Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ç ] / Çok uzak değil

Çok uzak değil перевод на французский

286 параллельный перевод
- Çok uzak değil, ama yol zorludur. - Teşekkür ederiz.
- Ce n'est pas si loin, mais c'est difficile.
Çok uzak değil, oraya gitmemiz birkaç saati alır.
Oh, ce n'est pas très loin. Ça nous prendra 2 ou 3 heures pour y arriver.
Burası Birherari, çok uzak değil.
Birherari n'est pas trop loin.
Kamp yeri orada.Çok uzak değil.
Mais il sera bientôt de retour. Il y a un camp devant nous.
- Orası çok uzak değil mi?
- C'est bien loin.
Durango çok uzak değil. Orada Amerikan klüpleri var.
À Durango, c'est plein de clubs pour parler entre Américains.
- Kuş uçuşuyla çok uzak değil.
- À vol d'oiseau, non.
Çok uzak değil, kasabanın sonunda.
Ce n'est pas très loin. Juste au bord de la ville.
Havaalanından senin işyerin çok uzak değil. Eski ve terkedilmiş bir depo var.
Près de l'aéroport où tu bosses, il y a un entrepôt abandonné.
- Çok uzak değil.
- Non, pas trop.
Buraya çok uzak değil mi?
- Oui. C'est trop loin.
Çok uzak değil.
Ce n'est pas très loin.
Tek başıma da idare edebilirim. Buradan çok uzak değil.
Ne t'inquiètes pas pour moi, je suis presque rendue, moi.
Tepedeki manastır harabesinin yanında, Baskerville Konağı'na çok uzak değil.
Prés des ruines de l'abbaye, sur la colline, non loin du domaine des Baskerville.
- Evim çok uzak değil.
- J'habite tout près.
Çok uzak değil. Gelin, size göstereceğim.
Ce n'est pas loin, venez, je vais vous montrer.
Çok uzak değil... ulaşmak buz takkesine.
Pas loin... Arriver calotte polaire.
Gitmek için çok uzak değil, Yüzbaşı.
- Qu'il t'en reste pour après. - On n'est plus très loin, capitaine.
Yolumun üzerindeki bir dükkanın vitrinine cam takılıyordu buraya çok uzak değil. Fırsatı kaçıramazdım!
En route vers ici y avait une vitrine en verre pas loin, je pouvais pas rater ma chance!
Çok uzak değil.
Not right away
Baksana, evim çok uzak değil.
Écoute, j'habite à côté.
Çok uzak değil mi?
Mais tu prends sa défense, maintenant?
Çok uzak değil mi?
- à pied jusqu'à l'aéroport?
Çok uzak değil.
Ce n'est pas loin.
- Çok uzak değil.
Pas pour longtemps.
- Buraya çok uzak değilsin, değil mi? - Barton, dinle beni.
- Vous n'êtes pas loin, n'est-ce pas?
Çok uzak değil.
C'est un petit bled non loin d'ici.
Kurbağa yumurtaları kadar komik olmasa da o gerçekliğe çok uzak değil.
Et si la blague du têtard était proche de la vérité?
Çok uzak değil.
C'est pas trop loin.
Sınır buraya çok uzak değil.
La frontière n'est pas loin d'ici.
Çok uzak değil. 10 dakikalık yol.
Tu n'es pas loin, chéri. A peu prés à dix minutes.
Çok uzak değil.
Riverside, ce n'est pas si loin.
Annesinin evi okuldan çok uzak değil.
Sa mère n'habite pas si loin de l'école.
Buraya çok uzak değil.
Pas loin d'ici.
Hey, çok uzak değil miyiz?
On est pas un peu loin?
Cennet çok uzak değil.
Le Paradis n'est pas loin
Gideceğim yer... buradan çok uzak değil.
Je n'irai nulle part où tu ne pourras venir.
Ev çok uzak değil. Biliyorsun, değil mi?
Tu sais que la maison n'est pas loin?
Çok uzak değil.
Vous êtes tout près.
Peki ala, uçuş planına göre kendisi çok uzak değil.
D'après son plan de vol, il n'est pas loin.
- Çok uzak değil.
C'est tout près.
Buraya çok uzak değil.
Je vais tout près d'ici
Buradan çok da uzak değil, Etna dağının eteklerinde.
Pas loin d'ici, au pied de l'Etna.
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
Les joyaux de la couronne On connaît les policiers fouineurs Ils ignorent notre rengaine Au revoir À bientôt
Çok uzak değil.
- Si on y allait?
Gökadalar arası yolculuk için pek çok vaha var ama bilinenlerden hiçbiri ticaretin atardamarından bu kadar uzak değil ve hiçbiri bir tylium madenine çok garip bir şekilde yakın değil.
Il y a de telles oasis pour voyageurs intergalactiques... mais aucune n'est si loin des voies commerciales connues... et si curieusement près d'une mine de tylium.
Çok uzak değil. Hadi.
Allez.
Çok uzak değil.
Plus tellement.
Çok uzak değil.
Pas loin.
- Çok uzak değildir, değil mi?
Ce n'est pas si loin
Çok uzak değil.
C'est tout près.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]