Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ I ] / Icabına bak

Icabına bak перевод на французский

754 параллельный перевод
O'Hara şimdilik icabına bakılamayacak kadar güçlü biri.
- O'Hara est trop gros pour nous.
Kraliyet Mücevheri ile ilgili görevin ne olacak? Hepsinin de icabına bakılacak.
- Votre devoir envers la couronne?
İstediğimi yaparım, anladın mı? - Önüme çıkan herkesin icabına bakıldı!
On règle leur compte à ceux qui se mettent en travers de ma route, ici.
Amsterdam'daki adamlarımız tarafından icabına bakıldığını söylemiştin.
Je croyais que vos agents d'Amsterdam s'en étaient occupé.
Önce bu insanların icabına bakılmalı.
D'abord, j'aurai affaire aux siens.
Onun icabına bakıldı.
Ils l'ont puni.
Dobson, Yard'a telefon et ve icabına bak.
- Appelez Scotland Yard.
Bu sorunun icabına bakılacak.
L'affaire est en bonne main.
Kinkaid'in katilleri, üçünün de icabına bakıldı.
Des trois qui ont tué Kinkaid.
Oh, icabına bakıldı.
Je l'ai prévu aussi.
Doğru cevap bu. Şimdi gerçekten icabına bakılacak.
Eh bien, on s'occupe vraiment de vous!
- Her şeyin icabına bakıldı.
Tout est en ordre.
Siz beyler her şeyin icabına bakın.
Eh bien, assurez-vous de terminer les gars.
Ücreti karşılığında, anne ve çocuğun icabına bakılır. Dolgun bir ücrete.
S'occuper de la mère et d'un bébé pour une coquette somme.
Şunun icabına bak.
Occupe-toi de lui.
Elizabeth'le Cedric, o işin icabına bakıyor.
Elizabeth et Cedric vont les en empêcher.
Muhtemel muhbirlerin icabına bakıldı.
Alors les indics sont neutralisés.
Birkaç adam topla ve icabına bak. Gün doğmadan.
Règle-moi ça avant l'aube.
Ben kazan ile ilgilenirim, siz ikiniz Rahibin icabına bakın.
Je me charge de la marmite. Vous deux, occupez-vous du druide.
Albay Sevigny sizi gördüğüme göre operasyonun icabına bakıldı.
Bravo pour le succès de votre mission, colonel Se vigny.
Sen kalanların icabına bak. Kaleyi gözetle ve Edo ile irtibatı kaybetme. Bu iş adam öldürmekten daha mühim.
Quand nous l'aurons tué, tu nous seras utile au château.
Virijinyalı Kardeşler ile arabalarının icabına bakın. Tamam.
Occupe-toi des Frères de Virginie et de leur chariot.
Geleceğimin icabına bakılmıştı.
J'étais totalement débarrassé de soucis pour mon avenir.
Gümrükçünün icabına bakın.
Installez-le avec l'homme de la douane.
Her şeyin icabına bakıldı.
Tout s'est dérooulé comme prévu.
Onun icabına bakılır.
Je me suis arrangé avec lui.
Gördüğünüz gibi, çabuk hareket ederseniz parti bitmeden her türlü sol isyanın icabına bakılabilir.
Donc, si vous agissez suffisamment vite, tout mouvement de gauche peut être éradiqué avant la fin de votre apéro.
Bu orospu çocuğunun icabına bak.
Liquide ce fumier! C'est lui qui a vendu le Vieux, ce salaud.
Kardeşin her şeyin icabına bakıyor.
Ton frère s'occupe de tout.
Beyefendilerin gözleri önünde icabına bakın.
Réglez ça devant ces messieurs.
- Bu işin icabına bakıyoruz.
- On I ´ a neutralisé.
Birisi sistemli olarak suikast şahitlerinin icabına bakıyor, umrunda değil.
Quelqu'un élimine systématiquement les témoins et tu t'en moques.
Buradan... eve yaklaşan kimse olursa... icabına bak.
D'ici, tu peux voir qui s'approche.
Aşırı yılışık hasta bakıcı Jimmy'nin icabına baktığın gibi mi?
Comme tu t'es occupé de Jimmy, monsieur contact-physique?
Hepsinin icabına bakıldı.
Tout est prévu.
Bak Bunte, sen siyasetle ilgilen. İşin icabına ben bakarım.
Tu t'occupes de la politique, moi des affaires.
- Her şeyin icabına bakıldı.
- On s'en occupe.
İsimsiz bir hediye. İcabına bak, olur mu?
C'était si horrible.
İcabına bakın.
Prends bien soin de lui.
İcabına bakın.
Prends soin de lui.
Bunların icabına siz bakın.
Continue, Ringo.
İcabına bakıldı.
Tout est réglé.
- İcabına bakıldı. - Ya avlu, kapılar?
- On s'en est occupé.
- İcabına bakıver.
- Occupe t'en.
İcabına bak.
Il est à vous.
İcabına bak.
Bande-le.
İşte bu yüzden, Stalin ajanlarına olabildiğince çabuk icabıma bakılması emrini verdi.
C'est pourquoi Staline ne peut manquer d'ordonner à ses agents de me liquider aussi vite que possible.
İcabına bakın.
Shôtarô, occupe-toi de lui.
İcabına bakıldı, bandajlandı ve...
Elle a été soignée.
Acın nasıl Karl? İcabına bakıyorlar mı?
Et la douleur, Karl?
İcabına bak.
Prenez-en soin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]