Ona ne diyeceksin перевод на французский
111 параллельный перевод
Annen torununu kaybettiğini öğrendiğinde ona ne diyeceksin?
Que dira ta mère quand elle saura qu'elle a perdu un petit-fils?
- Ona ne diyeceksin?
- Que vas-tu lui dire?
Ona ne diyeceksin?
Que lui diriez-vous?
- Ona ne diyeceksin?
Que lui diras-tu?
Ona ne diyeceksin?
Qu'est-ce que tu vas lui dire?
- Ona ne diyeceksin?
- Qu'est-ce que tu lui diras?
Ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui dire?
Tamam, ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui dire?
Peki ya Speech pisliği, ona ne diyeceksin?
Speech, connard. T'en dis quoi? Speech?
Ona ne diyeceksin?
Que lui direz-vous?
Mahzene gittiğinde Ona ne diyeceksin.
Ce que tu vas lui dire dans la cave.
Rachel, ona ne diyeceksin ki?
Tu lui diras quoi?
Ya bir kadınla ilişkin olursa? Ona ne diyeceksin?
Et les femmes, tu leur diras comment?
Peki ona ne diyeceksin?
Et cet individu?
Ona ne diyeceksin.
- Appelez ça comme vous voulez.
Ya Barones, ona ne diyeceksin?
Et la baronne? Tu lui as dit quoi?
Ona ne diyeceksin?
- La voir? Pour lui dire quoi?
- Ona ne diyeceksin?
- Qu'est-ce que tu insinues?
O zaman, ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui dire, alors?
Ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui raconter?
- Ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui dire?
- Ona ne diyeceksin?
- Tu sais quoi lui dire?
Makaleyi iptal ettiğini gördüğünde ona ne diyeceksin?
Qu'allez-vous lui dire, pour l'article?
- Ona ne diyeceksin, Ariane?
- Que veux-tu lui dire?
Peki ona ne diyeceksin? " Selam, ben değiştim, artık çok daha iyiyim, şarap çeşnicisi oldum.
.. "Ca va, je bosse, je peux rester"?
- Ona ne diyeceksin?
- Qu'est-ce que tu vas lui dire?
- O halde, ona ne diyeceksin?
Alors, tu vas lui dire quoi?
Sana neden onu bıraktığını sorduğunda ona ne diyeceksin?
Que vas-tu lui dire quand il demandera pourquoi tu l'as abandonné?
Çünkü bu utangaç küçük gelinine, parayı borçlu olduğu goril, babasını yemeklik hindi gibi doğrayınca ona ne diyeceksin merak ediyorum?
Car que vas-tu dire à ta petite mariée rougissante quand son gorille de créancier tailladera son papa - telle une dinde?
Ona ne diyeceksin... Hayatını önüne koyup, sana günahlarını okuduğu zaman
Que Lui diras-tu quand Il ouvrira ton livre et lira tes péchés?
- Seni aradığında ona ne diyeceksin?
Qu'est-ce que tu lui diras quand elle appellera?
Başkan'la tanıştığında ona ne diyeceksin?
Tu vas lui dire quoi, au Président?
Bizi buraya sokup, bu dil bilgisi saçmalığını öğretiyorsun ama buradan çıkınca yine sokaklara dönüyoruz. Ona ne diyeceksin?
Vous enseignez votre grammaire de merde, on sort d'ici, et vous dites quoi?
Ona ne diyeceksin?
Qu'est ce que c'est?
Richard sana geldiği zaman ona şüphesiz evet diyeceksin. Silah, asker, ne isterse vereceksin.
Tu diras oui à Richard quand il viendra- - armes, soldats, tout ce qu'il veut.
Ona dostum diyemezsin. Ona da, bana da efendim diyeceksin.
Ne l'appelez pas "mon pote" mais "monsieur".
- Ne diyeceksin ona?
Qu'est-ce que tu lui diras? Je n'en sais rien.
Ne diyeceksin ona?
Pour lui dire quoi?
Tamam da, ona ne diyeceksin?
- Que vas-tu lui dire?
Sürekli ona dokunmasına ne diyeceksin?
Et comment il la tripote!
- Ona yazacağım. - Öyle mi? Peki ne diyeceksin?
Je vais lui écrire.
- Ne diyeceksin ona?
Tu lui diras quoi?
Ne diyeceksin ona?
Qu'est-ce que tu vas lui dire?
Ona biraz dokunabilmek için onunla ilgileniyormuş gibi yapıp çene çalmaya ne diyeceksin?
Et devoir feindre un intérêt pour son bavardage idiot pour pouvoir la toucher?
Ona Mutlu Noeller mi diyeceksin?
Tu ne veux pas aller le voir?
Ona ne diyeceksin?
Tu vas lui dire quoi?
- Şimdi ne diyeceksin ona?
- Qu'est-ce que tu vas lui dire?
Ona ne diyeceksin?
Qu'allez-vous dire?
Sen ne yapacaksın, saklanıp ona Ginger mı diyeceksin?
Qu'est ce que vous comptez faire? Vous cacher toute la journée et ensuite l'appeler "Ginger"?
Ve ne diyeceksin ki ona?
Tu vas lui dire :
Peki ona gidip ne diyeceksin, Alan.?
Qu'est-ce que tu vas lui dire?