Icabına bakacağım перевод на французский
401 параллельный перевод
Gene aklına çılgınca şeyler sokuyorsun! Bunun icabına bakacağım!
" Tu lui mets encore de droles d'idees en tete!
Senin icabına bakacağım merak etme.
Je vais m'occuper de toi tout de suite.
- Senin icabına bakacağım.
- Je vais m'occuper de toi.
Burada çalışmayacaksın. Bunun icabına bakacağım. Sorun ne?
Vous ai-je fâché, mon petit?
Edwardes'ı dışarı yollarken, "Burada oynamana izin vermeyeceğim burası benim mekanım, icabına bakacağım senin." demiş.
Il lui ordonnait de sortir et disait : "Vous êtes interdit de jeu. " Vous êtes chez moi.
Onun icabına bakacağım.
J'en fais mon affaire.
Peki delikanlı, ben bu kas yığınının icabına bakacağım. Hokus pokus...
Je vais en finir avec ce brochet.
Ne olursa olsun, Odate'nin icabına bakacağım.
Quoi qu'il en soit, je vais m'occuper d'Odate.
Bu sözde Bay Kyle'ın icabına bakacağım.
Je vais m'occuper de ce soi-disant M.Keil.
Pekala, Galyalı, bunun icabına bakacağım.
Va, Gaulois, je m'occupe de tout. Alerte!
Onun icabına bakacağım.
Izo est mon chien.
Ben oraya gidip operatörün icabına bakacağım.
Je vais aller m'occuper de l'opérateur.
Sonra icabına bakacağım.
Après, je me débrouillerai.
Onunla icabına bakacağım!
Je vais m'occuper de lui!
Ancak Stiller'in içindeki küçük idealistin icabına bakacağım.
Mais je saurai avoir raison de l'idéaliste chez Stiller.
Seni buradan götüreceğim. Şeytan gelirse, onun icabına bakacağım!
Je te ferai quitter cette tombe et si le démon vient, gare à lui!
Evet, şimdi icabına bakmazsa ben onun icabına bakacağım.
S'il ne se ressaisit pas, c'est moi qui vais le saisir.
Endişelenme ben icabına bakacağım.
Noir sur blanc. Je me charge de lui. T'inquiète pas.
Ama onu bulduğumda... yanındaki herifin icabına bakacağım. Kendi yöntemimle.
Je la trouverai, et son type, je l'arrangerai à ma façon.
Senin icabına bakacağım, kesin yapacağım bunu.
Je finirai par vous avoir, vous verrez.
Herşeyin icabına bakacağım.
Je vais m'occuper de tout.
Derhal icabına bakacağım.
Je m'en occupe immédiatement.
Onun icabına bakacağım.
Je vais le clouer sur place.
Bu hayvanat bahçesinden çıkıp senin icabına bakacağım.
Je trouverai le moyen de m'échapper de ce zoo et je vous aurai.
Ben her şeyin icabına bakacağım, Güven bana.
Je m'occupe de tout.
- Sorun değil, ben icabına bakacağım.
- C'est bon. Je m'en occupe.
Yarın sabah bunun icabına bakacağım.
Je m'occuperai de ça demain matin.
Yakında onun icabına bakacağım!
Je vais m'en charger!
Onun icabına bakacağım. - Bırak şimdi!
et je vais m'en occuper.
Bruce Wayne'in icabına bakacağım.
Je me chargerai de Bruce Wayne.
- Pekâlâ, şehre inip mücevherlerinin icabına bizzat bakacağım.
puisque c'est ça... Je vais descendre moi en ville. Et je vais m'en occuper, moi...
Geri dönmeyecek. İcabına bakacağım.
II ne reviendra plus, j'y veillerai.
İcabına bakacağım.
Je vais m'occuper de son cas.
Sonra icabına bakacağım.
Plus tard, j'aviserai.
Senin icabına da sonra bakacağım tüy beyinli.
Toi, l'idiot du village, je m'occuperai de toi plus tard.
Hastings'in icabına bakacağız.
Je vais m'occuper de Hastings.
Kızıllar için çalışıyorsun, öyle değil mi? İcabına sonra bakacağım.
Alors, vieux, tu laboures la terre d'autrui?
Onların icabına ben bakacağım.
Je m'occuperai d'eux.
Şimdilik kendi sorunlarımın icabına ben bakacağım, tamam mı?
Pour l'heure, laisse-moi prendre soin des choses à ma manière, d'accord? ( UNE PORTE CLAQUE )
Hayır, Cevdet'in icabına kendim bakacağım.
Non, c'est entre Dzhavdet et moi.
Onun icabına ben bakacağım.
Compris? Je m'en occupe moi-même.
- İcabına bakacağım.
- Je vais faire attention.
- Pekala. İcabına bakacağım. - Tamam tatlım.
Je vais m'en occuper.
Senin icabına bizzat kendim bakacağım.
Je vais m'en occuper personnellement.
Zamanı geldiğinde, Bay Caldwell'in icabına bakacağız.
Nous nous occuperons de M. Caldwell le moment venu.
İcabına bakacağım.
Je vais prendre soin de lui.
- İcabına bakacağım.
- Je vais arranger ça.
Hayır, bu işin icabına ben kendim bakacağım.
- Non, je m'en charge moi-même.
- İcabına bakacağım. - Bay Luciano.
M. Luciano... le Dutchman, faut pas le prendre à la légère.
İcabına bakacağım.
Je vais m'occuper de lui.
Baldrick, senin icabına sonra bakacağım.
Je m'occuperai de toi plus tard.