Kusursuz перевод на французский
4,620 параллельный перевод
Kusursuz su balonlarindan asagiya kalir yanlari yok.
On dirait des petits ballons parfaits.
- Bu elmas kusursuz.
Le diamant est impeccable.
O kadar kusursuz ki böyle bir elmas doğada bulunmaz.
Si parfait que la nature ne pouvait pas le créer.
İki yıl önce Avrupa ve Orta Doğu'da kusursuz taşlar çıkmaya başladı.
Il y a deux ans, les pierres ont commencées à apparaitre. En Europe et au Middle East... sans défauts, vendu pour des millions.
Sonra birden bire insan ürünü kusursuz elmaslar pazarı darmadağın edecekti.
Et tout à coup, les diamants sans défauts faits par l'Homme submergeraient le marché.
Ama tek yapabildiğim küçük kusursuz taşlardı.
Mais tout ce que j'ai réussi à faire étaient de petites pierres défectueuses.
Aniden istediğim kadar kusursuz taş üretebilir hale geldim.
Je pouvais alors faire des diamants parfaits. Au temps que j'en voulais.
Bu tapınakta kusursuz birer savaşçı olarak eğitileceksiniz.
Ici, vous recevrez la meilleure éducation qui soit.
Ama burada Hadeste kusursuz birer savaşçı olarak eğitilecekler.
Mais à Hadès, ils deviendront des guerriers Vajra.
Tanrı'lara sunulacak sunu kusursuz olmalıdır.
Un rituel sacré a besoin d'une offrande parfaite. Toi, par exemple.
Beynin de neredeyse yüzün kadar kusursuz.
Ton cerveau est presque aussi parfait que ton visage.
- Biliyorsun, kusursuz değilim. - Oh.
Vous savez je ne suis pas parfaite.
Tamam, şunu bilmen gerekiyor ki, kampus gazetesi benim canlandırdığım Rum Tum Tugger rolünün kusursuz olduğunu yazmıştı.
Ok, je te ferais savoir que le journal du campus disait que mon interprétation de Rum Tum Tugger était peeerfait.
O Lhuillier elbisesi kusursuz duruyor Emily...
Cette Lhuillier vous va a ravir, Emily...
Listendeki her maddeye uyacak kusursuz kızı bulacağını mı sanıyorsun cidden yahu?
Penses-tu vraiment que tu vas trouver une fille parfaite qui va vérifier tout les points de ta liste?
Kusursuz!
C'est parfait.
Aslında kusursuz bir insan sesi.
C'est une parfaite voix humaine.
Demek istediğim referanslarınız kusursuz.
Vos références sont impeccables.
Huzur dolu, çocuklar için kusursuz...
Tranquille, idéal pour les enfants.
Kusursuz bir Noel Baba'ydı.
Il faisait un parfait Père Noël.
Zamanlaman kusursuz.
Votre timing est impeccable.
Bu gece, erkek ırkını kusursuz bir şekilde canlandırmam kusursuz olacak.
Ce soir, mon imitation d'être humain mâle sera impecable.
Selam, klasik! Kusursuz bir icra.
Du classique, parfaitement exécuté.
Ve gerçek şu ki, ben de kusursuz değilim.
Et la vérité est - est que j'suis pas irréprochable.
Kusursuz, masallar gibi ilişkimize planladığımız gibi devam ediyoruz.
On est sur la bonne voie pour notre histoire conte de fée.
Kusursuz Noel'e giden yol hindistan cevizi, pasta süsü hatta gözyaşlarıyla döşenmiş olabilir.
La route menant à un parfait noël est parsemée de muscade, glaçage... Et parfois des larmes.
Kusursuz Noel istediniz.
Vous êtes ici pour le Noël parfait.
Bu ağacın bir dalı bile "kusursuz Noel" diyor mu?
Y a-t-il quoi que ce soit concernant cet arbre qui dit "Noël parfait"?
Size kusursuz Noel yaşatmak için her şeyi yapıyorum.
J'essaye de vous donner le parfait Noël.
Bizim için kusursuz Noel organize ediyor.
Enfin, elle veut nous donner le parfait Noël.
Daha ne kadar kusursuz kaldırabilirim bilmiyorum.
Je ne sais pas combien de perfection je peux endurer.
Şimdi Emma'nın Noeli kusursuz olacak.
Et maintenant le Noël d'Emma va être parfait.
Zillerim metronun kapısına sıkışmasaydı kusursuz bir Noel olurdu.
Si mes cloches n'étaient pas rester dans la porte du métro, oui.
Herkes için kusursuz Noel ayarlamaya aylarca çalıştım ama onlar aptal bir oyuncağın peşinden gitti.
Tous ces mois à planifier pour donner à tout le monde le parfait Noël, et tout ce que j'ai fais est fichu à cause d'un stupide jouet.
Bana kusursuz Noel sözü verdin ve bu sözünde duracaksın.
Tu m'as promis un Noël parfait, et tu vas nous l'offrir.
Bize kusursuz Noeli sağlayacaksın yoksa başına gelecek var, kadın.
Alors tu vas nous offrir le Noël parfait, ou tu risques d'avoir quelque chose d'autre, madame.
Tek istediğim Emma'ya kusursuz bir Noel sağlamaktı.
Tout ce que je voulais c'était offrir un Noël parfait à Emma.
Bir oyuncağın Noel'i kusursuz yapacağını düşündüğüme inanamıyorum.
Je ne peux pas croire que je pensais qu'un jouet serait le cadeau de Noël idéal.
Demokrasi de kusursuz değil canım.
- La démocratie a ses défauts.
İri kasları keskin çenesi ve kusursuz dişleri hariç.
Oui, exactement, sauf qu'il a des muscles puissants, la mâchoire découpée et une dentition parfaite.
Ne kusursuz bir aile fotoğrafı.
Quel portrait de famille touchant.
Kusursuz Amerikalı çift.
Le parfait petit couple américain.
Makinelerimiz kusursuz çalışır.
Nos machines fonctionnent parfaitement.
Onun gözünde kusursuz bir savaşçıydı. Oğlu Xerxes'in asla olamayacağı kadar.
Elle était sa protégée, la guerrière idéale que son fils ne seraitjamais.
Ve tanrı-kral halkının karşısına çıktığında Artemisia, kusursuz planının şekillenmesini izledi.
Et tandis que le dieu roi se présentait à son peuple, Artémise contempla le fruit de sa manipulation experte.
Yöntemlerim ve yargılarım bilimsel açıdan kusursuz.
- Mes méthodes... - Mes méthodes, mon raisonnement sont établis scientifiquement.
Ölümle yaşam arasındaki kusursuz dengeyi yok ettim!
J'ai réuni mes instruments... et franchi les frontières utopiques de la vie et de la mort!
Yani kusursuz bir adam sayılırdı.
C'était le gars absolument parfait.
Kusursuz bir plana ihtiyacımız var.
Il nous faut un plan infaillible.
Sizinki gibi kusursuz bir guzellik, boyle bir tatil yerinde...
Une beauté comme la vôtre n'a pas sa place dans un lieu de villégiature comme celui-ci.
Gizli görevdeyken hiçbir şey kusursuz değildir.
En mission secrète, rien n'est parfait.