Unutmadın перевод на французский
1,392 параллельный перевод
Yani onu unutmadın? Onun da seni unutmadığını söyleyebilirim!
Je vois que tu penses encore à lui, je sais que lui non plus ne t'a pas oublié.
— Hayır, unutmadın.
- C'est faux.
Bir şey unutmadın mı?
T'aurais pas oublié un truc?
B'Elanna. Bir şey unutmadın mı?
B'Elanna, tu n'oublies rien?
Baba, bir şey unutmadın mı?
Papa, tu as oublié?
Bir şey unutmadınız mı?
Vous n'avez rien oublié?
Güvenmenin ne demek olduğunu unutmadın, değil mi Proximo?
Savez-vous encore ce que c'est que la confiance, Proximo?
Bana bir şey söylemeyi unutmadın mı?
Tu n'as pas oublié de me dire quelque chose?
Ancak sen gerçekten unutmadın, değil mi?
- Mais on n'oublie jamais, pas vrai?
Hayır, sen unutmadın.
Non, c'est vrai. Dis-moi.
- Bir şey istemeyi unutmadın mı?
Tu maîtrises bien plus que la technique.
Beni unutmadın, değil mi?
Tu ne m'as pas oublie, dis?
Beni unutmadın, değil mi?
Tu ne m'as pas oubliée, hein?
Bir şey unutmadın mı?
T'as oublié quelque chose, non?
- Umarım öyledir, ben çok acıktım. Bir şey unutmadın mı?
Tu n'as rien oublié?
Nereye gittiğimizi ve bir işimiz olduğunu unutmadın değil mi?
Tu te souviens d'où on va, non? Et de ce qu'on doit y faire?
Bira almayı unutmadınız değil mi?
Tu as pensé à acheter les bières?
- Haydi yapma, unutmadın.
Non, voyons.
Ama ben köyümün toprağının kokusunu unutmadım
Mais je ne pouvais pas oublier l'arôme du sol de mon village.
Eşyaların değerlerini kontrol etmek ve bir şey unutmadığımızdan emin olmak için yukarı çıkıyorum.
Je monte voir si on a rien oublié.
Ben ve aramızda olan herşeyi unuttuğunu biliyorum ama benim unutmadığım hiç aklına gelmedi mi?
Je sais que tu as digéré ces histoires. Mais si ce n'était pas mon cas?
Beni bıraktın! Ben unutmadım! Senden vazgeçmedim.!
Je ne suis pas passé à autre chose.
Smokinimi getirmeyi unutmadım... ... ama biletleri evde unuttum.
Je n'ai pas oublié mon smoking mais j'ai oublié les billets.
- Tabii, ya daima çıplak kanalı şifrelemeyi unutup unutmadıklarını kontrol edişin? - Tabii. Evet.
- Ce n'est pas vrai.
Stephanie yarın geldiğine göre bütün yardımların için teşekkür etmeyi unutmadığıma emin olmak istedim.
Stephanie revient demain, je voulais donc vous remercier pour votre aide.
Unutmadım.
Je n'ai pas oublié.
Mark'ı öldürdüğünü unutmadım.
Je n'ai pas oublié que tu as tué Mark.
Bir şey unutmadığımdan emin olmak istiyorum.
Je vais juste vérifier que je n'ai rien laissé.
Beni unutmadığını umarım.
J'espère que tu ne m'as pas oubliée.
Bu gerçeği bir an bile unutmadım.
C'est un fait que je n'oublie jamais.
Büyük bir astronot oldun diye eski arkadaşlarını unutmadığını umarım.
T'as pas oublié tes amis... maintenant que t'es astronaute?
Bir şey unutmadın mı tatlım?
Que dire d'autre?
Seni uzun zaman göremeyebilirim. Bellemont'ta bana dediklerini asla unutmadığımı söylemek istedim.
Je ne vous reverrai peut-être pas avant longtemps et je veux vous dire que je n'ai pas oublié vos remarques à Bellomont.
- Bir şey unutmadım.
Je n'ai rien oublié...
Market kapandığında atıklar ve çöpler içinde alışveriş yapanları asla unutmadım.
Mais je n'oublie pas, pas du tout,.. .. qu'après les marchés, il y en a qui font leur marché dans les déchets.
Ama kullandığı "Bu ödleklik" lafını hiç unutmadım. İngiltere'ye her hafta 300 çocuk geliyordu.
Il arrivait environ 300 enfants par semaine.
Hayır, unutmadım.
Non, je n'ai pas oublié.
Ne yapamadığını yani Moya'yı iyileştiremediğini unutmadım!
Je n'ai pas oublié ce que tu ne peux pas faire, qui est de rendre la vie à Moya!
- Anlaşıldı. Önceliklerini unutmadığın sürece.
On compte sur toi pour définir les priorités.
Seni unuttuğumu ya da senden vazgeçtiğimi filan düşünüyorsun. Ama... Ama unutmadım.
Tu crois que je vais t'oublier ou que je vais m'en remettre, mais je n'y arrive pas.
Şunları unutmadım : "Salaksın, Michael"... "Ne yaptım ki ben?"
Je me souviens de l'époque "Tu es un idiot, Michael"... et, "Que dois-je faire?"
Çamaşırlarını unutmadığını umarım.
J'espère qu'il n'a pas oublié son linge.
- Hayır efendim unutmadım.
- Non, monsieur, je n'ai pas oublié.
Hiçbirşey unutmadım.
Je n'ai rien oublié.
- Yaptıklarını unutmadım.
- Je marche à l'expérience.
Bir şeyleri unutmadığına eminsin, değil mi?
Vous n'oubliez rien?
Sözlerini bugün bile unutmadım.
Je n'ai pas oublié ses mots jusqu'à aujourd'hui,
Bunu unutmadın mı? Kahveni unuttun.
T'as oublié ça, non?
Asla şikayet etmedik. Ve hiç tereddüt etmedik. Ve asla unutmadık.
Nous ne nous sommes jamais plaints... n'avons jamais flanché... et n'avons jamais oublié.
Ama o olayları ben unutmadım Albay.
Mais je n'ai pas oublié, capitaine.
İlacını unutmadın değil mi?
Tu as pris tes médicaments?
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutma bunu 38
unutmadan 76
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutma bunu 38
unutmadan 76