Küçük prenses перевод на французский
135 параллельный перевод
Ama majeste, küçük prenses!
Mais Majesté, la princesse!
" Bir gün küçük prenses kraliyet bakçesinde gezinirken önceden hiç hatırlamadığı güzel pembe bir gül fark etti.
" Puis un jour, alors que la petite princesse se promenait dans les jardins, elle remarqua une ravissante rose qu'elle n'avait jamais vue auparavant.
Sonra da, yurttaşlar küçük Prenses'e bağlılıklarını sunabilsinler diye tüm ülkede tatil ilan edildi.
On proclama un jour de fête à travers le royaume, afin que tous, riches ou pauvres, puissent venir rendre hommage à la petite princesse.
Küçük Prenses... Benim sana hediyem, güzellik olacak.
Petite princesse, je te fais don de la beauté.
Küçük Prenses, benim sana hediyem, güzel bir ses olacak.
Jolie princesse, je te fais don d'une belle voix.
Küçük prenses için işte küçük taç!
Une petite couronne pour notre petite vedette!
- Bana yolu gösterebilirsin, küçük prenses.
- Tu me guideras, ma petite princesse.
Haydi, küçük prenses.
Allez, jolie princesse.
- Zavallı küçük prenses.
- Pauvre petite princesse.
ve küçük prenses gülümseyen bir yüz... bu senin için...
Eh petite princesse au visage d'arc en ciel, ça c'est pour toi toute seule.
- Küçük prenses.
Petite princesse!
- Senin prenses olduğuna ve her zaman da küçük prensesim olarak kalacağına.
- Je crois que tu es... et que tu seras à jamais... ma petite princesse.
Hadi küçük prenses, Noel Baba'dan ne istediğini söyle.
Allons, petite princesse! Que veux-tu?
Küçük Prenses Sarachina ile ilgili her şeyi biliyorum.
Mais si, justement!
Seni küçük prenses.
Princesse oblige!
Küçük Prenses büyük bir suç işledi.
Ta petite princesse a commis un parjure.
Ingiltere'nin lordlar ve leydiler ülkesi olduğunu sanıyorduk çünkü Kral ve Kraliçe ve iki küçük prenses çok hoşumuza gidiyordu.
Pour nous, l'Angleterre était un pays de lords et de ladies. Le roi, la reine et les deux princesses nous subjuguaient.
Küçük prenses, sen ve ben oldukça eskilere gideriz.
On est de vieilles connaissances, Miss Reine du Bal.
Şuna bak, küçük prenses hazretleri.
Regarde-toi, petite princesse!
Ve aynı şekilde, biliyorsun, eğer birisi senin hakkında eleştiri yapar ya da seni sözle taciz ederse, ya da sana vurursa, şımarık küçük Prenses, her zaman seni ben savunurdum.
Et pour ta gouverne, si quelqu'un t'avait critiquée, ou insultée. Traitée de bêcheuse, d'arrogante petite Princesse. Je t'aurais défendue.
Ama hayır, küçük prenses tüm bunların üstündeydi.
Mais non, la petite est au dessus de tout ça.
Artık küçük prenses Bayan Bruce Lee olma yolunda ilerliyor.
Disons que le tigre tapi dans l'ombre va peut-être accoucher d'un dragon.
Küçük prenses bizim için fazla iyi.
La pimbêche voulait pas qu'on vienne.
Bir videocu dükkanından Willy Wonka ve Küçük Prenses için geç ödeme faturası.
Un reçu indique qu'il n'avait pas ramené les cassettes de Willy Wonka et La Petite Princesse.
Üç numaralı küçük prenses nerede? Tanrım.
Où est passé la petite princesse numéro 3?
Yaklaşık 2 asır önce, Prusya Krallığının bir köşesinde küçük bir prenses yaşıyordu. Zamanının en büyük hükümdarı olması için kader tarafından yolu çizilmişti. Tüm Rusların çariçesi.
Il y a deux cents ans vivait dans le royaume de Prusse une jeune princesse dont l'Histoire devait faire l'Impératrice de toutes les Russies... la "Messaline du Nord".
İyi geceler küçük prenses.
- Bonne nuit, princesse.
Küçük adamlar gidecek, prenses yalnız kalacak. Zararsız bir ihtiyar seyyar satıcı gelecek.
Les petits hommes seront partis et elle sera toute seule avec une vieille... marchande inoffensive.
Ve evlilik çağı geldiğinde küçük bir prenses gibi olacak.
Et quand il s'agira de mariage... tu deviendras princesse!
Bazen işten eve döndüğümde kızımızı küçük bir prenses gibi giydirmiş olurdu.
Des fois, je revenais du travail, et elle avait habillé la petite en princesse.
Bu küçük yazlık, skandal yaratan davranışları yüzünden... Franz Joseph'in Kraliyet Konağı'ndan uzaklaştırılan... Ekselansları Prenses Olympia'ya aittir.
Cette petite maisonnette appartient à Son Altesse la princesse Olympia, exilée de la cour impériale de François-Joseph pour sa conduite scandaleuse.
Prenses'in tereddüdü Grünwald'ın vaftiz evladı olan Bayan Armstrong'un genç kızlık soyadı olduğunu kanıtlamış oldu. Ve kontes Andrenyi'nin küçük kız kardeşten başkası olmadığını ortaya çıkardı.
L'hésitation de la princesse m'a révélé que sa filleule était née Grünwald et que la comtesse Andrenyi est sa sœur cadette.
Herkes senin gibi küçük bir prenses değil.
Tout le monde ne peut pas avoir l'air d'une princesse comme toi.
Anne ve babası ona küçük bir prenses gibi davranmış.
C'est une foutue fille à papa.
Küçük bir prenses, ha?
Une petite princesse, hein?
"Hasat sırasında, Moukouzani adındaki küçük bir köyde, Bana eşlik eden, Prenses Cecilia Abashidze..."
Pendant les vendanges, dans un petit village du nom de Moukouzani, la princesse Cecilia Abachidzé qui m'accompagnait... la princesse Cecilia Abachidzé qui m'accompagnait.
Ve bir yerlerde, bir küçük kız, prenses.
Et quelque part, l'une d'elles l'est.
Mavi Böğürtlenler Grubu, en küçük üyemiz Prenses Dot'ı kurtardığınız için, sizi selamlıyor.
Les Jeannettes rendent hommage aux sauveurs de la princesse Dot.
"Bu beş kişilik bir aileye yeter" dedi... Prenses Narinparmak, ve bıçağını çıkartıp... sümüğü küçük parçalara keserek bir tavanın içine attı.
"Dîner pour cinq personnes", observa Princesse Ptidoigts, en la découpant en tranches fines pour la jeter à la poêle.
Sadece küçük bir yanık, Prenses.
C'est juste une petite brûlure Princesse.
Her zaman uçarı küçük bir prenses oldun.
Tu as toujours été une princesse frivole.
Prenses, sana küçük bir şey getirmiştim.
Princesse, je vous ai apporté un petit quelque chose.
Ve Brad üstünde bir prenses istedi... küçük pembe ayakkabılı.
Et Brad voulait qu'on mette une princesse tout en haut avec des petits souliers roses.
Küçük Prenses'in koruyucuya mı ihtiyacı var?
La princesse a besoin d'un protecteur.
Ben hep, ailesini kaybetmiş prenses kostümlü küçük bir kız olacağım.
Je serai toujours la fillette déguisée en princesse qui a perdu ses parents.
Pamuk Prenses ve Küçük İnsanlar mı?
Ça ferait un titre original.
Küçük Deslys, "prenses" elinde iki tane şey var.
Avec Deslys, "notre princesse"... Elle prend deux articles, pour voir ce qui la rend plus vieille.
Seni uyarmalıyım, prenses... ilk seferinde... küçük bir karışıklık olabilir.
Je devrais t'avertir, princesse... la premiere fois, c'est plutôt... le bordel.
Adı Prenses Kaha'lua. Sanırım "Küçük Şelale" anlamına geliyor. Ya da "Büyük Gölet" öyle bir şeyler.
Son nom, c'est princesse Kahalua je pense que ça veut dire "petite chute d'eau"... ou "grand étang" ou un truc comme ça.
Evet, öylesin. Küçük bir prenses. Evet, öylesin.
Tu es un adorable toutou.
"Küçük Bayan Prenses."
"P'tite Dame Princesse."
prenses 388
prensesim 24
prenses mi 20
prenses atta 22
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
prensesim 24
prenses mi 20
prenses atta 22
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük kardeşim 59
küçük çocuk 37
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir 20
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük çocuk 37
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir 20
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bey 45