Ne konuda перевод на французский
8,710 параллельный перевод
Ne konuda?
Quelle partie?
Ne konuda haklıymışsın? Ne diyor bu kız?
Je ne comprends pas ce qu'il voulait dire.
- Ne konuda?
- A quel sujet?
Başka ne konuda yalan söyledin, polis?
Sur quoi d'autre avez-vous menti, policier?
- Ne konuda?
- À propos de quoi?
Felix, acaba ne konuda değiştin?
En quoi as-tu changé?
Bu konuda konuşmak üzere sizi ortaya çıkaran ne?
Qu'est-ce qui vous a poussé à venir en parler?
O konuda emin değilim.
Ouais, je ne sais pas.
Claire, ne yaşanırsa yaşansın bana söz ver söz ver... Bu konuda beni hatırlamıyorsun.
Claire, peu importe ce qu'il se passe, promets-moi... promets-moi que tu vas... ne pas te rappeler de ça, sur moi.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum!
Je ne sais rien à ce sujet.
Tamam. Bu konuda söylediklerinden sonra üzgün olduğunu düşünmüştüm.
Ça m'embête que tu sois contrariée plus que tu ne le dis.
Bu konuda hiçbir yetkim yoktu.
Je ne pouvais rien y faire.
Sen ve Audrey... Onun hiç yaşlanmamasından... Bu konuda hiç endişelendin mi?
Toi et Audrey avec elle qui ne vieillit pas... tu ne t'inquiètes pas de...
O aðzýný açma, ne olursa olsun sakýn açma ve bu konuda kimseye tek kelime etme demek istedim bence.
Je crois que je voulais dire ferme ta gueule. et continue à la fermer peu importe ce qu'il se passe. et ne parle à personne de ça.
Bu konuda ne yapacaksın?
Qu'est-ce que tu vas faire à propos de ca?
- O konuda endişelenme.
S'il te plaît, ne te fais pas de souci à propos du chien.
Bu konuda hâlâ anlaşılmıyorum.
Une chose que je ne comprends toujours pas.
Hayır, eğer onu imzalarsam bu konuda halka hiçbir şey söyleyemem.
Si je le signe, je ne pourrai plus jamais parler publiquement de tout ça.
Bu konuda söz veremezsin.
Tu ne peux pas promettre ça.
Hayır, San Diego'da yaşayan evlatlık, siyahi Alman Yahudisi bu konuda ne anlayabilir ki? - Aynen öyle.
Non, qu'est-ce qu'un Noir juif ashkénaze adopté vivant à San Diego comprendrait à ça?
Oğlumun güvende olmasını istiyorum. Bu konuda size bel bağlayamam.
Je veux que mon fils soit en sécurité et on ne peut pas compter sur vous.
Bana bu konuda yardımcı ol, karşına bir daha çıkmayayım.
Aides moi et tu ne me reverras plus jamais.
Çünkü bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.
Pourquoi tu me dis tout ça? Parce que vous ne pouvez rien y faire.
O, seninle Carter arasında herhangi bir konuda hiçbir iletişimi kolaylaştırmayacak.
Il ne t'aidera pas à communiquer avec Carter.
Bu konuda sana söz veremem.
Je ne peux le promettre.
- Ne konuda?
- À quoi?
Ne konuda konuşmak istiyordun?
De quoi voulais-tu me parler?
Sence Tanrı bu konuda ne düşünüyordur?
Qu'est-ce que le Seigneur penserait de ça?
İnterpol'deki tanıdığının bu konuda ne yaptığını özellikle bilmek isterdim.
- J'aimerais que tu te renseignes sur eux. Vois ce que ton ami à Interpol en pense.
Daha önce bu konuda bana yardım etmedin. Şimdi de bana yardımcı olmayacaksın.
- Tu ne m'as pas aidée à l'époque, tu ne le feras pas aujourd'hui.
Bu konuda ne yapacaksın babayiğit?
Tu vas faire quoi, maintenant? M'arrêter?
Bu konuda ne biliyorsun?
Que savez-vous à ce sujet?
- Bu konuda bir bilgin yok muydu?
Vous ne saviez rien de tout ceci?
Bu konuda bir şey söyleyemem.
Je ne peux pas vraiment le dire.
- Bu konuda bir şey yapabilir misiniz?
Vous ne pouvez pas faire quelque chose?
Bu konuda ne düşündüğünüzü duymayı çok isterim.
Ça me ferait grand plaisir d'entendre vos pensées sur ça.
Bu konuda ne yapacaksın?
Que vas-tu y faire?
Ve bu konuda bize sorulmadı. Şimdi vazgeçersem ne olur sence Foggy?
Tu crois qu'il se passera quoi si j'abandonne, Foggy?
Eğer zamanında orada olmazsam bu konuda yapabileceğin bir şey yok demektir.
Je ne les laisserai pas t'éloigner de moi, Wilson. Si je ne suis pas arrivé, tu ne pourras rien faire pour empêcher les choses.
Sayın Başkan, bu konuda ne diyorsunuz?
M. le Président?
Ve senin bu konuda hiçbir şey bilmediğine inanmak benim için çok zor.
Et j'ai vraiment beaucoup de mal à croire que vous ne saviez rien à ce propos.
- Hayır sadece seni şu sıralar hiçbir konuda sıkıntıya sokmak istemiyorum.
- Non, je veux dire que je ne veux pas que tu t'inquiètes au sujet de tout ça maintenant.
Ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.
Et vous ne pouvez rien y faire.
- Bu konuda ne düşünüyorsun?
Qu'est-ce que vous dites de tout ça?
Bu konuda sana katılmayacak çok fazla güçlü adam var.
Beaucoup d'hommes puissants ne seraient pas d'accord avec ça.
Evet, bu konuda endişelenmeyin.
Ne vous inquiétez pas.
O şimdi o sandalyede oturuyordu eğer Ama, o size kıçını almak söylerdim ( İç çeker ) Jules- - ile ne olursa olsun sen ve ben bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
Peu importe ce qui arrive à Julie... toi et moi, on ne peut rien y faire.
Sizinle yaşamaya hiç gelmeyeceğim demek oluyor bu. Bu konuda bir sıkıntın yok mu?
Cela veut dire que je ne viendrais jamais habiter avec toi, et... ça te convient comme ça?
Peki ya Joe bu konuda ne düşünüyor?
Et que pense Joe à propos de tout ça?
Ne diye bu konuda yalan söyledin, anne?
Pourquoi as-tu menti là-dessus, maman? !
- Bu konuda rahat değilim.
- Je ne suis pas à l'aise avec ça.