Ne kadar büyük перевод на французский
2,498 параллельный перевод
Dünyanın ne kadar büyük ve korkutucu bu küçük yerin de ne kadar güvenli ve huzurlu olduğunu farkettim.
J'ai pris conscience de l'effrayante immensité du monde par rapport à ce petit coin douillet et tranquille.
Ne kadar büyük bir dışkı yuvarlarsa o kadar şansı artar.
Plus la boule est grosse, plus ils ont de chances de...
- Ne kadar büyük bir hayal kırıklığı olduğumu bilmiyordum.
Je ne pensais pas être si décevant.
" Aletin ne kadar büyük?
- "Je parie qu'elle a bon goût."
Beklentilerin ne kadar büyük olduğunu bilsen şaşırırdın.
Tu serais surprise comment les attentes peuvent êtres.
Ana su yollarının 34 eyaletteki bu sondaj çalışması sonucu tehdit altında olması, bu daha fazla sürerse zararın ne kadar büyük olacağını merak etmeme yol açtı.
Ces voies navigables, malmenées par les campagnes de forage de 34 États, laissent présager de la gravité des dégâts si cette situation se prolongeait encore.
Evet. Tig sadece aletinin ne kadar büyük olduğunu bilmeni istiyor.
Tig veut te montrer qu'il a une grosse queue.
Soros Sendromlu insanlar her ne kadar büyük bir çocuk gibi olsa da genellikle yetişkinlerin boy aralığındadırlar.
Le problème, c'est que les gens souffrant de gigantisme cérébral, bien qu'ils soient plus grands étant enfants, ont souvent une taille moyenne à l'âge adulte.
Her şey ne kadar büyük!
Comme c'est grand!
Pardon ama, bir şeyler olduğunu görene kadar büyük yatırımlar yapmak istemiyorum.
Désolé, mais je ne tiens pas à investir beaucoup sans savoir où cela me mènera.
- Nasıl çıkacağız? - Bu yaratık ne kadar büyük?
Comment on en sort?
Marshall, her ne kadar büyük bir hata yapıyor olsam da, işte onu çıkarmak için gereken yetki.
Huissier, voilà l'autorisation pour ce que je suis sûre sera une grosse erreur.
Bunun benim için ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorsun. Bu adımı Lexie ile birlikte atmayı ne kadar istediğimi de biliyorsun.
Tu sais combien c'est un grand pas pour moi, et tu sais combien je voulais que Lexie reste à mes côtés.
- Bomba ne kadar büyük olabilir?
- Une idée de la taille de la bombe?
Göğüsleri ne kadar büyük?
Elles sont grosses, les boîtes à lolo?
Memelerinin ne kadar büyük olduğu umurumda değil.
je ne... non, je me fiche de ses nichons.
Sorun ne kadar büyük olursa olsun, asla ev terk edilmez..... her şeye rağmen aile ailedir.
Cependant le problème est gros, on ne devrait jamais quitter la maison Après tout, la famille est la famille.
Ne kadar büyük olmak istiyorsun?
Combien de fois veux-tu être plus grand?
İddialarında delikler açtık ama delikler ne kadar büyük bilmiyorum.
- Il y a des failles dans l'affaire, mais je ne sais pas si c'est suffisant.
Ne kadar büyük adam oldugunu goster.
- Ouvre la bouche mon garçon. Montre-moi comme tu es grand.
Dinle, sana yalnızca yıllardır ne kadar büyük bir hayranın olduğunu söylemek istedim.
Je voulais vous appeler pour vous dire que je suis une de vos admiratrices depuis quelques années.
Kepçen ne kadar büyük olursa o kadar iyi.
Sortez la grosse artillerie.
Yüzüne bakarak aşkının ne kadar büyük olduğunu söyleyebilirim.
Rien qu'en regardant votre visage, je vois que vous l'aimez beaucoup.
Tüm müşterileriniz, ne kadar büyük ya da küçük oldukları umrumda değil eğer tereddüttelerse bana gelin. Gidip onlarla bizzat konuşacağım.
Que votre client soit un gros ou un petit, s'il hésite, appelez-moi et j'irai lui parler personnellement.
Bunun benim için ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyor musun?
Vous savez que ça me tient à cœur?
Ne kadar büyük?
Gros comment?
Ne kadar büyük bir boru?
Il est gros, le tuyau?
Birinci sınıf askerlerden oluşan bir müfrezem olsaydı ne demek istediğimi anladın mesela Darfur gibi bir yerin problemini çözerdik. İşte bu kadar büyük düşünüyoruz.
Si j'ai un régiment de gars d'exception, tu vois de qui je parle... on pourra régler le problème du Darfour.
Ben de sana, bu kadar büyük bir tesadüfe inanmadığımı söylemiştim.
Et je vous ai dit que je ne croyais pas en des coïncidences si énormes.
- Jamal'a her ne yaparsan yap asla Hakeem kadar büyük olamayacak.
- Peu importe ce que tu fais de Jamal, il ne sera jamais aussi bon qu'Hakeem.
Ben büyük bir şehirde ilk gecemi geçirene kadar mutlu olmayacağım.
Je ne serai heureuse que dans une grande ville.
Her birimiz eşsiziz. Ama hepimiz bir goblen oluşturmak için bir araya getirildik. Tamamını görmek için bir adım geri çekilmeden anlaşılamayacak kadar büyük bir goblen...
Chacun de nous est unique, mais nous sommes assemblés pour former une tapisserie, quelque chose de plus grand qui ne peut être compris que si nous prenons du recul pour le voir dans son ensemble.
Bu kadar küçük bir adam için ne büyük bir laf.
Un bien grand mot pour un si petit homme.
Ne zaman ya da neden bu kadar büyük ve bencil bir sürtük oldun, onu da bilmiyorum.
Je ne sais pas quand ni pourquoi tu es devenue cette garce égoïste.
Burada, büyük ihtimalle yaşamış en büyük sanatçıyı ağırlıyoruz,... fakat o öldüğünde, bütün tablolarını satsaydınız ancak bir kanepe ve birkaç sandalye alacak kadar paranız olurdu.
Nous avons peut-être ici le plus grand artiste de tous les temps, mais à sa mort, l'ensemble de son oeuvre ne valait guère plus qu'un sofa et une paire de chaises.
Evrende çatlaklar açacak kadar büyük. Ama ne?
Assez puissante pour fissurer l'univers.
O kadar büyük bir yer kaplar ki onsuz bir yaşam düşünemez olursunuz.
Il fait partie intégrante de nous et on ne peut imaginer sa vie sans lui.
Ama sayılara güvenmeyi ne kadar seviyorsak planlara... Biliriz ki en büyük tıbbi keşifler kazara yapılmıştır.
Mais même si on aimerait toujours pouvoir se fier aux chiffres, au plan, on sait aussi que les plus grandes découvertes médicales ont eu lieu par accident.
Riskleri çok büyük ve aldığınız radyasyonu göz önünde bulundurursak dokularının ne kadar zayıf olduğunu veya bir nakli kaldırıp kaldıramayacağını bilemiyoruz.
Les risques sont énormes, et avec toutes les radiations que vous avez subies, on ignore combien vos tissus sont friables, ou si vous pourrez supporter une greffe.
Bunun ne büyük delilik olduğunu anlayana kadar birkaç saat bekledim.
J'ai attendu à peu près deux heures, jusqu'à ce que je réalise que c'était dingue.
Bu güne kadar hayatımın en büyük pişmanlığı onu öldürmemektir.
Depuis ce jour, mon plus grand regret, c'est de ne pas l'avoir tué.
Ama birimize, intikam isteyecek kadar büyük bir yanlış yapmıştı.
Mais il ne se doutait pas qu'un de nous voudrait sa revanche.
Bu işte sadece birkaç yılım daha kaldı, ve benim için bu kadar büyük tümörlerden fazla kalmamış olabilir
Il ne me reste peut-être pas beaucoup de tumeurs.
Sizi uyarayım, "büyük" ü, hem de iki defa bırakana kadar bittiğini anlamazlar.
Je dois te prévenir qu'ils ne sauront pas si c'est terminé tant que tu ne lâches pas le morceau deux fois.
Onun ne kadar hevesli olduğunu görebiliyordum, Büyük annemi hayal kırıklığına uğratmak da istemedim, ama ben onun izinden yürümek istemiyorum.
Je voulais pas décevoir Mamie, mais être acteur, c'est pas mon truc.
Bir ağın üstüne koyarız,... ve insanlarda şöyle der "Şuna bak,... bu örümcek ne kadar da büyük".
Les gens se diront : - "Ces araignées doivent être énormes." - Super idée, Laurie.
Bu kadar büyük bir yara izi kalmayacağını umuyordum.
J'espérais que ça ne laisserait pas une cicatrice aussi grosse.
O ne için? Senin onun içine sığacak kadar büyük bir şeyin yoktur ki.
T'as rien d'assez gros pour le remplir.
Her ne kadar aynı belirli evrensel kurallar tarafından yönetilse de, gezegenimiz çok büyük değil, çok küçük değil, çok sıcak değil, çok soğuk değil.
Bien que gouvernée par les mêmes règles universelles, notre planète n'est ni trop grosse, ni trop petite, ni trop chaude, ni trop froide.
Ne kadar büyük?
Bon, je me prépare.
Bir duvardan geçebilecek kadar büyük bir delik açtığınızda, Bir-kaç mil çevrenizde bulunan herkesin, ne yaptığınızı bilmesine neden olursunuz
Une charge creuse assez grosse pour transpercer un mur... est aussi assez grosse pour que tout le monde à des kilomètres à la ronde... sache ce que vous faites.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34