Özel olarak перевод на французский
2,987 параллельный перевод
- Annenle özel olarak konuşabilir miyiz?
- Est-ce que maman et moi pouvons parler en privé?
Tamam, babanızla biraz özel olarak konuşabilir miyiz?
Est-ce que papa et moi pouvons avoir un peu d'intimité?
Cliff'e, onunla yakında özel olarak görüşeceğimi söyle.
Donc vous dites à Cliff que je le verrai d'ici peu.
Sana köstebeği bulduğumuzu özel olarak söylemek istedim.
Je voulais juste vous dire en personne qu'on a trouvé notre taupe.
Bu haftaya özel olarak, son üçte bir değişikliğe gideceğiz.
donc nous avons décidé de faire quelque chose de différent pour la semaine d'adaptabilité et de ne pas prendre trois personnes
İşin aslı,... Bayan Florrick ve Kalinda ile özel olarak kısa bir konuşma yapabilir miyim?
En fait, pourrai-je avoir un moment avec Mme Florrick et Kalinda en privé?
Sana özel olarak teşekkür etmem bu kadar geciktiği için üzgünüm.
Je suis juste désolé d'avoir mis si longtemps pour te remercier en personne.
Başkana özel olarak iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Et vous expurgez toute référence particulière au maire?
Özel olarak.
En personne.
Sana özel olarak veda etmek istedim yıllardır hizmetlerinden dolayı sana minnettar olduğumu biliyorsun.
Je voulais faire nos adieux en privé pour dire combien je suis reconnaissant pour tes nombreuses années de service.
Yemek beş bölümden oluşacak ve her bir bölümün kendine ait şarabı olacak. Her biri özel olarak toplanmış şaraplar.
Cinq plats, chacun avec son propre vin choisi par le sommelier.
Ama bir tanesine özel olarak teşekkür etmek istiyorum.
Mais je voudrais remercier une personne en particulier.
Arthur, seninle özel olarak konuşma şansımız olmadan başka bir şey söylememeni tavsiye ederim.
Arthur, je vous conseille de ne rien dire d'autre jusqu'à ce qu'on ait une chance de parler.
Seninle özel olarak konuşmalıyım, Alais.
Je dois te parler en privé, Alaïs.
Kendi babama özel olarak veda edebilir miyim?
Ne puis-je pas faire un adieu en privé à mon propre père?
Bunu özel olarak konuşuruz.
On le fera en privé.
Şimdimerkezi talamus amaçlayan kulüpler, ya da daha özel olarak ise, intralaminar çekirdekler.
Maintenant je vise le thalamus central, ou plus spécifiquement, les noyaux intralaminaire.
Sana özel olarak bunu hâlâ canlıyken yapacağım.
Traitement spécial... Je vais le faire... pendant que tu es toujours vivant.
Buraya seninle özel olarak konuşmak için geldim.
J'ai conduis jusqu'ici parce que je voulais te le dire en personne.
Bu işi özel olarak halletmek istiyorum.
Je veux gérer ça en privé.
Her neyse, bunu burada bulunmayan herkes için yapıyoruz, fakat özel olarak tabi ki Syd için.
Ce morceau est dédié à tous ceux qui ne sont pas là. Et à Syd, en particulier.
Onunla özel olarak buluşuyorsun ve ona anlattıkların...
- Tu le rencontres en privé et tu lui dis...
Özel olarak.
Seul à seul.
Kazananı seçmeden önce son bir kez daha özel olarak konuşacağız.
Bon, on va parler en privé, la dernière conversation avant de choisir le gagnant.
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Peut-on parler en privé?
Bunlar özel olarak oyulmuş.
Ceux-ci ont été spécialement taillés.
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Je peux te parler?
Ama son sınıf özel olarak müthişti.
Mais la terminale c'est quelque chose.
Para özel olarak tasarlanmış kilitli bir kutuya konuluyor.
L'argent est mis dans une boîte fermée conçue pour cela.
Özel olarak bir şeye başlayamazsın.
je ne peut m'engager a être exclusif.
Burada özel olarak konuşabiliriz.
On peut parler ici.
Mermilerden kaçarken Simon'la özel olarak ne hakkında konuşmak zorunda kalmış olabilirsin ki?
De quoi pouvais-tu discuter avec Simon en privé pendant que vous fuyiez les tirs?
- Özel olarak konuşabilir miyiz?
Euh, on peut parler en privé?
Özel olarak konuşabilir miyiz?
On peut parler en privé?
Bırakalım Beckett'ın özel yaşantısı, özel olarak kalsın.
Que la vie privée de Beckett reste privée, quoi.
Özel mülke su bastıracak bir tip olarak düşünmemiştim seni.
N'avez-vous pas le bon type de pince pour inonder la propriété privée
En iyi fırsatı muhtemelen Özel Askeri Şirketler'le iş yapmak isteyen birisi olarak gidersem yakalarım.
Le mieux serait de se faire passer comme quelqu'un cherchant des services militaires privés
Vali seni özel konuk olarak çağırınca reddedemezdin.
240 ) } Je comprends. 240 ) } Tu peux pas dire non au Gouverneur quand il t'invite.
Başarının özel bir ödülü olarak.
Un prix spécial pour le travail accompli.
Özel jüri heyeti başkanı olarak, bütün katılımcılara standart olarak beş dakikalık sorgulama süresi vermek istiyorum.
En tant que président du Groupe D'experts Indépendants, je demande que soit fixée une période standard de 5 minutes de questions pour tous les membres du Groupe.
Bu davayla özel olarak ilgilendiğinizi biliyorum.
Enfin, pas une surprise.
- Bill, ofisime gel de özel olarak konuşalım.
C'est vrai.
Sinekler insanları özel hedef olarak seçebilirler mi?
Une mouche attaque-t-elle spécifiquement un homme?
Bir izleyici olarak, bu karakterleri tanıyoruz ve onları özel sorunları ile karşılaştıklarını görüyoruz onların tuhaflıkları ve bilirsin karakterleri ortaya çıkıyor.
En tant que spectateurs, nous connaissons ces personnages, et leurs situations personnelles, et leurs excentricités et leurs personnalités se révèlent.
Sizin de anladığınız gibi, onlara özel mesele olarak bakıldı.
Elles ont été considérées comme une affaire privée, vous comprenez.
Çok geç haber verdiğimi biliyorum, ama altı yıl boyunca senin niye idam edilen kadın sayısının bu kadar az olduğuna dair yakınmalarını dinledikten sonra bunu özel bir iyilik olarak addederim.
- Je sais que le délai est court, mais j'aimerais que vous me fassiez cette faveur comme j'ai du vous écouter vous plaindre pendant 6 ans. Notamment sur le fait qu'il n'y ai pas assez de femmes condamnées à mort.
Özel olarak.
En privé.
Ofis olarak kullanabileceğiniz özel bir oda ayarladım.
J'ai demandé une chambre seule que vous pourrez utiliser comme bureau.
Öyleysem eğer, özel alan olarak klasik şakalaşmayı seçtim.
Si j'y suis, je choisis comme thème, la blague classique.
Yani özel bir şeye sevindiğimden değil, genel olarak senin adına sevindim.
Rien en particulier, je suis heureux pour toi pour, juste en général, je suis heureux pour toi.
Ama özel güvenlik olarak görev yapabileceğimi öğrendim bir alışveriş merkezi falan olur belki.
Mais on peut travailler dans la sécurité privée, comme dans les magasins.