Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ç ] / Çünkü biliyorum

Çünkü biliyorum перевод на французский

3,704 параллельный перевод
Çünkü biliyorum ki...
Parceque je sais, je..
Çünkü biliyorum, bu tip bağları kesmek çok zor olur.
Car je sais combien c'est dur de couper les liens.
Soruyorum çünkü biliyorum ki sen ve diğer ajanlar bazen işten sonra Malloy'un yerinde içmeyi seviyorsunuz, ve orada sürekli bir yada iki haber arayan gazeteciler oluyor.
Je demande ça parce que je sais que parfois vous et les autres agents aimaient prendre un verre au Malloy après le travail, et il y a souvent des journalistes prêts à grappiller une info ou deux.
Biliyorum çünkü karanlığın nasıl şekiller alabileceğini anlıyorum.
Je sais parce que je comprends où cette obscurité s'est créée.
- Buldu. Bulduğunu biliyorum çünkü ben de ondan çaldım.
Je sais cela parce que je l'ai volé.
Biliyorum çünkü onun hakkında bir makale okumuştum şeyde... The New Yorker'da diyeceğim.
Et je sais ça parce-que j'ai lu un article sur elle dans le... je vais dire "Le Monde".
Aynı zamanda, arıyorum çünkü hoş olmadığını biliyorum,... ama hırsız konusunda ifade vermen lazım.
J'appelle aussi parceque... Eh bien, je sais que ce n'est pas agréable, mais tu vas devoir aller faire une déposition concernant le cambriolage.
Çünkü ben yaşadım. Nasıl göründüğünü iyi biliyorum.
Parce que j'en ai une et que je sais exactement à quoi ça ressemble.
- Neden? - Çünkü Kendra'ya tecavüz ettiğini biliyorum.
- Parce que je sais qu'il a violé Kendra.
Ama onun için hala savaşıyorum, çünkü ne hissettiğimi biliyorum.
Mais je me bat encore pour elle parce que je sais ce que je ressens.
Ya biliyorum, çünkü bu çok boyutlu şeyleri önceden kestirmek imkansız.
Parce que, ce truc multidimentionnnel est plutôt imprévisible.
Onları yeterince uzun pişirdiğimizden emin olmalıydık, çünkü kimsenin hastalanmasını istemediğimi biliyorum.
Donc on avait besoin de s'assurer qu'on les avait cuit assez longtemps Je veux pas que quelqu'un tombe malade.
Ne söyleyeceğimi bile bilmiyorsun. Söyleyeceğin altı şeyi biliyorum ve onları söylemeyeceksin çünkü söylediğim gibi Rachel bu adamı sorguya çekmeni istemiyor.
Je sais les six prochaines choses que tu vas dire, et tu ne vas pas les dire, parce que je t'ai dit, que Rachel ne veut pas que tu questionnes ce pauvre jeune homme.
Çünkü ben kim olduğumu biliyorum.
Car je sais qui je suis.
Çok komik, çünkü Miljan bana bundan kimseye bahsetmememi söylemişti ama sonra "Ben biliyorum, beni izleyin." diye ortaya atıldı.
C'est drôle, parce que Miljan m'avait dit de ne pas en parler, et là... il s'amusait à s'en attribuer tout le mérite, genre, " Oh, je sais.
Biliyorum, çünkü onların yerini söyleyen kişi bendim.
C'est moi qui les ai dénoncés.
Biliyorum çünkü sipariş geçmişi, kayıtlar, elektrik faturaları hepsi burada.
Je le sais grâce aux ordres d'achats. Dossiers de la ville, permis électrique... tout est là.
Çünkü o pisliği biliyorum! ..
Parce que je n'en sais foutrement rien!
Anne inanmayacağını biliyorum ama ilaçlarımı attım ; çünkü ihtiyacım yok.
Maman, je sais que tu ne vas pas me croire, mais j'ai jeté mes médicaments car je n'en ai pas besoin.
Ama kendi halkından korktuğunu biliyorum. Korkmalısın da çünkü geri döndüğün an seni öldüreceklerini ikimizde biliyoruz.
Mais vous avez peur de votre propre peuple, et vous devriez, parce que l'on sait tout les deux qu'ils vous tueront à l'instant même où vous rentrerez.
Biliyorum çünkü babası benim.
Je sais que je suis son père.
Çünkü beni incitmeyeceğini biliyorum.
Car je sais que tu ne blesseras pas.
Seninle konuşuyoruz çünkü senin Boyd'u öldürmek istemediğini biliyorum.
On te parle parce que je sais que tu ne voulais pas tuer Boyd.
Biliyorum, Will gerçekten yakışıklı, ama dikkatli olmalısın, çünkü konu kızlara geldiğinde, tam bir köpek olabiliyor.
Je sais que Will est vraiment agréable à regarder, mais tu devrais faire attention, car quand il s'agit de filles, il peut être un sacré chien.
Ama sonra yer sarsıldı ve artık önemli biriyim çünkü en büyük silahı olanın kazandığını biliyorum işte bu yüzden Glades'e ben hükmedeceğim.
Puis la terre a tremblé. Depuis, je suis important, car j'ai le plus gros flingue. Je vais régner sur les Glades.
- İyi. Çünkü öyle yapacağını biliyorum, Peder.
Car je sais qui vous êtes, Père.
Biliyorum, çünkü daha önce tanışmıştık.
Je le sais. On s'est rencontrés avant.
Öyle olduğunu biliyorum çünkü her yaz kanoya binmeye gidiyoruz.
Oui, sauf que Olly est gay. Je le sais parce que je faisais du kayak avec lui tous les étés.
Biliyorum çünkü bunu beraber yaptık ve sevdik.
Et... je le sais pour la seule raison qu'on le fait ensemble et qu'on aime ça.
Açıkçası, evet, ben biliyorum Barney, size kaç kere geri çevirdiğimizi söyleyemem,... çünkü bu medya yasağına göre, eğer bunu söylersem,... önümüzdeki beş yılı hapiste geçiririm.
à vrai dire, oui, je sais, Barney Je ne peux pas vous dire combien de fois nous les avons repoussés parce que, selon cet ordre de non-divulgation, si je vous le dis, je vais passer les 5 prochaines années en prison.
Bulaşık deterjanını şampuan şişesine koymasına izin verme. Çünkü yapar, biliyorum.
Oh, et, hé, ne la laisse pas mettre plein de nettoyant vaisselle dans le shampoing, je sais quelle fait ça.
Seni kaçırdım çünkü son zamanlarda kardeşine çok fazla odaklandığımızı kabul etmek istiyorum. Biliyorum, bu seni ikinci sınıf vatandaş gibi hissettiriyor, özür dilerim.
Je t'ai fait sortir car je voulais te dire qu'on s'est beaucoup concentré sur ta soeur ces derniers temps et je sais que tu t'es senti rejeté.
Çünkü, içinde olmadığını biliyorum.
Je ne pense pas que tu en sois capable.
Çünkü her zaman tam olarak ne düşündüğünü biliyorum.
Parce que je sais toujours à quoi tu penses.
Bunu biliyorum, çünkü senin durduğun yerde bir zamanlar ben vardım!
Je le sais, car je me tenais où tu te tiens.
Biliyorum çünkü başka biriyle birlikte olmadım.
Je n'ai couché avec personne d'autre.
Biliyorum, bu tür konuşmalar senin için çok zor oluyor çünkü hala benim için bir şeyler hissediyorsun. Ama ayağa kalk artık, kızım.
Je sais que les conversations de ce genre sont difficiles pour toi parce que tu as toujours des sentiments pour moi, mais tout ira bien, petite.
Bunu biliyorum çünkü gittiğim her koruyucu ailede ben de aynı şeyi yapardım.
Je le sais parce que j'ai fait pareil chaque fois que j'arrivais dans une nouvelle maison d'adoption.
Biliyorum çünkü gerçek bir medyum...
Je l'ai su parce que je suis un vrai voyant...
Biliyorum çünkü ben de sevdim.
Je le sais parce que j'aime ça aussi.
Biliyorum çünkü cüce biblomda bir tane var.
Je le sais parce que mon nain de jardin en a un.
Bunu biliyorum, çünkü senin durduğun yerde bir zamanlar ben vardım!
Je le sais car j'ai été à ta place!
Çünkü, Oliver Queen'le gecelerinizi nasıl geçirdiğinizi biliyorum.
Car je sais comment vous et Oliver Queen passez vos nuits.
- Çünkü küçük kız arkadaşının nerede olduğunu bir tek ben biliyorum.
Je suis le seul à savoir où se trouve ta petite amie.
- Çünkü ben biliyorum.
- Moi, oui.
- Dur orada! - Madison. Bunu biliyorum, çünkü senin durduğun yerde bir zamanlar ben vardım!
Venez-là!
Şimdi kafadan attığını biliyorum çünkü bu adam ona yakın bile değil.
Voilà la preuve que vous êtes à côté de la plaque. Ce type est tout sauf ça.
Biliyorum çünkü uyuyakalıyorsun. Her gün aynı şey.
Je le sais, car après tu vas dormir.
Sana bahsini açmak istemememin sebebi bu işte. - Önemli değil çünkü. - Biliyorum, biliyorum.
C'est pour ça que je voulais pas en parler, parce que ça n'a pas d'importance.
Biliyorum çünkü büyükbaban da bir gezgindi.
Je le sais, parce que ton grand-père en était un.
Biliyorum, çünkü gece boyunca beraberdik.
Je le sais parce qu'on était ensemble toute la nuit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]