Ne kadar kaldı перевод на французский
2,718 параллельный перевод
- Orada ne kadar kaldın?
- T'es resté combien de temps?
Peki. Bu dostların yanına varmamıza ne kadar kaldı peki?
Dans combien de temps arriverons-nous chez tes amis?
Gelmelerine ne kadar kaldı?
- Quand arriveront-ils?
Bize ulaşmalarına ne kadar kaldı?
- Dans combien de temps? - Peu importe.
Sıçramaya ne kadar kaldı? Biraz daha bekleyeceğiz.
On ne peut pas encore.
Orada ne kadar kaldım, bilemiyorum. Saatler gibi geldi.
J'ignore combien de temps je suis resté là.
Çıraklarınızdan en kısa süreli kalan ne kadar kaldı?
C'est quoi le moins long qu'un apprenti soit resté?
Ne kadar kaldı?
Combien de temps?
Orada ne kadar kaldın? 5 mi?
T'as pris combien?
Patron, çocukları kaçıranın yeni talimatlarla aramasına ne kadar kaldı?
Le ravisseur va rappeler dans combien de temps? - Moins d'une minute.
Daha ne kadar kaldırabilir bilmiyorum.
Je sais pas si elle tiendra longtemps.
Ne kadar kaldı, Spike?
Combien?
Kellesini almalarına ne kadar kaldı?
Ses jours sont comptés.
Ne kadar süreyle evli kaldınız?
Combien de temps avez-vous été mariés?
Ne kadar yolun kaldı?
Tu es encore loin?
Araba ne kadar süre bende kaldı, biliyor musun?
Savez-vous combien de temps je avais? Quinze heures.
Bir yıl oldu, bedenimde ne kadar kanın kaldı?
Il me reste beaucoup de ton sang?
Ne kadar zamanım kaldığını bilmiyorum.
J'ignore combien de temps il me reste.
Burada kilitli kaldık ki Kenny, bekçi, sabah buraya gelene kadar.
Kenny ne viendra qu'au matin nous sortir. Nous sommes donc enfermés désespérément...
Ne kadar zamanın kaldı?
Ça fait combien, toi? 2 ans et 22 jours.
Ne kadar ayrı kaldınız?
Vous avez été séparés longtemps?
İkimiz de bu bebeğe iki hafta önce gebe kaldığımı biliyoruz peki ne halt yemeye bu kadar çabuk gelişiyor?
On sait tous les deux que ce bébé a été conçu il y a huit semaines, alors pourquoi est-ce qu'il grandit si vite?
Ne kadar kaldı?
T'en es où?
Ne kadar pilin kaldı?
T'as encore combien de batteries?
- Ne kadar ışığın kaldı?
D'accord, combien on a encore de lumière?
Ne yapacağımızı çözene kadar ikiniz bu işi rafa kaldırmalısınız.
On peut rien faire tant qu'on n'a pas de plan.
Andy'nin ne kadar vakti kaldı?
- Andy a combien de temps?
Bu sabah hayatımı kurtardın ve bu uğruna kadeh kaldırmayı hak ediyor her ne kadar gerçek bir düğün olmasa bile.
Tu m'as sauvé la vie ce matin. Ça mérite bien un toast. Même si ce n'était pas un vrai mariage.
Ne kadar kaldı?
- Il reste combien de temps?
Bu da amacına ulaşmak için ne kadar çaresiz kaldığını gösteriyor.
Ça montre qu'il est prêt à tout pour atteindre son but.
Peki şu şeyden önce ne kadar süren kaldığını söylediler mi...
Est-ce qu'on t'a indiqué combien de temps il te...
Matematik gibi diyor ; temel hayatta kalma. Ne kadar içeceğin, yemeğin, cephanen kaldığıyla ilgili.
Il dit que c'est mathématique, la survie, le carburant, la nourriture et les munitions.
Parmağımı ancak bu kadar kaldırabiliyorum.
Je ne peux pas le redresser plus que ça.
Bana bakmak için ne kadar zamandır ailenden uzak kaldığını biliyorum.
Je sais le temps que vous avez passé loin de votre famille à me chercher. C'est le boulot.
Ne kadar şarkı kaldığını umursamam. o yüzden ben seni götürüp getireceğim .. anlaşma bu.
Je t'emmène, je te récupère, et c'est tout.
Ne kadar öyle kaldığını bilmiyorum.
Qui sait combien de temps il est resté ainsi?
Pekala, devam edin. Ne kadar zamanımız kaldığı belli değil. Peki.
Continue, on sait pas combien de temps on a.
Ne kadar zaman kaldı?
Combien de temps?
Bence işlerin bu kadar karmaşık hale gelmesini de kaldıramadı.
Il ne pouvait pas gérer toutes les complications que ça a engendrées.
Döllenmek için ne kadar zamanı kaldı?
Combien de temps il lui reste pour être fécondé?
Ne kadar zamanımız kaldı?
- On a combien de temps?
Tüh be. Valizimi toplamak için ne kadar vaktim kaldı?
Combien de temps il me reste?
Ne kadar şarzı kaldı ki bunun?
- La batterie tient longtemps?
Acele etseniz iyi olur çünkü ne kadar zamanının kaldığını bilmiyorum.
Dépêchez-vous, j'ignore combien de temps on a.
Ne kadar zamanın kaldı?
- Il te reste combien de temps?
Yani sonsuza kadar Lu Kim olduğunu sansa fena mı olur? Şehir Suşi de gittiğine göre, kasabada Çin lokantası olarak sadece Şehir Tava kaldı.
Ça ne serait pas mieux de le laisser penser qu'il est Lu Kim? le City Wok est le seul chinois de la ville.
Ne kadar paran kaldı?
- Combien tu as, en liquide?
Ne kadar nişanlı kaldınız?
Vous étiez fiancés depuis quand?
Ne kadar insanın pizza şarapnelinden kör kaldığını biliyor musun?
Tu sais combien de gens ont perdu la vue avec une pizza?
Bak, dün gece kaldığın için teşekkür ederim ama her ne kadar korkuyorsam da, gündüz vakti korkmam.
Écoute, merci d'être resté hier soir, mais il fait jour maintenant, donc je n'ai plus peur.
Şimdiye kadar söylemediğim için üzgünüm ve uzun boylu, güzel bir sarışının gelip, seni kapmasına izin verdiğim için üzgünüm ama şimdi söylüyorum, eğer benim için ne kadar değerli olduğunu kanıtlamak için Afrika antilobu kaldırmam gerekiyorsa, yaparım.
Je suis désolé de te le dire maintenant et je suis désolé d'avoir laissé une grande et jolie blonde s'abbatre et te tomber dessus comme ça. Mais je te le dis maintenant si je devais faire faire un développé-couché à un gnou. Juste pour te prouver ce que tu signifies pour moi.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34