Herkes biliyor перевод на французский
2,574 параллельный перевод
Bunu herkes biliyor.
Tout le monde le sait.
Filmi herkes biliyor ama hiç alakası yok.
C'est pas la question.
Herkes biliyor.
Tout le monde le sait.
Dostum, herkes biliyor.
Tout le monde sait.
Artık herkes biliyor.
Tout le monde va être au courant.
- Sean Connery. ve herkes biliyor ki bu okulda ateşli birileri bu iş için uygun... olabilir... -
Et dieu sait que Sam n'est pas encore arrivé à ce niveau dans l'école. Attendez, il y a quelque un dans cette école qui a peut être le jus...
- Herkes biliyor.
- On le sait tous, c'est ta boisson.
- Herkes biliyor mu artık?
Il a filé. - C'est plus un secret?
- Herkes biliyor ne demektir?
- Quelqu'un sait ce que ça veut dire?
Jonas da gördü, herkes biliyor.
Jonas aussi les a vus. Tout le monde sait que cet endroit est hanté.
Ama herkes biliyor. Değil mi?
Mais les gens savent, n'est-ce pas,
Herkes biliyor.
On sait tous pourquoi.
Herkes biliyor. Ama özel şeyleri konuşmama konusunda ihmalkar ve saygısızsın.
Tu n'as jamais eu la décence, le respect ou la considération de garder quelque chose pour toi.
Herkes biliyor
- On sait tous qu'ils le font.
Hadi ama Chris herkes biliyor kabul et
Finissons-les. Tout le monde sait que tu t'envoies en l'air. Pourquoi le nier?
Bu odadaki herkes ölen o adamları tanıyordu. Herkes sıradakinin McCann olduğunu biliyor!
On sait tous que ces deux hommes ont été tués et que McCann sera le prochain.
Herkes kuralları biliyor.
- Vous connaissez la règle?
Bu kasabada herkes her şeyi biliyor.
C'est vrai que les nouvelles vont vite, ici.
Herkes senin vadiden geldiğini biliyor.
Tout le monde sait que vous venez de Californie.
Evet. ve gazetelere yazdığınız mektuplar sayesinde şimdi herkes onu deli biliyor.
Oui. C'est ça. Et maintenant tout le monde dans la région pense qu'il est cinglé à cause de vos publications dans les journaux.
- Bayan Weaver, bu kasabadaki herkes geçen hafta evinizin altında bir ceset bulduğunuzu biliyor.
Madame Weaver, je sais que la semaine dernière, vous avez trouvé des restes humains sous votre maison.
Biliyor musun, benimle herkes orada konuştuğun gibi konuşamaz.
Peu de gens me parlent comme tu l'as fait.
- Sorun ne biliyor musun? Herkes parayla saadet olmayacağını söyler ama kimse gerçekten inanmaz.
L'argent qui ne fait pas le bonheur, personne n'y croit.
G.One, herkes Shekhar'ı yaşıyor biliyor.
Tout le monde connait Shekhar ici.
Herkes ne olduğunu biliyor.
Tout le monde le sait.
Kasabadaki herkes senin kim olduğunu ve nerede yaşadığını biliyor.
Toute la ville sait où tu es.
Herkes Burt'ün tekstil işinde olduğunu biliyor.
On sait tous que Burt était dans les vêtements.
Biliyor musun Michael, herkes hukuk fakültesine iyi adam olmak, iyilik adına savaşmak ve adalet için gider.
Vous savez, Michael, on va tous à la fac de droit pour devenir un type bien. Pour défendre la bonne cause. - Pour la justice.
Ayrıca herkes katıldığımı biliyor.
Tout le monde sait que je participe.
Herkes, zincirin en zayıf halkasının kim olduğunu biliyor.
Tout le monde sait qui est le maillon le plus faible de la chaîne.
Herkes, zincirin en zayıf haklasının kim olduğunu biliyor.
Tout le monde sait qui est le maillon le plus faible de la chaîne.
Favorim sensin, herkes biliyor.
T'es mon favori. Tous le savent.
Herkes Blackthorn olarak biliyor. Fark eder mi?
Je me fais appeler Blackthorn, ça importe?
Bunu herkes bilir. Ne var biliyor musun?
Vous savez quoi?
Bu mahalledeki herkes kimin suçlu olduğunu biliyor.
Tout le monde, ici, sait qui a fait ça. Luis Reyes a tué mon fils.
Ne var biliyor musun? Eğer Müslümanlar'ı bu şekilde öldürseler, herkes protesto eder ve Kongre'den yasa geçirmeye çalışırlardı.
Si c'était des musulmans qu'on tuait comme ça, tout le monde... ça s'indignerait partout et ils voudraient passer au Congrès.
O caddede herkes ne olduğunu biliyor.
Tout le quartier sait ce qu'il a fait.
Bu karışıklık, herkes sorunu biliyor.
En temps de guerre, il faut s'enrôler.
Herkes senin ne dediğini biliyor.
Tout le monde est au courant.
Herkes benim oyumu biliyor zaten.
Vous connaissez déjà mon vote.
Etrafıma bakıyorum, herkes nereye gittiğini ya da en azından ne istediğini biliyor.
♪ Would you hold it against me?
Kıvırma. Herkes gerçek mülkün başının dertte olduğunu biliyor.
Tout le monde sait que l'immobilier s'éffondre.
Herkes senin aslında nasıl biri olduğunu biliyor.
Tout le monde sait qui vous êtes.
Biliyor musun, herkes bu davanın hikayesini öğrenmek istiyor.
Tout le monde veut connaître le fond de cette affaire.
- Herkes sosyalist olduğunu biliyor!
Mais tout le monde sait que tu étais socialiste!
Geç kaldığımı söyleme, herkes saatinin 10 dakika ileri olduğunu biliyor.
Non, je ne suis pas en retard, ta montre avance de 10 minutes, tout le monde le sait.
Herkes kazanacak ve ne var biliyor musunuz?
Gagnant-gagnant. Et vous savez quoi?
Jack ve ben. Herkes bizi biliyor.
Tout le monde est au courant pour nous deux.
Herkes o şarkıyı filmden dolayı biliyor.
- c'est grâce au film.
Sen kendin bir hatasın ve herkes bunu biliyor.
- L'erreur, c'est toi. Tout le monde le sait.
Herkes.. biliyor ki.. Bir anda yok olabilirlerdi..
Tout individu qui entrait dans cette chambre sans être annoncé était exécuté sur le champ à l'épée ou à l'arbalète.
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyordum 1178
biliyorum bunu 16
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyordum 1178
biliyorum bunu 16