Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ O ] / Onu durdurmalıyız

Onu durdurmalıyız перевод на французский

253 параллельный перевод
- Öyle veya böyle onu durdurmalıyız.
- D'une façon ou d'une autre!
Onu durdurmalıyız.
Il faut s'arrêter.
- Onu durdurmalıyız.
- Arrêtons-le!
Onu durdurmalıyız!
Il faut l'arrêter.
Korkunç bir şey olmadan onu durdurmalıyız.
Il faut le retenir! Ça va être épouvantable!
Onu durdurmalıyız.
Venez le calmer! Il est fou!
Hangi şekilde gelirse gelsin, onu durdurmalıyız.
Peu importe. Nous devons l'arrêter.
O zaman onu durdurmalıyız!
Mais alors nous devons empêcher ça!
Onu durdurmalıyız, Jim.
Il faut l'arrêter, Jim.
Kaptan, onu durdurmalıyız...
Capitaine, il faut l'arrêter...
Onu durdurmalıyız.
Nous devons l'arrêter.
Sorun Dobbs, onu durdurmalıyız.
C'est Dobbs, faut l'arrêter.
- Onu durdurmalıyız.
- Il faut l'arrêter!
Onu durdurmalıyız.
Tina, on doit l'arrêter.
Onu durdurmalıyız. Dur.
Il faut tout annuler.
Onu durdurmalıyız, ona bir sinyal göndermeliyiz. - İyi de nasıl?
Lui envoyer un signal!
Onu durdurmalıyız.
Nous devons l'en empêcher.
Onu durdurmalıyız!
Il faut les arrêter.
Umurumda değil. Onu durdurmalıyız.
Il faut qu'on l'arrête à temps.
Onu durdurmalıyız!
Nous devons l'arrêter!
Onu durdurmalıyız!
On doit l'arrêter!
Onu durdurmalıyız.
Il faut lui clouer le bec.
O zaman gözüküyor ki bir yolunu bulup onu durdurmalıyız.
Il faut donc trouver le moyen de l'arrêter.
- Hayır. Onu durdurmalıyız.
Pas de sortie, il faut l'arrêter!
Pentagon ve NRC'yi uyaracağım. En kötü ihtimalle, bombayı patlatacağını düşünüp onu durdurmalıyız.
J'ai alerté le Pentagone, le N.R.C. Nous travaillons sur une hypothèse, qu'elle va exploser si on ne l'en empêche pas.
Danny'e sempati duyuyorsun ama yine tehlikeli bir şey yapmadan onu durdurmalıyız.
Vous êtes du côté de Danny... mais il faut l'empêcher de recommencer quelque chose de dangereux.
Onu durdurmalıyız. Durdurmak zorundayız.
Nous devons les stopper.
Başka bir masum erkek, zavallı bir kadını daha öldürüp sonra müzik odasında beynini uçurmadan önce onu durdurmalıyız.
Il faut l'arrêter avant qu'un innocent tue une fille puis s'explose la cervelle dans la salle de musique.
Mümkün olduğunca kısa süre içinde onu durdurmalıyız.
Nous devons l'arrêter dès que possible.
Onu durdurmalıyız, Majeste.
Il faut l'arrêter.
Ama onu durdurmalıyız yoksa boku yedik?
Si nous ne trouvons pas le moyen de l'arrêter, il va nous baiser.
Onu durdurmalıyız.
On doit l'arrêter.
Bunun için onu suçlayamam, ama onu durdurmalıyız.
- Nous devons l'en empêcher.
- Onu durdurmalıyız!
Faut le contrer!
Onu durdurmalıyız.
Il faut intervenir.
- Onu bir an önce durdurmalıyız.
Il faut le désamorcer tout de suite.
Onu durdurmalı, aramalı, bloke etmeli, dışarı atmalıyız!
Il faut l'arrêter, le bloquer. Jetez-le dehors!
Onu durdurmalıyız.
Stoppons-le!
Onu durdurmalıyız, Trelis.
Il faut empêcher ça!
- Oh, yüce Tanrım, onu durdurmalıyız.
Il faut arrêter ça!
Onu bir şekilde Cybertron'u yok etmeden durdurmalıyız.
Cette menace est plus dangereuse que tous les Decepticons réunis. Il faut la détruire avant qu'elle n'engloutisse Cybertron.
Onu durdurmalıyız.
Il faut l'arrêter.
Onu biz durdurmalıyız. Ben de seninle beraberim.
Nous l'arrêterons ensemble.
Onu kesinlikle durdurmalıyız!
Nous devons l'arrêter.
- Öyleyse onu durdurmalıyız.
Nous devons l'arrêter.
- Onu durdurmalıyız.
- Nous devons l'arrêter.
O zaman onu bir şekilde başka tarafa yönlendirmeli ya da bir şekilde durdurmalıyız.
Alors il faut la détourner ou la bloquer.
Çocuklar, onu durdurmalıyız!
Faut l'arrêter!
Onu ne pahasına olursa olsun durdurmalıyız.
Il faut l'arrêter à tout prix.
Ona korkunç şeyler yapacaklar. Onu bu yüzden benden aldılar. Onları durdurmalıyız.
C'est pour lui faire quelque chose d'horrible qu'on l'a kidnappée.
- Onu hemen durdurmalıyız.
- J'ai dit Lisa. Nous les tenons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]