Kararınızı verin перевод на французский
79 параллельный перевод
Kararınızı verin.
Décidez-vous.
Bu kızım, ki dikkatinizi çekerim bana olan saygısına, bağlılığına, bana şunu verdi. Buyurun dinleyin ve kararınızı verin.
Par obéissance, elle m'a remis cette lettre.
Kararınızı verin, olur mu?
Décidez-vous, d'accord?
Kararınızı verin. Tercihiniz ne olacak?
Allez, décidez-vous.
Buchanan Roy Agry cinayetinin suç ortağı mıdır değil midir, kararınızı verin.
Il vous revient de décider si Buchanan s'est rendu complice ou pas du meurtre de Roy Agry.
Kararınızı verin Bayan Sullivan.
Décidez-vous, Mlle Sullivan.
Aranızda konuşun ve kararınızı verin.
Je vous laisse en discuter entre vous.
Kararınızı verin.
- Come on, let s go. - Décidez-vous.
Kararınızı verin, Kaptan.
Votre décision, capitaine.
Siz ikiniz, istediğinizi yapın. Ben şimdi mahzene ineceğim. Bir an önce kararınızı verin.
Faites ce que vous voulez, mais moi je vais descendre, et bloquer cette porte pour ne plus l'ouvrir!
Yok, bir dakika, iki 25'lik beş de 10'luk olsun. Kararınızı verin artık.
Non. 2 pièces de 25 cents et 5 de 10 cents.
Yarın sabaha kadar kararınızı verin.
Tout doit être prêt pour mon départ, demain matin.
Artık kararınızı verin.
Décidez-vous!
Kararınızı verin.
Passez à la délibération.
- Tam şurası - - - Kararınızı verin artık!
Décide-toi!
Birkaç gün düşünün ve kararınızı verin.
Prenez quelques jours de réflexion.
Tamam, birkaç gün düşünüp kararınızı verin. Tamam.
Réfléchissez encore quelques jours.
Kararınızı verin, memur bey.
Décidez-vous, officier.
Majesteleri lütfen kararınızı verin.
Seigneur, que décidez-vous?
- Hadi bir an önce kararınızı verin. - Kimin eli kesilecek?
Décidez quelle main partira ou leur grâce arrivera après leur mort...
İsterseniz kararınızı verin.
Décidez selon votre conscience.
Kararınızı verin ve onu kaktüse saplayın.
Prenez une résolution et collez-la sur le cactus.
- Hayır, yerleri orası. Beni izle. - Kararınızı verin..
Non, là-bas.
Hey, kararınızı verin artık! Son bahisleri alıyorum!
Dépêchez-vous, on a bientôt fini!
Pekala, şimdi kararınızı verin hemen köyünüzü terk edeyim.
D'accord Décidez maintenant, je quitterai tout de suite votre village
Kararınızı verin.
Ressaisissez vous.
Ondan sonra kararınızı verin.
Prenez ensuite votre décision.
Kararınızı verin!
Prenez votre décision, monsieur!
Hangi kararı verirseniz verin, kararınızın hepinizin kararı olması lazım.
Quoi que vous décidiez, votre verdict doit être unanime.
Kararınızı çabuk verin.
Décidez-vous.
Ya onunla git, ya da buna son verip burada kal. Ama, kararınızı çabuk verin.
Montez avec elle, dites-vous adieu et restez... mais décidez-vous.
Ürünü deneyip kararınızı öyle verin. Buyurun.
Dix secondes.
Kararınızı hemen verin. Ne diyorsunuz?
Vous pouvez partir si vous voulez.
- Gidip, kararınızı verin.
- Décidez-vous.
Bu hikayeyi dinledikten sonra inandırıcılığına kendiniz karar verin. Kaseti dinledikten sonra kendinize yaşadığınız yerde böyle bir şeyin olmasının imkansız olduğunu söyleyebilecek misiniz?
Ainsi, lorsque vous aurez fini de lire ce rapport, vous jugerez vous-même de sa crédibilité, et vous essaierez de vous persuader que...
Kararınızı verin.
Décide-toi.
Şu kalçalara bakarak verin kararınızı.
Ces croissants sont un vrai régal!
Verdik efendim. Lütfen kararınızı katibe verin.
Veuillez le remettre au greffier.
Buyrun dinleyin ve kararınızı verin.
Ecoutez et concluez.
Bu adamın gerçekten, müvekkilimin mağazasının bir pornografi evi olduğuna inandığını hissediyorsanız, onun lehine karar verin.
Si vous pensez que cette librairie était un temple de la pornographie... soutenez-le. Je ferais pareil.
Bu operasyonun bir parçası olup olmayacağınızın kararını siz verin.
Vous me direz si vous voulez toujours participer à l'opération.
Long Shore Sendikası'na kimin ne kadar ödeyeceğine sen ve Sil karar verin, kararınız ne olursa destekleyeceğim.
Toi et Sil, voyez qui donne quoi au syndicat Longshore. Je vous suis.
varsınız veya yoksunuz, karar verin
Vous prenez vos décisions vous-même, ok?
Kararınızı siz verin.
Tirez-en vos propres conclusions.
Neyse, kararınızı bir an önce verin. Halletmem gereken işler var.
Décidez-vous, je vais pas tarder.
Kimin ayrılacağına karar verin, Ancak her biriniz, hayatta kalmayı hakettiğinizi gösteren ispatı mümkün argümanlar sunmak zorundasınız.
Vous devrez décider qui devra sortir, chacun devant défendre sa place par des arguments vérifiables.
Kararınızı hızlandırmama izin verin.
Laissez-moi vous aider à forcer votre décision.
Teklifinizi ağırlıkla ya da taşla yapmalısınız son fiyat, elbette bir ayarlama yapılacak... Ağırlık ve son yerleşimi tahmin edebilmek için bize izin verin tabii ki kesin karar karşılıklı hacmine göre verilecek.
Je vous alerte que pour enchérir sur un poids ou sur une pierre, le prix final sera bien sûr ajusté à... nous évaluerons le poids, et l'accord final sera bien sûr, le reflet d'un accord mutuel sur le volume.
Kendi kararınızı kendiniz verin.
Moi, j'en sais rien! Prenez vos propres décisions!
Bakın, patronunuza bir iyilik yapın ve kararınızı baktıktan sonra verin.
Faites une fleur à votre patron, et décidez après avoir regardé.
Kararınızı verin.
Choisissez.
verin 65
karar 43
karar ver 40
karar senin 85
karar verildi 59
karar verdiniz mi 21
karar verdin mi 17
karar verdim 47
karar sizin 30
karar veremiyorum 28
karar 43
karar ver 40
karar senin 85
karar verildi 59
karar verdiniz mi 21
karar verdin mi 17
karar verdim 47
karar sizin 30
karar veremiyorum 28