Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Biliyorum baba

Biliyorum baba перевод на французский

649 параллельный перевод
Biliyorum baba.
Je sais, papa.
Biliyorum baba ama bu milyonlarca yıl önceydi.
Buckley dit qu'on doit se marier jeune.
İyiliğimi istediğini biliyorum baba, ama etrafa karşı iyi görünmüyor.
C'est entendu, mais il m'énerve.
Şu kadarını biliyorum baba... hiçbir sözde kardeşim senin tacını alamayacak... ne de Nefertiri'yi.
Mais je sais ceci, père... Aucun prétendu frère n'obtiendra ta couronne... ni Néfrétiri.
Birini tanıştırmak için uygunsuz bir zaman olduğunu biliyorum baba, ama Joe ve ben...
Je sais que c'est une drôle d'heure pour une présentation.
Beni sevmediğini biliyorum baba benim için işkence gibi geçen 21 yıl boyunca beni hayatından çıkardın ama hayatından tamamen ayrılmadan önce kısa bir paylaşım yapabiliriz diye düşünmüştüm.
Je sais que vous ne m'aimez pas... que vous m'avez écartée de votre vie... sauf 21 ans de frais de cours et de pensionnat... mais j'espérais qu'une brève visite vous plairait avant que je quitte... votre vie pour de bon.
Sorununu biliyorum baba annemin de.
Je comprends ce que tu ressens.
- Biliyorum baba. - Üzgünüm.
Je sais, Papa.
Biliyorum baba.
Pour moi, un scotch et de l'eau.
Şimdi bunu onaylamadığını biliyorum baba ama inan ki,... iyi bir puro ve içki içene dek,... hayattaki en iyi şeylerden ikisini tatmamış sayılırsın.
Vous n'approuvez pas, mais tant qu'on a pas fumé et bu du whisky, on loupe deux des meilleures choses au monde.
Biliyorum baba.
Je sais, Père.
- Biliyorum baba.
- Je sais, papa.
Biliyorum baba ama birazdan kalkacağım.
Je sais, mais je dois partir.
- Biliyorum baba, ama nasıl?
Je sais, papa, mais comment?
Siktir... Yo, yo, haklısın, üzgünüm, küfretmemeliyim biliyorum. Baba, beni dinle, tamam mı?
putain... non, désolé papa, j'aurais pas dû dire ça papa, écoute-moi, ok?
Biliyorum fakat Noel Baba çok savurgan davranmış.
Je n'ai rien à voir. Le Père Noël a tout apporté.
Baba, burada olmamı anlamanın zor olduğunu biliyorum, ama bundan utanmıyorum.
Ma présence s'explique difficilement mais je n'ai pas honte.
- Konuşmak için erken biliyorum. - Hayır baba.
Je sais qu'Il est encore trop tôt.
Evet, biliyorum baba.
Je sais bien.
Evet, baba, biliyorum.
Oui, père, je sais.
- Beni seviyor ; biliyorum, Baba.
Je sais qu'il m'aime.
- Biliyorum, Baba.
- Je sais, père.
- Biliyorum ama bir baba bile...
Je sais, mais même un père...
Baba, ahmağın teki olduğumu biliyorum ama sana bir şey söylesem, bir aptal olduğumu düşünmezsin, değil mi? Neden, elbette ki yavrum? Canını sıkan şey ne?
Si je te dis ce que je ressens... tu ne me traiteras pas de folle?
- Evlilik, en normal... - Biliyorum, baba.
J'ai... j'ai peur, papa.
Baba, Michael hakkındaki düşüncelerini biliyorum.
Je sais que tu penses que Michael...
Biliyorum, baba.
Je sais, papa.
Biliyorum baba.
Je sais, père.
- Biliyorum, biliyorum. - Baba, saat kaç demiştin?
Je dis qu'on sert le champagne dès maintenant.
Biliyorum çünkü gördüm baba.
Je le sais parce que je l'ai vu.
Koca Baba'nın da bizim gibi gurur duyduğunu biliyorum. Hepsi de kendi kanından, kendi canından... ve mirası devralmayı bekliyorlar.
Grand Daddy est aussi fier que nous d'avoir des descendants qui pourront le relayer!
Bu savaş hakkında ne hissettiğini biliyorum, baba.
Je sais ce que tu penses de cette guerre, papa.
Baba, söylediklerimi duyabiliyorsun, biliyorum.
- Papa, tu m'entends?
Biliyorum, istediğin zaman konuşacaksın, değil mi baba?
Tu parleras quand tu voudras, ok papa?
- Biliyorum, baba.
- Je sais, papa.
Senin yüzünü bir yerlerden biliyorum, baba.
J'ai déjà vu ton visage, père.
- Elbette, Baba. Biliyorum.
- Bien sûr, Papa, je sais.
Nasıl hissettiğini biliyorum, baba.
- Je te comprends, Papa.
- Biliyorum Daniel. Keşke... - Baba!
Je le sais, Daniel.
Onu seversin baba, biliyorum seveceğini.
Il t'aurait plu, papa. Je sais qu'il t'aurait plu.
Baba biliyorum beni elindeki parçalarla sen yaptın ama bunun bir dişi türü olmadığını söyleyebilirim.
Je sais que tu m'as fait avec ce que tu as trouvé, mais même moi, je vois que ce n'est pas une femelle. - Merci.
Baba biliyorum.Hayır.koridorlar konuşuyor.
Je sais : "On cause pas dans le couloir".
- Biliyorum, baba.
Je sais.
- Biliyorum, baba Birkut, oğul Tomczyk.
Je sais. Son père c'est Birkut.
Warbucks Baba'nın kurtardığı küçük öksüz Annie olduğumu biliyorum.
Je suis qu'une pauvre gamine entretenue par M. Plein-de-Fric.
Biliyorum baba.
Je sais papa.
Baba, senin için anlamını biliyorum...
Ecoute, Papa. Je sais ce que ça représente pour toi.
- Baba, o bir öğretmen. - Biliyorum.
Papa, c'est la prof.
Baba, şok olduğunu biliyorum. Ama iyice düşünmeden bir şey söyleme.
Tu es choqué, mais ne dis rien avant d'y avoir réfléchi.
- Baba, biliyorum şuan yat...
- Je sais, on était censées...
Baba yardımına ihtiyacım var.Johnny'nin Moe'slerin cüzdanını çalmadığını biliyorum.
Papa, j'ai besoin de ton aide. Johnny n'a pas volé le portefeuille de Moe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]