Mele перевод на французский
77 параллельный перевод
- Kendi işine bak sen.
- Mele-toi de tes affaires.
Sadece bir mele...
Etant donné que vous êtes un an...
Bu bir mele...
Cela fait-il partie Des tâches habituelles d'un an...?
Şimdi, sen hiçbir şey olmamış gibi yap ve gerisini bana bırak.
Ne t'en mele pas, laisse-moi faire.
Jorgensen benim davarları otlatıyor.
Jorgensen mele mon betail avec le sien.
Bill... Eğer Ballard yapmasa, niye kız kardeşini bu işe karıştırsın ki?
Si ce n'est pas Ballard, pourquoi sa soeur s'en mele-t-elle?
Ortalığı karıştırma!
Ne te mele pas de ca!
Bu işin içinde olmaktan hoşlanmıyorum.
J'aime pas etre mele a ça - Qui c'est?
Natalie, sen kendi işinle ilgilen.
Mele-toi de tes affaires.
Size ne sorunu var?
De quoi je me mele?
Sesini
Qui mele
- Batman yeniden gelirse?
- Et si Batman s'en mele encore?
Rahat bırak kızı.
Ne t'en mele pas.
Yemeğinizle ilgilenin, tamam mı?
- MELE-TOI DE TASOUPE, S'IL TE PLAIT.
Bunun dışında kal!
- Ne t'en mele pas!
- Lsar Kaka, sen karışma!
- lsar Kaka, ne t'en mele pas!
Köpeğim bu kavgaya karışmadı.
Je me mele pas de ca.
Komutan Mele-On Grayza.
Commandant Mele-on Grayza.
- Evet?
- De quoi il se mele?
Onu bizimle aynı kefeye koyma.
Ne le mele pas a nous.
Daireye katıl.
Mele-toi au cercle.
M.G.M.'in işe karışmasını istemediğinden eminim.
Il vaut mieux que la M.G.M. Ne s'en mele pas.
Oradan kanoyla, Afrika'nın esrarengiz Hanimi insanlarının hiç kalkık beyaz penis görmemiş çocuklarının bulunduğu Mele nehrinin verimli kıyılarına geçeceğiz.
De là, on descendra en kayak la rivière Mele en Afrique, où les enfants du mystérieux peuple Hanimi n'ont jamais vu un pénis de blanc en érection.
Git başımdan.
Te mele pas de ça.
Üzgünüm hayalet, yapamam.
Désolé, gweilo, je ne m'en mele pas.
Pekala millet, müzik zamanı geldi çattı. Sırada Kanikapila luau davul gösterisi var!
C'est presque l'heure du mele, du spectacle de percussions Kanikapila!
Cupid, sen uzak dur bu işten.
Cupidon, ne te mele pas de ça!
Benim olaya karışmam, her şeyi daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz.
Si je m'en mele, ça ne va que empirer. 304 00 : 28 : 06,280 - - 00 : 28 : 08,200 Tout le monde se fout de ce que je peux dire de toute façon
Kendi işine bak!
- Ne t'en mele pas
Ordunun daha ne kadar alabileceği hakkında birşey söyleme seni ödlek.
Ne te méle pas de ce qu'achète l'armée, espèce de lâche!
Kızın, ganimeti Compton'ın kamarasından alan suç ortağı olduğunu kabul ediyorum ama bence Humbert da işin içinde.
j'admets que la fille doit avoir été la complice qui a pris le butin dans la cabine de Compton, mais je pense qu'Humbert a été mélé a cela.
Anlayacağın Üstçavuş, artık sana ihtiyacımız kalmadı.
Vous voyez Sergent Melé-Cass' - Couilles, plus besoin de vous.
Dikkatli olsan iyi edersin.
S'ils apprennent que je suis mélé à cette affaire ils vont...
Sonra devlet müdahale etti, bana sivil bir kaltak yolladılar ve boku yedim.
Puis l'Etat s'en est melé en m'envoyant une salope en civil et je me suis fait baiser.
O da bulaşmak istemedi.
Il ne voulait pas y etre melé non plus.
Sen bulaşmadığını mı sanıyorsun?
Et toi, alors, tu crois ne pas y etre melé?
Toza, toprağa, akrabalarımın yanına katım.
Mélé à la poussière, sa parente.
Beni karistirma.
Je ne veux pas etre melé à ça.
Bu işe karışmak istemiyorum.
Je ne veux pas être mélé à cette affaire.
Ne olur biraz su!
Sur ce monde étrange Qui mele
Kovulacağım! - Bana yalan söyledin!
Oh, Joey. je peux pas croire que tu y ais mélé mon boss, je vais me faire virer!
Kapanmış bir davanın bir parçası.
Il est mélé à une affaire en cours.
Anlat bakalım dinliyorum.
Je ne me mele pas de son travail.
İntihar bombacısı gece kulübü önünde sıra bekleyenlerin arasına girdi.
Le kamikaze s'était mélé à la queue attendant en dehors du night-club.
Kaynaklara göre olaya bir köpek kahraman bir kedi karışmış.
Mais j'apprend également que, seraient melé à cet incident,... un chien et chat vraiment très héroïque.
Bu işe benim yüzümden bulaştık. İyi bir insan olmak kolay değildir.
C'est tout de ma faute de t'avoir melé a ce trouble ll n'est pas facile d'etre un honnete homme
- Niye umursuyorsun ki?
De quoi tu te méle?
Ve ben bu işe karışmak istemiyorum.
Je ne veux pas y être mélé.
Her zaman o küçük güzel kafanı olmaması gereken yerlere sokuyorsun.
Une jolie tête blonde qui se méle toujours de ce qui ne la regarde pas.
Bay Calvini'nin adı soruşturmanızda hiçbir şekilde geçemez. Ya da bu görüşmeye katıldığı basında yer almayacak.
M. CALVINI ne peut pas être mélé à votre enquête ni même se retrouver dans la presse.
Burada senin de işin içinde olduğunu söylediler.
Ils m'ont dit que tu y était mélé.