Sanırım değil перевод на французский
3,622 параллельный перевод
- Sanırım ayine perşembe günü başladık, değil mi?
On a commencé à prier jeudi, c'est ça?
Sanırım mı? Tanrım. Bu spor salonu üyelik sözleşmesi değil.
ce n'est pas une carte de membre à la salle de gym
Hiç de değil. Ama sanırım, federal bir savcının oğlu aklı selimliğin önemini anlar.
Pas du tout, mais je penserais que le fils d'un juge fédéral comprendrait la valeur de la discrètion.
O zaman, sanırım hoşlanmadığı kişiler yabancılar değil.
Alors ce n'est pas les étrangers qu'elle n'aime pas.
Sanırım biliyorsun, değil mi?
Je pense que je t'arrête.
Sanırım ikimiz de aynı fikirdeyiz... turuncu benim rengim değil.
Je suppose que nous sommes tous d'accord l'orange n'est pas ma couleur.
Dedektif Stills'le ortaktı sanırım, değil mi?
C'était le coéquipier de l'inspecteur Stills, non?
- Sanırım bunu bekleyip göreceğiz, değil mi?
Je suppose qu'on va devoir attendre et le découvrir, n'est-ce pas?
Sanırım kötü polis olmak bana göre değil.
Je ne suis pas taillé pour jouer le méchant flic.
Basket atabilecek durumda olman atman şart demek değil sanırım.
Oh. Juste parce que tu peux dunker ne signifie pas que tu devrais. Je suppose.
Sanırım iyi değiliz, değil mi?
Je suppose qu'on a un problème, n'est ce pas?
Sanırım East West'de tanışmıştık, değil mi?
Je pense qu'on s'est rencontré à East West, n'est ce pas?
Sanırım zenci olduktan sonra boynun kime ait olduğu önemli değil.
Eh bien, je suppose qu'un cou noir est aussi bon qu'un autre.
Şimdi James'in odaklanması gereken tek bir şey var, ve o da dans etmek. Ona bunu pat diye söyleyivermenin biraz bencilce ve adaletsiz olduğunu düşünmüyor musun? Sanırım bu iyi bir zaman değil.
Maintenant James doit se concentrer sur une chose et c'est danser tu ne penses pas que c'est un peu égoïste et injuste de lui annoncer ça maintenant je présume que ce n'est pas le meilleur moment pas si tu veux qu'il gagne.
Sanırım Jesse de öyle, değil mi?
Jesse, aussi, je suppose, hein?
Sanırım her ikimizin de eline çok fazla kan bulaştı, öyle değil mi?
Je suppose qu'on a toutes les deux du sang sur nos mains, non?
Sanırım unuttun değil mi?
Je suppose que t'as oublié?
Senden başka bir iyilik istemek için iyi bir zamanlama değil sanırım.
Donc c'est probablement pas le bon moment pour demander un service.
Ben şan söhret için değil Tanrı için çalışırım.
"Je ne le fais pas pour la gloire. " Je le fais pour notre Seigneur. "
Bugün mezarlığa gitmeyi düşünüyordum ama sanırım orası onun için uygun bir yer değil.
Je pensais aller au cimetière aujourd'hui, mais c'est pas un endroit pour lui.
Sanırım muhbirinizi öğrendik, değil mi?
Je crois que nous savons qui était votre informateur, non?
Sanırım zamanı geldiğinde sınırlarımızı zorlayacağız değil mi?
J'imagine qu'on traversera ce pont quand on y arrivera, pas vrai?
Pantolonu için değil, karısı öldüğünden ağlıyordur sanırım.
Je ne pense pas, qu'il est inquiet pour son pantalon, il l'est plus pour sa femme morte.
Sanırım bunları zamanında fark etseydim birçok dertten kurtulurdum, değil mi?
Je suppose que si j'avais du tout ça à cette époque, ça m'aurait énormément sauvé, hein?
Sanırım sonu Terrance ile aynı oldu, değil mi?
Je suppose qu'il est all ... au m me endroit que Terrance, non?
Sanırım elimdeki bant ve kloroform da bunun için değil mi?
Je suppose que ça explique pourquoi j'ai du scotch et du chloroforme, non?
Sanırım gördüğün zaman anlarsın sonuçta değil mi?
Oh. Et bien, je suppose que quand tu sais, tu sais n'est-ce pas?
Sanırım çocukken onu kızdırmaktan kaçınıyordun, değil mi? Evet.
J'imagine que tu as évité de l'énerver, hein?
Oh, Hayır, sanırım bu iyi bir fikir değil.
Oh, non je ne pense pas que ce soit une bonne idée.
Sanırım yakında öğreneceğiz değil mi?
Bien, je pense qu'on va le découvrir, n'est ce pas?
Bu durumda sanırım sana ispatlamam gerekecek, değil mi?
Dans ce cas, je vais devoir vous le prouver, non?
Sanırım öfkesi banaydı, sana değil. Daha bu sabah onu seçmeme rağmen.
Je pense qu'elle m'envoyait des coups de poing à moi, pas à toi- - même si je l'ai choisie elle ce matin.
Evet ben biraz kırgın hissediyorum, havalardan sanırım, ciddi bir şey değil.
Oui, je me sentais un peu en dessous du temps, mais rien de grave.
- Sorun değil. Sanırım bir odamız var.
C'est pas grave.Je pense qu'il reste une chambre.
Sanırım her şey gayet iyi gitti değil mi?
Je pense que l'ensemble s'est plutôt bien passé non?
Taburcu edilmeye henüz hazır değil diyorsun sanırım?
Tu ne penses pas qu'elle soit prete à etre déplacée, n'est ce pas?
- Düz devam et. - Sanırım ben gidiyorum, değil mi?
Droit devant.
Sanırım bunu değiştirmek için bir bahanem oldu, değil mi?
Bien, tu sais, devines quoi Ca me donne une excuse pour me changer
Sanırım insanlar değişiyor değil mi?
Il faut croire que les gens changent.
Sanırım o noktaya geldiğinde bunu göreceğiz değil mi?
On gèrera ce problème quand il se présentera.
Sanırım her şeyi anlamışsın, değil mi?
Je suppose que tu as compris, hein?
Sanırım bu gerçek ismin değil.
Je devine que ce n'est pas votre vrai nom.
Bu tarz esprilere iznim yok sanırım, değil mi?
Je n'ai pas le droit de faire ça, hein?
Bugün yıkanma günüm değil ama kabul edeceğim sanırım, hiç hoş değil bu.
ce n'est pas le jour de mon bain... c'est vraiment dégoutant.
Sanırım bu onların kararı, değil mi?
Je suppose que c'est à eux de prendre leur décision, pas vrai?
Sanırım kahverengi ceketli adamı bulamadılar, değil mi?
Et on n'a jamais retrouvé l'homme à la barbe et la veste marron?
Şey, sanırım baban çoktan "hayır" dedi, yani.... neyse, önemli değil.
Bien, on dirait que ton père a déjà dit non, donc... Oh, mais, ça ne fait rien. C'est pas pour moi.
Ama, sanırım sigorta bu iş içindir, değil mi?
Je suppose que c'est pour ça qu'on a des assurances, non?
Eski sevgilin hemfikir değil sanırım.
Ton ex-copine ne semble pas être d'accord.
Kızgın bile değil sanırım.
Enfin, elle n'est même pas énervée, je ne crois pas.
Ama sanırım bu olmadı değil mi?
Mais je suppose que ce n'est pas arrivé?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66