Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ O ] / Onu göreceğim

Onu göreceğim перевод на французский

282 параллельный перевод
Onu göreceğim. Rigworth!
Je lui en serais très reconnaissante.
O mektup için 10.000 dolar ödedim ve - kahretsin- onu göreceğim.
Je veux la voir. Pour 10 000 $.
Hayır, hayır, sorun değil. Onu göreceğim.
Je vais la voir.
Onu göreceğim, onu göreceğim!
Oh, je vais le voir, je vais le voir.
Tabi ki onu göreceğim. Hemen içeri gönderin.
Bien sûr, faites-le entrer.
Pekala, yarın hapishaneye gidip, onu göreceğim.
Bon, j'irai à la prison demain.
Yakında onu göreceğim.
Je monterai la voir bientôt.
Onu göreceğim.
Je vais la voir.
Ben alayım. Birazdan onu göreceğim.
Je peux le lui apporter.
Madero başkentte, ve yarın gidip onu göreceğim.
Madero est au Capitole, demain j'irai lui parler.
Bu imkansız... Gidip onu göreceğim.
Je monte la voir!
Gidip onu göreceğim ve ona diyeceğim ki...
Je vais tout leur raconter...
Onu göreceğim!
- Je la verrai!
Onu göreceğim... Cennette.
Je le verrai... au Paradis.
Ah zavallı budala! Onu göreceğim!
Jeune effrontèe!
Ancak yine de onu, yeniden göreceğim an için yaşıyordum.
Mais j'avais besoin de le voir.
- Onu birkaç gün içinde tekrar göreceğim.
Je retournerai la voir.
Bu sefer olmaz, George. Çıkıp onu göreceğim.
Pas cette fois Je la verrai
Onu göreceğim.
J'irai la voir.
İçeri gelip onu göreceğim.
Je vais aller le voir.
Onu tekrar göreceğim.
Je vais la revoir.
Onu göreceğim.
J'irai le voir.
- Onu bu akşam göreceğim.
Ce soir, j'ai rendez-vous avec lui.
Evleneceğiz ve onu her gün göreceğim.
Je l'épouserai pour ne plus le quitter.
- Onu birazdan göreceğim.
Je le verrai dans un instant.
Onu şimdi göreceğim.
Je vais le voir maintenant.
Onu hiç bu kadar umutsuz göreceğim aklıma gelmezdi.
Décidément, je ne l'imagine pas en désespéré.
- Onu ne zaman göreceğim?
- Quand puis-je le voir?
Onu rüyalarımda göreceğim. Tanıdığım ölürlerden birini görürsem -
Je suis sûre qu'elle va hanter mes rêves, de mauvais rêves.
Ne onu ne de şapkayı tekrar göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
Je ne pensais revoir ni elle, ni ce chapeau.
Onu yanlızca bir kez daha göreceğim ve durumumuzu anlatacağım.
Je la reverrai une seule fois pour lui annoncer la nouvelle.
Her nereye giderse, onu izleyeceğim ve vurulup öldürülmesini göreceğim.
Partout où il ira, je le suivrai et je le verrai tué.
Onu nasil görecegim?
Ne puis-je y aller?
Ama onu uçakta göreceğim, güle güle dediğini söylerim.
Mais je le verrai dans l'avion, et lui dirais au revoir de votre part.
Onu yarın göreceğim. Bekleyemiyorum.
Je la verrai demain.
Dönüp onu tekrar göreceğim.
Je m'étais donné six mois.
Onu tekrar göreceğim.
Je le reverrai.
Devam et, istediğin şeyi söyle ama onu tekrar göreceğim.
Continue... Ne te gêne pas. Je le reverrai.
Onu ne zaman göreceğim? İşte orada.
- Quand est-ce que je la vois?
Onu tekrar ne zaman göreceğim?
Quand la reverrai-je?
Lütfen. Onu ne zaman göreceğim?
Quand la reverrai-je?
Onu aldığını göreceğim.
Cette courtisane sera tienne.
Onu ustamın bir yadigarı gibi göreceğim.
Je le prends en souvenir de mon maître.
Şey, gösterime girdiğinde onu mutlaka göreceğim.
Il faudra que j'aille le voir quand il sortira.
Onu bulacağιm ve öldüğünü göreceğim.
Je l'aurai et je contemplerai son cadavre.
Arkadaşımı arıyorum ve onu şimdi göreceğim.
Je cherche mon amie et je veux la voir maintenant.
onu ödemesi için Frankı göreceğim.
J'aimerais voir Frank les payer.
Ne sizin ne de onun parasını istiyorum! Zaten yakında onu gene göreceğim!
Je ne veux ni votre argent ni le sien.
Onu, meydanda sallandırırlarken göreceğim!
Je vais le pendre sur la place publique!
" Ben onu kendimden yana göreceğim, ve gözlerim onu görecek...
" Je le verrai de mes propres yeux, moi...
Onu yarın akşam tekrar göreceğim.
Je la revois demain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]