis-moi si elle renverse quelque chose sur toi, d'accord?
Bir şey bulursan haberim olsun.
Préviens-moi aussitôt.
Karar vermende yardımımı istersen haberim olsun.
Si je peux t'aider à te décider, dis-le.
Siz de bulursanız haberim olsun.
Et vous allez m'aider.
Bir ihtiyacın olursa haberim olsun.
Je t'enverrai ce dont tu as besoin plus tard.
Bir yardımım dokunacaksa, haberim olsun.
Si vous avez besoin d'aide, dis-le-moi,
Karar verdiğinizde haberim olsun.
Dites-le-moi quand vous serez décidée.
- Paskalya Yortusu için bir kuzu istersen, haberim olsun.
- Calme-toi, ma sœur Tu veux un agneau pour Pâques?
- Michele'den haberim olsun! - Hepsi kafayı yemiş.
Donnez des nouvelles de Michele.
- Fikrini değiştirirsen haberim olsun.
Si vous vous décidez, avisez-moi. Non!
- Hayır. Sadece haberim olsun istiyorum.
- C'est seulement pour savoir.
Rahatsız olduğunda haberim olsun.
Prévenez-moi quand ça vous démange.
Yardıma ihtiyacın olursa haberim olsun.
J'espère que tout ira bien.
Bundan sonra, parlak fikirlerin olduğunda, haberim olsun.
La prochaine fois que ça te prendra, tu auras intérêt à me le dire!
Eğer şu kamyon gelirse, ya da başkası, haberim olsun, olur mu?
Si le camion se pointe, ou quiconque, prévenez-moi, d'accord?
Yenilerini çekersen haberim olsun.
Si tu en as d'autres, appelle-moi.
Bir masöre ihtiyacın olursa haberim olsun.
Appelez-moi quand vous voudrez un petit massage.
Başkası, kendisinden almanız için baskı yaparsa bundan haberim olsun, huh?
Et si on veut vous forcer à acheter ailleurs, j'aimerais être prévenu, d'accord?
Teğmen, Romulanlarla temasa geçersek haberim olsun.
- Merci. Lieutenant, tenez-moi au courant de tout contact romulien.
Haberim olsun.
Reste en vue.
Los Angeles'ta çalışmak istersen haberim olsun.
Si tu veux travailler à Los Angeles, préviens-moi.
İş konusunda fikrini değiştirirsen haberim olsun.
Si vous changez d'avis pour le boulot, prévenez-moi.
Bir şey bulursanız haberim olsun.
Si vous trouvez quelque chose, prévenez-moi.
Beyefendinin işi bittiğinde haberim olsun.
Ce sera mon tour quand il aura fini.
İkisi birlikte çıktılar. Döndüklerinde haberim olsun.
- Prévenez-moi dès qu'ils rentrent.
Gerekirse haberim olsun, olur mu?
Dites-le-moi sinon.
Nakil isteyen varsa, haberim olsun.
Si vous voulez être mutés, dites-le-moi.
- Teşekkür ederim, Bay Collier. Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun
Si vous avez besoin de moi, je suis là.
Eğer benden önce onu bulabilirsen, benim de haberim olsun.
Si tu la trouves avant moi, préviens-moi.
Çavuş, lütfen bütün gelişmelerden haberim olsun.
Merci, sergent, continuez à m'appeler.
Memnun kalmazsanız haberim olsun.
- Vous me direz s'il vous a satisfait.
Bak, bir sorun yaşarsan haberim olsun.
Si tu as un problème, préviens-moi.
- Bir şeyler bulursan, evlat, haberim olsun.
Fais-moi signe quand tu auras trouvé.
Maxie, benden kurtulmak istediğinde haberim olsun!
Préviens-moi, Maxie!
Garret'ın katilini bulursanız, haberim olsun.
Si vous trouvez l'assassin de Garret, dites-le-moi.
Başın sağ olsun, haberim yoktu.
Je suis désolé, je ne savais pas.
Ama eğer bir gün arabaya ihtiyacınız olursa, Albay, haberim olsun yeter.
Mais si vous voulez une nouvelle voiture...
- Haberim olsun diye. - Bir şey mi yapmamı istiyorsun?
- T'as besoin de moi?
Bashan diye bir yerden haberim yok ki, kralından olsun.
Je ne savais même pas que le Bashan existait!
olsun 342
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37
haberci 23
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haberin yok mu 27
haber yok 20
haberler 37
haberci 23