Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ T ] / Tre

Tre перевод на французский

1,206 параллельный перевод
Ne yaptın Tre?
Qu'est-ce que t'as fait, Tre?
- O yaşıyor Tre!
- Elle est en vie, Tre!
Peki. Belki de sinemaya gitmeliyiz.
Ok, p tre qu'on devrait juste aller au cinéma.
Belki de ben eve gitmeliyim.
P'tre que je devrais juste rentrer!
Yarın hiçbirimiz burada olmayabiliriz. Senin bunu herkesten iyi biliyor olman gerekir, değil mi?
On sera p tre plus là demain, toi plus que quiconque devrait en être consciente, non?
- Belki ama fikrimi değiştirmeden gel.
- P'tre que non, mais dépêche toi avant que je change d'avis!
Bacaklarımı bedavaya traş eden sen olabilirsin.
Tu es p tre le bon! Rase-moi les jambes!
O zaman belki de o dersi sen vermelisin.
Alors p tre que tu devrais assumer ses cours.
- Vay. Evet.
- Comme au th Ž ‰ tre?
Evet, sahne arkasında olabilir miyiz?
On peut pas...  tre en backstage?
# Yıldızım kim olacak?
Qui est-ce que  a va  tre?
# Hoş olmalı ve akıllı olmalı... # Komik olmalı ve seksi olmalı... # Benim gibi muhteşem bir gülüşü olmalı.
Elle devra  tre belle,  tre intelligente, elle devra  tre dr ™ le,  tre entreprenante, elle devra avoir un sourire b Ž ton, tout comme moi, j'ai besoin d'une star, mais qui est-ce que ce sera?
# Bir yıldız olacağım şimdi.
Je vais  tre une star.
Çocukken bir sürü arızamız oluyor ve bir şekilde bir formülle bir araya geliyor. Ne olacağımıza götüren kişisel bir formül.
Pendant qu'on grandit, quand on est enfant, on a tous ces dysfonctionnements qui se m Ž langent pour devenir une formule individuelle, qui nous am  ne ˆ  tre...
Ne olacağımıza, bilirsiniz.
ce qu'on doit  tre.
Çünkü gebe kalmak zorlaşır, tehlikeli olabilir. Çocuk sahibi olmak için en iyi zaman genç bir siyah olduğunuz zamandır.
Il peut  tre difficile ˆ concevoir, ou dangereux, le meilleur moment pour avoir un enfant, c'est quand on est une adolescente noire.
Sanırım Usame 1 olmak zorundasın.
On dirait que tu vas devoir  tre Oussama01...
Belkide o kadar da özel biri değilsin.
Alors peut -  tre que t'es pas aussi sp Ž cial...
Demek istediğim alınmak için, kızmak için her türlü sebep vardı ama ben onun için üzülmüştüm.
J'avais toutes les raisons d' tre offens Ž e ou en col  re, ou quoi que ce soit. J'avais piti Ž de lui,
Değil mi? Striptizciler küçük kızlar için örnek alınabilecek kişiler olmalı.
Les strippeuses devraient  tre des mod  les pour les petites filles...
Naziler pisliktir ve bunu söyleyen ilk ben olacağım. Biraz sert olacak.
Les nazis sont des encul Ž s, je veux  tre la premi  re ˆ le dire, parce que je balance...
Bu tarz bir iş, bilirsiniz, yahudi müşterilerinden kazandıkları para. Bilemiyorum, belkide yahudilerin öldürülmemesi için yardım ederlerdi.
l'argent qu'ils se feraient avec des clients juifs, peut -  tre qu'ils n'auraient pas aid Ž ˆ tuer les juifs.
Kendinize gülebilmelisiniz. Yani... Asyalılara sürekli bunu söylüyorum.
Il faut  tre capable de rire de soi, c'est ce que je dis tout le temps aux asiatiques.
Cüceler "küçük insan" diye çağrılmaktan hoşlanmıyor. Daha çok "Evet, sensin!" denmesini tercih ederler.
Les nains n'aiment pas  tre appel Ž s "de petite taille", ils pr Ž f  rent...
# Belkide zamanı geri almaktır # Belkide kanayan kalplerin yaşlanıp sağa doğru kayması gibidir # Belkide bir ibnenin kendine ibne demesi gibidir
Peut -  tre que c'est comme "Retiens la nuit", peut -  tre que les coeurs qui saignent vieillissent et balancent vers la droite, peut -  tre que c'est comme quand une tafiole se traite de tafiole.
# Ama belkide Patty Herst'in kendini kaçıranlarla aynı tarafta olması gibidir # Belkide Afrikalı madencilerin elmas hırsızı çeteleri öldürmesi gibidir # Belkide siyahların birbirine zenci demesi gibidir
Peut -  tre que c'est comme Patty Hurst d Ž fendant ses kidnappeurs, peut -  tre que c'est comme si un mineur d'Afrique du Sud tuait un gros rappeur, peut -  tre que c'est comme quand les noirs se traitent de n  gres entre eux.
Sadece insanlar bana baktığında beni görsün. Bilirsiniz, yani beyaz olduğumu.
Je veux pas  tre class Ž e comme h Ž t Ž ro ou comme homo, je veux que les gens me regardent, et me voient moi, en tant que blanche.
Kendinle çok gurur duymalısın.
- Tu dois  tre fi  re de toi.
Uğradığınız için teşekkürler.
- Merci d' tre pass Ž s.
Belki biraz kestiririm öldüğüm zaman.
- Je vais peut -  tre faire une sieste. Quand je serai morte! Putain, ouais!
Hamile kalmak için en iyi zaman siyah bir genç olduğunuz zamandır.
Le meilleur moment pour  tre enceinte c'est quand on est une adolescente noire.
Belki beni de alabilirsin.
Tu pourrais p tre me faire bosser.
Para için bir, şov için iki... hazırlanmak için üç, ve dörtte...
Uno petit moineau, due petits souliers, tre vous êtes prêts, et quattro...
Onun hakkında her şeyi bilmek istiyorum.
Je veux tout connaà ® tre d'elle.
Kaybolmalısın.
Vous devez disparaà ® tre.
Harikulade bir şekilde oturuyor.
Assis là-haut à être magnifique.
Aslında bizi kuratması lazım.
Il devrait trop être en train de nous sauver.
Daha fazla cilve yapmalıyız.
Nous devons être plus timides.
umarım bu sefer cevabın bir heceden fazla olur?
Et peut-être que je pourrais obtenir plus d'une syllabe, cette fois?
Hails, Avustralya bizim için farklı bir macera olabilir.
l'Australie pourrait être une autre aventure incroyable pour nous, Hailey.
Şokta olabilir.
Elle est peut être en à © tat de choc.
Büyükbabam bize çok kızacak.
Grandpa'va être fou.
Hey, onu oltayla veya başka birşeyle yakalayabiliriz belki.
Hey, peut-être que nous devrions prendre des perches ou quelque chose.
Belki bir ahtapottur.
C'à © tait peut-être une pieuvre.
Kötü olabilir.
Elles pourraient être mechantes.
Garip gelmiş olmalı.
Ce doit être bizarre pour vous.
Büyükannem gerçekten kızacak bize.
Grand-mere va vraiment être en colà ¨ re contre nous.
Ama dikkatli olmak zorundayım.
Mais je dois être prudente.
Ve seni çarşamba günü Cumartesi için ararsa, meşgulsün, diğer günler boş?
Et s'il appelle mercredi pour le samedi, tu doit être dà © ja prise, même si tu es libre?
Bi yerde olmak zorundayım.
Je dois être quelque part.
Evet ve ashabım bozuluyor.
Ouais, et y immite moi tré mal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]