Karar verilmiştir перевод на французский
217 параллельный перевод
Bir yıl hapis ve 3000 frank para cezasına karar verilmiştir.
Vous êtes condamné à un an d'emprisonnement et à une amende de trois mille francs.
Güzel. O zaman karar verilmiştir.
Alors c'est décidé.
Siz karar verirseniz, karar verilmiştir.
Si tu le décides, tout est réglé.
İntihar varsayımına ters düşen başka bir şey olmadığı için... bu soruşturmada merhumun kendisini öldürdüğüne karar verilmiştir.
Étant donné que rien ne vient contrer l'hypothèse du suicide, l'enquête conclut que le défunt s'est bien donné la mort.
Karar verilmiştir. Buna dikkat edin.
C'est réglé!
Karar verilmiştir.
Raison de plus.
Askeri mahkeme üyelerinin üçte ikisi kapalı oylamada suçlu oyu vermiştir. Sanığın ordudan atılmasına ve her türlü ödeme hakkının elinden alınmasına,.. ... ayrıca bir yıl boyunca Leavenworth Hapishanesi'nde ağır hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir.
Aprês avoir voté, deux tiers d'entre nous s'accordent pour que l'accusé soit démis de ses fonctions au sein de l'armée américaine, privé de ses soldes passées et à venir et incarcéré à la prison militaire de Leavenworth,
Güzel. Karar verilmiştir.
C'est donc réglé.
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
Il lui est accordé neuf jours pour quitter le royaume, seul et sans hommes d'armes.
Bugünden itibaren dokuz gün içinde yanına hiçbir silahlı birlik almadan, yalnız olarak krallığı terketmesine karar verilmiştir.
Ses biens et ses terres reviennent à la Couronne.
- O zaman karar verilmiştir.
- Alors, c'est réglé!
Bu karar verilmiştir.
C'est décidé.
Thomas Becket, Canterbury eski başpiskoposu, tanrı ve onun kilisesi için şehit olan Thomas Becket, bundan böyle onurlandırılmış, ve bu krallıkta, kendisine bir aziz olarak dua edilmesine karar verilmiştir.
Thomas Becket, ancien Archevêque de Cantorbéry et martyr de la cause de Dieu et de son Eglise doit désormais être honoré et invoqué dans ce Royaume comme un saint.
O zaman karar verilmiştir.
Alors c'est décidé.
Ceza Kanununun 265. maddesinin 12. fıkrası uyarınca Sanığın tutuklanmasına ve 3 gün hapis cezasına karar verilmiştir.
En vertu du paragraphe 265 de l'alinéa 36, de article 12 du code pénal, l'accusé Beranek Henri est condamné à une peine de trois jours de prison ferme.
Bu sebepten, Amerika ve Japonya arasında karşılıklı işbirliğine ve Güvenlik Antlaşması'nın sonuçlandırılmasına karar verilmiştir.
Par conséquent, nous soumettons cette résolution en vue d'obtenir l'accord pour conclure le Traité de Coopération et de Sécurité mutuelles entre les Etats-Unis et le Japon.
asılarak idamına karar verilmiştir.
.. à la pendaison.
Sanığın asılarak idam edilmesine karar verilmiştir.
Il sera donc pendu jusqu'à ce que mort s'ensuive.
Yargılanmaya ehil olduğunuza karar verilene kadar eyalet akıl hastanesine teslim edilmenize karar verilmiştir.
J'ai le droit de vous envoyer dans un hôpital... où l'on déterminera le moment de votre comparution.
Tüm bu gerekçelere dayanarak bu mahkeme seni kendi illegal çıkarın için önemli bir buluşunu çalmak amacıyla kasıtlı olarak öldürdüğün arkadaşın ve aynı zamanda meslektaşın Dr. Kruger'in ölümünden sorumlu buluyor. Dar ağacına asılarak ölüme terk edilmene karar verilmiştir.
Pour toutes ces raisons, la Cour vous déclare coupable du meurtre de votre ami le Pr Krueger, commis dans le but abject de lui dérober la formule d'une importante découverte, et vous condamne à la peine capitale :
Karar verilmiştir.
Verdict.
Oybirliği ile karar verilmiştir ki daha fazla alınacak tedbir kalmamıştır.
Le comité a unanimement convenu que aucune mesure n'est prise maintenant.
"eğitim ocağına döndürülmesine karar verilmiştir."
"devienne un camp d'entraînement pour nos jeunes athlètes."
- Karar verilmiştir.
Je ne peux pas. - C'est décidé.
Karar verilmiştir.
C'est décidé.
Evet, karar verilmiştir!
C'est ça!
- Karar verilmiştir.
- Je vais envoyer le message.
Michael Blomberg'in mahkûmiyetinin devamına karar verilmiştir.
L'inculpation de Michael Blomberg demeure.
" Charles I. Wilson'un duruşma gününe kadar McLaren Devlet Hastanesi'nde müşahade altında tutulmasına karar verilmiştir.
"Charles I. Wilson a été placé à l'hôpital d'Etat McLarren... jusqu'à ce qu'une commission médicale... l'estime prêt à reprendre sa place dans la société."
Dikkatli bir incelemeden sonra Şerefli Chang Ching Hui'nin Manchukuo'nun yeni başbakanı olarak atanmasına karar verilmiştir.
Après mûres réflexions, nous avons décidé... de nommer l'honorable Chang Ching-hui... nouveau Premier Ministre de Manchukuo.
O zaman karar verilmiştir.
C'est décidé.
Karar verilmiştir.
C'est d'accord.
Jacek Lazar'ın dosyası incelendikten sonra Valdemar Rukovski'nin 16 Mart 1987'deki ölümünden suçlu bulunmuştur. Valdemar Rukovski'nin cinayetinden yargılanan mahkum için karar verilmiştir. Ceza yasasınca verilen karar doğrultusunda 148'inci maddenin birinci fıkrası ve 44'üncü maddenin ikinci fıkrasına göre Jacek Lazar idama mahkum edilmiştir.
La Cour, après avoir entendu Yatzek Lazar, accusé d'avoir, le 16 mars 1986 à Varsovie, assassiné Waldemar Rykowski l'a déclaré coupable de ce crime et selon l'article 148 paragraphe 1 ainsi que l'article 44 paragraphe 2 du Code Pénal
Artık karar verilmiştir ve Tanrı'nın, sizlerin... gücümüzün asil kudretinin yardımıyla, Fransa bizim olacak. Ya önümüzde boyun eğecek... ya da parçalarına ayrılacak.
Nous sommes bien résolus... et avec l'aide de Dieu et la vôtre... nobles muscles de notre puissance... la France étant à nous... nous la plierons à notre autorité... ou nous la mettrons en pièces.
Karar verilmiştir!
On ne peut pas avoir la paix un moment!
O nedenle bu mahkemede... sanık William H. Bonney, diğer adıyla Kid... diğer adıyla William Antrim, diğer adıyla Henry McCarty'nin... sözü geçen Lincoln bölgesinde bölge şerifi tarafından... hapsedilmesine... ve belirtilen günde hapisten çıkarılarak... sözü geçen bölgede uygun bir yerde... ölene dek boynundan asılmak suretiyle idam edilmesine karar verilmiştir.
Il a donc été décidé par cette cour, que l'accusé, William H. Bonney, alias Kid, alias William Antrim, alias Henry McCarty, sera incarcéré dans la prison du comté de Lincoln par le shérif du comté précité et cela jusqu'au jour spécifié où il sera transporté de la prison à son lieu d'exécution dans le même comté afin d'y être pendu haut et court jusqu'à ce que mort s'ensuive, s'ensuive.
Kanunlara saygısı düşünülerek, davalının kefaletle salınmasına karar verilmiştir.
Le prévenu est relaxé sur parole.
Öyleyse karar verilmiştir.
Vendu.
Karar verilmiştir!
Exécution!
- Karar verilmiştir! - Raj, mutlu musun?
Raj, t'es heureux?
Karar verilmiştir.
La décision est prise.
Artirim hakkindaki tasarinin önemi düsünülerek oybirligiyle... maddeler hakkinda bes dakikadan fazla konusulmamasina karar verilmistir.
Considérant l'urgence de la loi sur le déficit. Il y a un accord unanime afin qu'aucun Sénateur ne parle plus de cinq minutes sur une section.
Ben çalışacağım, karar verilmiştir!
C'est décidé!
Beyler, o halde karar verilmiştir.
- Bien.
Karar verilmiştir.
Qu'il soit connu de tous que Mlle Eunice
12 Haziran 1989 ile 13 Haziran 1900 tarihli yasalarda da olduğu gibi 31 Aralık 1842 tarihli yasanın 2. bendi ve 1 Kasım 1867 tarihli serbest dolaşıma ilişkin yasanın 3. bendine uygun olarak, Berlin bölgesini takiben Charlottenburg, Neukölln, Schöneberg, Wilmersdorf, Lichtenberg ve Stralau'nun yanı sıra Friedenau İdari Bölgesi, Schmargendorf, Tempelhof, Britz, Treptow, Reinickendorf, Weissensee, Pankow ve Tegel'den sınır dışı edilmenize karar verilmiştir.
"Aussi, habilité par le § 2 de la loi de 1842, " et par le § 3 de la loi sur la liberté de circulation de 1867, " ainsi que par les lois du 12 juin 1889 et du 13 juin 1900,
Tanımlı bölgeler içerisinde bulunmanıza ya da 30 Temmuz 1883 tarihli Genel Devlet Yönetimi Yasasının 132. bendinin 2. paragrafına uygun olarak belirtilen süre bittikten sonra geri dönmenize ve buna istinaden toplam 100 marklık cezaya çarptırılmanıza, bu miktarın ödenememesi halinde ise 10 günlük hapis cezasına çarptırılmanıza karar verilmiştir.
"Si après expiration du délai, " vous étiez repéré sur ces territoires, " vous seriez passible,
- Suç kararı verilmiştir...
Pas quand l'accusé recrache la victime.
Kararım verilmiştir.
Ma décision est prise.
Timicin'in kararı kendi hür iradesiyle verilmiştir, sizi temin ederim.
Timicin en a décidé ainsi, de son plein gré, je vous assure.
Ayrica Bay George Willis'in isbirligi icin ovgu veya tesekkur belgesi almasina gerek olmadigina karar verilmistir.
Il est décidé que M. George Willis ne recevra ni reconnaissance ni éloge pour sa coopération.