Niye sen перевод на французский
1,787 параллельный перевод
fakat benim sorumu cevaplamıyorsun. Niye sen ve erkek arkadaşın...
Pourquoi vous, et votre ami...
- Niye sen?
- et reprendre la TCO. - Pourquoi toi?
Niye sen...
Pourquoi tu... Tu es très persévérant!
- Sen niye yapmıyorsun?
- Pourquoi tu ne le fais pas alors?
Sen niye özür diliyorsun ki?
Pourquoi es-tu désolée?
Sen niye onun avukatlığını yapıyorsun ki?
Et pourquoi tu le défend?
Sen niye geliyorsun ki?
Pourquoi est-ce que tu viens, hein?
Peki sen niye gitmedin yaşlı adam?
Pourquoi tu restes, l'ancêtre?
- Sen niye gelmiyorsun?
- Pourquoi ne viens-tu pas?
Sen ayaklarını tut, ben kollarını tutarım. İlk sen kaldır. Niye ilk ben kaldırıyormuşum?
Prends les pieds et passe le premier.
Sen niye korkuyorsun?
Pourquoi ça te fait peur?
Sen niye bugün evdesin?
Pourquoi n'es-tu pas au bureau?
Ya sen yakışıklı sen niye bu kadar gerginsin?
Et toi, qu'est-ce qui t'énerve?
Şükürler olsun.... üç yıllık çalışmam boşa gitti ama herşey güzel olacak, niye çünkü sen sosili börek yapmışsın.
Je viens de perdre trois années de travail, mais tout va bien se passer, puisque j'ai des amuse-gueule.
Daha iyi bir soru olarak, sen niye Vegas'a dönmüyorsun?
Oh, eh bien, je pense que la bonne question serait pourquoi vous n'êtes pas de retour à Las Vegas?
- Niye gelmedi? Sen kimsin?
Qui d'autre avez-vous sur le coup?
Niye ben getirecekmişim, git sen getir.
Je n'irais pas. Vas-y, toi.
Sen niye buradasın?
Et t'es là pour quoi toi?
Sen niye yalnızsın?
Pourquoi es-tu seule?
Niye sordun? Sen istiyor musun?
Pourquoi, tu veux, toi?
Niye önemsiyorsun ki? Sen ayrılıyorsun nasıl olsa.
Tu pars.
Sen niye gitmiyorsun?
Pourquoi tu le fais pas?
Sen niye geldin hâlâ anlamış değilim.
Je vois pas pourquoi t'es venu. Tu fais même pas histoire.
- Hadi canım sen de! Niye?
Pourquoi?
O zaman sen niye kestiriyorsun?
- Alors, pourquoi tu l'as?
Sen niye hiçbir şey yapmadan burada duruyorsun?
Et pourquoi restez-vous ici à ne rien faire?
İnekler benimle aynı fikirde. Sen niye değilsin, anlamıyorum.
- Les vaches me soutiennent!
Sen niye bana gelmiyorsun?
Pourquoi ne viendrais-tu pas à moi. - Où?
- Sen niye yazamıyor musun?
- Pourquoi n'écris-tu pas, toi?
O resepsiyondayken... Misa, niye telefonunu bana vermiyorsun? Sen tam benim tipimsin, sana iyi davranırım.
Depuis la petite fête de l'autre fois, ce vieux dégueulasse n'a pas arrêté de m'envoyer des messages insistants.
Sen niye bana bunu anlatıyorsun?
Pourquoi me dites-vous ça?
Herkes beni gerçekte olduğum gibi görüyor, sen hariç... niye?
Personne ici ne se fait d'illusions sur moi, sauf vous... Pourquoi?
Madem kaçmaktan bahsediyor sen niye onunla değilsin de buradasın, ha?
S'il parlait de s'évader, pourquoi es-tu là à m'en parler et que tu n'y vas pas avec lui?
Peki sen beni niye hiç dinlemiyorsun?
Tu ne pourrais pas me prêter attention pour une fois?
Peki sen ve Danny, niye ben gelir gelmez sustunuz?
Alors, pourquoi avoir arrêté votre conversation dès que je suis arrivée?
Niye soruları hep sen soruyorsun?
Pourquoi êtes-vous toujours celui qui pose les questions?
Sen niye evleniyorsun?
Pourquoi est-ce que tu te maries?
Gey olmasaydı bile, sen bizi niye bir arada görmek isteyesin ki?
Même s'il n'était pas de l'immeuble d'en face, pourquoi voulez-vous nous mettre ensemble?
- Sen niye düşmedin?
Tu es toujours debout?
Sen niye sevmedin?
Pourquoi tu la détestes?
Hem sen niye umursuyorsun ki?
En quoi ça vous regarde?
Madem ben Lucas için döndüm, öyleyse sen niye döndün?
Si je suis revenue pour Lucas, pourquoi es-tu revenue? Pour Lucas.
Niye annene bir torun da sen vermiyorsun? "
Fais un petit-fils à ta mère.
Aman Tanrım. Sen niye?
- Attention!
Sen niye özür diliyorsun?
Pourquoi tu regrettes?
Peki, madem öyle, sen niye bütün gece kızın kıçını yaladın?
Alors, pourquoi t'as été mielleux avec ta nana?
- Sen çekiciyle birlikte niye gitmedin?
- Ils t'ont pas donné un coup de main?
Sen niye böyle üzgünsün?
Pourquoi êtes-vous si triste?
Yani sen niye kendine biraz vakit ayırmıyorsun? Ve en heyecanlı bölümü kaçırayım mı?
Alors si vous vous épargniez les... et rater les préliminaires?
Sen niye önemsiyorsun? Davayı onlara ver işte. Geldikleri yerde çok daha fazlası var..
Tu t'en fous, laisse-leur l'affaire.
Niye bilmiyorum sen çok yaramaz bi kızsın
Je ne sais pas ce que tu as fait, mais tu as été vilaine.
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
senin 814
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
seni gördüğüme sevindim 550
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
senin 814
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
seni gördüğüme sevindim 550