Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ M ] / Meşguldum

Meşguldum перевод на французский

58 параллельный перевод
Üzgünüm, çok meşguldum. Cidden çok meşgul.
Désolé.J'ai été bien plus occupé que de coutume.
Çok meşguldum.
J'ai été retenu jusqu'à présent.
Afedersiniz genç süvari, biraz meşguldum o yüzden sizi duymadım.
Veuillez m'excuser, je priais et ne pouvais vous entendre.
- Meşguldum, Efendim.
- J'étais occupé, monsieur.
Aylardır o kadar meşguldum ki, hiç silâhla talim yapamadım.
J'ai été tellement occupé, je n'ai pas tiré depuis des mois.
Kusura bakma biraz meşguldum..
Désolé, j'étais coincé.
Çok meşguldum.
J'étais débordé.
80'ler adamı olmakla o kadar meşguldum ki, tedavi olmayı unuttum!
Bien... je peux installer une carte de pliage.
Bu şeyle nesnelerin içine bakmakla meşguldum.
Je regardais à l'intérieur des choses avec la torche.
Ben çalmış olamam. Dün gece Joe'nun merdivenini çalmakla meşguldum böylece ödülü bu gece çalabilecektim.
Hier soir, je volais l'échelle de Joe pour voler le trophée ce soir.
Kafalarına bakmakla meşguldum.
J'étais fasciné par ses têtes.
Üstüme gelme. Çok meşguldum, tamam mı?
Je suis débordée en ce moment, d'accord?
80'ler adamı olmakla o kadar meşguldum ki, tedavi olmayı unuttum!
J'étais trop occupé à être un type des années 80 pour me soigner!
Kendi işlerimle meşguldum.
J'étais occupé par mes affaires.
Sizin de fark ettiğiniz gibi son zamanlarla bu işle çok meşguldum. Ama olan oldu. Eğer davranışlarım herhangi birine sorun yarattıysa özür dilerim ama bence devam etmeliyiz.
Comme vous l'avez remarqué, j'étais un peu préoccupé par ça ces temps-ci... mais je suis comme je suis et si jamais mon attitude vous a créé des problèmes,
Walt, dur. Biliyorum işle meşguldum.
Je sais que j'ai été occupé par mon travail.
Hayır, ben sadece bu manav alışverişi ile gerçekten çok meşguldum.
- Non, j'avais beaucoup de courses à faire. - Pendant deux jours?
O kadar meşguldum ki sana özel birşey söylemedim.
- Non non non non. Vous savez quoi? Je n'avais rien dit de spécifique parce que j'étais débordé.
Birazcık işimle meşguldum. Bayağı yolculuk ediyordum ve iş için geri çağrıldım, işte... Şehirdeydim ve düşündüm de bilirsin.
Voyageant beaucoup, etc. et on m'a rappelé pour du travail, alors... j'étais en ville, et j'ai pensé que je pourrais... tu sais.
... senin hayatını kurtarmakla meşguldum.
En passant, j'étais occupé à vous sauver la vie.
Meşguldum.
J'étais pressé.
Meşguldum.
J'ai été occupé.
Biraz meşguldum.
Le boulot.
- Ben meşguldum.
- J'étais occupé.
Unuttum, meşguldum.
J'ai oublié, je suis occupé.
Susan'ın üniversite görüşmesine gitmediğim için hep pişman oldum. Hep çok meşguldum.
J'ai regretté d'avoir loupé l'entretien de Susan, trop occupé.
Sadece iş değil, meşguldum, yakında eve döneceğim.
Ça n'a rien à voir. Je suis juste coincé ici. Je rentre à la maison bientôt.
Sanırım Lana ve Archer'ı cinsel münasebet esnasında düşünmekle meşguldum.
Je faisais un rêve où Archer et Lana couchaient ensemble.
Diğer şeylerle meşguldum.
J'avais d'autres choses à régler.
Üzgünüm. Bu aralar meşguldum. Nasılsın?
Désolé, j'étais débordé. ça va?
Memesiz bir adam bulmakla meşguldum.
J'étais trop occupée à trouver des hommes sans nibards.
Burada James Bondculuk oynamakla meşguldum.
J'étais occupé à faire James Bond ici.
ben 8 yaşındaylen kolejlere başvurmakla meşguldum. ve bunun yüksek mantıksal bi seviyede olduğu söylenir, sence hangimiz silah kullanmalıyız?
Quand j'avais 8 ans, je postulais pour de grandes écoles, et cela étant dit, sur un plan purement logique, lequel d'entre nous devrait avoir un flingue?
Hayır, hayır. İşsizliğe endişelenmekle meşguldum.
Je suis trop préoccupé par le taux de chômage.
Ben biraz meşguldum.
J'étais un peu préoccupée.
Biliyorsun, dün gece meşguldum.
Et bien doc, tu sais très bien que j'étais attaché la nuit dernière.
Karım, çocuk sahibi olmak istediğinde ben işimle çok fazlaca meşguldum.
Quand elle voulait un enfant, j'étais trop pris par mon boulot.
İşle o kadar meşguldum ki.
J'étais trop pris par le travail.
Çok meşguldum.
J'étais très occupé.
Ben kendim için üzgün hissetmekten çok meşguldum.
J'ai passé mon temps à m'apitoyer sur mon sort.
- Meşguldum. - Biliyorum.
- J'étais occupé.
Afedersin! Meşguldum, bilirsin... tüm insanlığı karanlık prensinden kurtarmaya çalışıyordum.
Excuse moi, j'étais un peu occupé, tu sais, en essayant de protéger toute l'humanité du seigneur des ténèbres.
- Meşguldum.
J'étais occupée.
Üzgünüm, öz babamın dosyasıyla ilgilenmekle meşguldum.
J'étais occupée à travailler sur le dossier de mon père.
O ara pantolonumu kirletmekle meşguldum, majesteleri.
J'étais trop occupé à salir mon pantalon, Votre Grâce.
Sadece düğünle çok meşguldum.
J'étais tellement occupée avec ce mariage.
Bunu ben yapmak istemiştim, ama şu Honduras işiyle çok meşguldum.
Je devais le faire, mais j'étais coincé au Honduras.
- Hayır, düz duvara tırmanışını izlemekle meşguldum.
Je suis trop occupé à la regarder grimper aux murs.
Ödevle meşguldum.
T'as vu cette émission?
Biraz geç yakaladim çünkü tuvalette ellerimi yikamakla mesguldum ama tam zamaninda yakaladim.
J'étais un peu en retard parce qu'à la salle de bain je me lavais les mains, mais j'ai apprécié la remarque.
Meşguldum.
J'étais occupé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]