Kusura bakmayın перевод на французский
7,395 параллельный перевод
Beklettiğim için kusura bakmayın.
Pardon pour l'attente.
Kusura bakmayın, öylece dalıverdim.
Je... je suis juste entré.
Kusura bakmayın.
Oh, désolé.
Kusura bakmayın.
Je suis désolée.
Kusura bakmayın, lütfen devam edin.
Désolé, veuillez continuer.
Kusura bakmayın. Joe'nun WiFi'si bugün çok yavaş.
Désolé, le Wi-Fi de Joe rame, aujourd'hui.
Kusura bakmayın küçük bayan. Bu Fall River'a mı çıkıyor?
Excuse-moi, jeune fille.
Kusura bakmayın, zaman gidiyor aklımdan bazen.
Je n'ai pas vu l'heure.
Kusura bakmayın, gün boyu evde yoktum.
C'est le Service de l'Enfance.
Böldüğüm için kusura bakmayın.
Excusez-moi de vous interrompre.
"Kusura bakmayın, Almancam pek iyi değildir."
"Je suis désolé, mon Allemand n'est pas très bon."
Kusura bakmayın, Almancamız çok iyi değil.
Désolé, notre Allemand n'est pas bon.
- Kusura bakmayın ; uyuyamadım da.
Désolé, je n'ai pas dormi.
Kusura bakmayın ama Flash'a şehrin anahtarını vereceklerine inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire qu'ils vont donner au Flash les clefs de la ville.
Kusura bakmayın Kaptan.
Excusez moi, Capitaine.
Kusura bakmayın ama kimin için çalışıyorsunuz siz?
excusez-moi, pour qui vous travaillez, tous les deux?
Kusura bakmayın.
Je suis désolé.
Kusura bakmayın efendim. Unutmuşum.
Pardon, j'avais oublié.
- Kusura bakmayın.
- Désolé, entrez.
Beklettiğim için kusura bakmayın.
Pardon de vous avoir fait attendre.
Kusura bakmayın, geciktim. Selam.
Je suis désolé du retard.
Kusura bakmayın, geç kaldım.
Désolée, je suis en retard.
Kusura bakmayın Dedektif.
Je suis désolé, lieutenant.
Kusura bakmayın dedektif.
Désolé, lieutenant.
Selam. Kusura bakmayın geciktik.
Pardon, nous sommes en retard.
Kusura bakmayın ama kaderin cilvesine bakar mısınız?
Je suis désolé. Est ce que quelqu'un d'autre voit l'ironie dans cela?
Kusura bakmayın ama bu konuyu geçebilir miyiz?
Je suis désolé, mais peut-on avancer?
Kusura bakmayın da, zengin olmak ne zamandan beri suç?
Désolé, depuis quand être riche est un crime?
- Kusura bakmayın, uyurgezer gibiyim de.
Désolée, je suis à moitié endormie.
Böldüğüm için kusura bakmayın ama bunları imzalamanız gerekiyor...
Monsieur, pardon de vous déranger, mais il faudrait que vous signiez...
- Kusura bakmayın elimden bir şey gelmez.
- Je ne peux pas vous aider.
Kusura bakmayın bu alan merhumun çok yakın arkadaşlarına ayrıldı.
Désolé, cette zone est réservée aux amis proches du décédé.
Kusura bakmayın.
Désolé.
Bize inandığım için kusura bakmayın.
Désolé de croire en nous.
Kusura bakmayın ama benim karım da şu anda doğum yapıyor!
Pardon, mais ma femme accouche elle aussi!
Böldüğüm için kusura bakmayın ama tüccar gemisinin kaptanına ulaştım.
Désolé de vous interrompre, mais j'ai pu finalement prendre contact avec le capitaine du cargo marchand.
Kusura bakmayın, Kappa Bir Dilek Tut derneğiyle iş yapmıyor.
Navrée, Kappa ne participe pas à la fondation "Fais-un-vœu".
Kusura bakmayın madam. Ben de tam çıkıyordum.
Excusez-moi, madame, j'étais juste sur ma sortie.
Kusura bakmayın, bir süre kafamı çamurun içine gömüp yaşayacağım.
Veuillez m'excuser, pendant que je vais enterrer ma tête dans le sable.
- Kusura bakmayın.
Désolé.
Kusura bakmayın, sizi korkutmak istemedik.
Désolée, on voulait pas vous faire peur.
Soğan kokusu için kusura bakmayın.
Je suis désolé pour les oignons.
Kusura bakmayın, bunu önceden deseydiniz ya.
Désolé, vous auriez du dire ça plus tot.
Kusura bakmayın, yerde kalan son kalemi alıyordum da.
Désolé, je prenais juste le dernier stylo.
Kusura bakmayın, hesabım nasıl şaştı bilmiyorum.
C'est toujours bon. Je suis désolé, je ne sais pas comment j'ai foiré les gars.
Kusura bakmayın arkadaşlar. Bende...
Je suis désolé, les gars, je n'ai pas...
Biraz kafam karıştı, kusura bakmayın.
Je suis désolée si je suis un peu perdu.
Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
- Vous êtes qui?
- Kusura bakmayın...
- Es tut mir Leid
N'aber? Geciktim, kusura bakmayın.
Désolée pour le retard.
Kusura bakmayın beyler ama bence değişik bir isim olmalı değil mi?
Désolé de le dire, mais ça doit être collet monté.