Özellikle de перевод на французский
10,057 параллельный перевод
Elbette, evet, özellikle de bedavaysa.
Par tous les moyens, ouais, surtout si c'est gratuit.
- Özellikle de düğünden önce.
- Quelles sont les chances?
Özellikle de sen ve Cat'in bu noktaya gelebilmek için başınızdan geçen onca şeyden sonra.
En particulier après tout ce que vous avez eu à subir pour en arriver là.
Özellikle de beni.
Surtout pas moi.
Yiyecek miktarı az, özellikle de kahvaltıda. O yüzden otelinizden bir şeyler almak isteyebilirsiniz.
Peu de nourriture, surtout au petit-déj', vous pourrez prendre quelque chose à votre hôtel, et l'emmener.
Özellikle de kıza.
Surtout la fille.
Bu tür yosunla beslenir, özellikle de sığ bataklıklarda yetişenlerle fakat ortalama sürü boyutu, uygun bir beslenme alanı olabilmesi için bataklığın en az 60 hektar büyüklüğünde olması zorunluluğunu getiriyor.
Hum, hum. Bien, il se nourrit d'algues spécifiques des marais peu profonds, mais la taille de la meute nous indique que le marais doit faire dans les 60 hectares pour nourrir tout le monde.
Özellikle de yemekle ilgili olanları.
Surtout ceux du déjeuner.
Nasılsınız? Harikayım. Özellikle de şu karmaşık boşanma meselemi nihayet hallettiğim için.
Ca va super, surtout maintenant que j'en ai fini avec mon satané divorce.
Özellikle de, telematik bir kılavuz çipi.
Spécifiquement une puce télématique d'orientation.
Özellikle de bedeninin almak için yalvardığı şeyleri.
Spécialement, les choses que votre corps réclame.
Özellikle de gölü geçerek.
Surtout pas à travers un lac.
Özellikle de bizim mesleğimizde.
Surtout dans notre métier.
Özellikle de söylememek seni böylesine suçlu gösteriyorken.
Surtout si ne pas nous le donner peut vous faire paraître coupable.
Büyü özellikle de kandırılıyorsan zarar verici olabiliyor.
La magie peut être désastreuse. Surtout si tu en est la victime.
- Özellikle de teşkilattan.
Surtout la police de L.A.
Evet, özellikle de... Biz neredeyiz böyle?
Où est-ce qu'on est d'ailleurs?
Ben hiç kimseyi öldürmedim özellikle de hayatımda daha önce hiç görmediğim birini.
Je ne ferais jamais tuer quelqu'un,... spécialement quelqu'un que je n'ai jamais vu auparavant.
- Belki Lily ağladığımı görürse böyle yapmakta bir sorun olmadığını görür. Özellikle de hiç ağlamayan, metanetli babası ağlarsa yani.
- Peut-être que si Lily me voyait pleurer elle verrait que c'est pas un problème, surtout venant de moi, son père stoïque qui ne pleure jamais.
Aramızda olmandan çok memnunuz, özellikle de Joe.
On aime t'avoir ici, surtout Joe.
Terapi sırasında kaç defa Donnie hakkındaki kuruntularından bahsettin, özellikle de Kate'le ilgili olanları?
Combien de fois pendant la thérapie avez-vous parlé de vos réticences envers Donnie, surtout en ce qui concernait Kate?
Daha az kelime kullanıyorlar, özellikle de mantık çerçevesinde akıllarına gelenleri.
Ils utilisent moins de mots et en particulier ceux qui évoquent la mémoire sensorielle.
- Adli tabip raporlarına baktık, şüpheli özellikle de iki babaya karşı öfke dışa vurmuş.
Les rapports du légiste confirment que le suspect extériorise une rage, surtout envers les 2 pères.
Bunun nasıl bir his olduğunu bilirim, özellikle de yıldönümü yaklaşırken.
Je sais ce que vous ressentez. Surtout à l'anniversaire de sa disparition.
Özellikle de kimse onu bulamadığı için. Pekâlâ.
Surtout depuis que personne ne la trouve.
Özellikle de kendine büyük yarar sağlayacaksa.
Surtout quand ça signifie un plus grand profit.
Sizin için iyi bir rehber olacağımı sanmıyorum, özellikle nahoş bir şöhretiniz olduğundan, Majesteleri.
Je ne pense pas être la meilleure guide pour vous, au vue de votre réputation, votre Majesté.
Elizabeth'in bana yanaşmasını ben istemedim, ya da özellikle onunla anlaşma yapmayı.
Eh bien, je n'ai pas demandé à Elizabeth de m'approcher, tout comme je n'ai pas particulièrement envie de faire un marché avec elle.
Çoğu sürücü kenara çekildiğinde öyle olur, özellikle yanlış bir şey yapmadıklarında.
Beaucoup de conducteurs le sont quand on leur dit de se mettre sur le côté, surtout quand ils n'ont rien fait de mal.
Bu beni herkese karşı dikkatli yaptı, özellikle olağanüstü derecede çekici olanlara.
Cela me fait me méfier de tout le monde, surtout de ceux qui sont très charmants.
Elbette öyle Caroline, özellikle bu özenle hazırlanan iyi öğrenci numarası. Düzgün davranışlar. Bir yıl sonra insanlığını yeniden açtığında seni pişman olacağın bir yanlışa düşmekten alıkoyan şeyler.
C'est sûr, Caroline, surtout cette bonne routine d'étudiante prudemment élaborée, droite et restreinte, tout ce qu'il faut pour t'éviter de faire une erreur que tu pourrais regretter d'ici un an quand tu auras rallumé ton humanité.
Annenin sevgisi konusunda bana güvenmenden gurur duydum. Özellikle az önce bir fahişeye ilgi göstermemden sonra.
Eh bien, je suis flaté que vous me fassiez confiance avec l'affection de votre mère, surtout après avoir semblé intéressé par une prostituée.
Lastiğin bıraktığı izin şekli, özellikle 1970'leder pek çok Avrupa arabalarında kullanılmış.
L'empreinte provient d'une bande de roulement utilisée uniquement sur des voitures européennes de 1970.
Özellikle ayrılık sonrasında intihar tehdidi gayet mümkün.
La menace de suicide, surtout après une rupture, est très possible.
Özellikle de büyük oğlunun kazasından sonra Benjamin'e.
Surtout en Benjamin, après l'accident de votre aîné.
Yapmayacağına özellikle söz verdikten sonra hem de.
Alors que tu avais promis de ne pas le faire.
Özellikle Branch seninle çalışmaya başladıktan sonra..
Surtout depuis qu'il venait de travailler avec vous.
ya da ağzın özellikle zayıf bir noktası?
Une partie de la bouche serait plus vulnérable?
Hele ki özellikle meydancılıktan... sondör yardımcılığına bir günde zıpladıysa...
Surtout s'il passe de sondeur à assistant driller en une journée.
Yardıma ihtiyacım yok, özellikle senden.
Je n'en veux pas, surtout venant de toi.
Bay Ross'tan, tüm organizasyondan ve takım arkadaşlarımdan, özellikle Alonzo'dan özür dilemek istiyorum.
Je m'excuse auprès de monsieur Ross, et de l'organisation entière, mes coéquipiers, et principalement Alonzo.
Sind'in komiser vekili özellikle onu istedi. Bu durumda burada bir yerde olmalı.
Le commissaire adjoint de Sind l'a demandé, il doit être quelque part par ici.
Belki de öyle olmuştur, özellikle Shelton'ın o otelin ortağı olduğunu düşünürsek.
Ca commence à ressembler à ça, surtout depuis que Shelton est co-propriétaire de cet hôtel.
Beşincisi yeterince iyi babalık yaptı. Özellikle 0 ve 7 yaş arasında ve dünden tarihin sonuna kadar.
Cinquièmement, il a été un bon père pour Jake, surtout de 0 à 7 ans et toute la journée d'hier.
Özellikle de gece yarıları.
Surtout au milieu de la nuit.
Orada sadece resmi iş için bulunduğunu söyledi bunu doğrulayabileceğinizi de kayıtta özellikle dile getirdi.
Elle a seulement dit qu'elle était là-bas pour affaire officielle, elle a précisément dit sur l'enregistrement que vous pourriez le confirmer.
Özellikle şeref misafiri, Cortez Oteli'ne giriş yapmış en şanslı kişinin kendisi olduğunu görmüyorsa.
Surtout quand l'invité d'honneur ne voit pas qu'il est le plus chanceux des pensionnaires de l'hôtel Cortez.
Kendini görmezden gelmeyi bırak, özellikle şu anda.
Cesse de t'ignorer. Surtout à présent.
O yüzden çekil. İkinize de burada ihtiyacım var. Özellikle sana.
J'ai besoin de vous deux ici, surtout toi.
- İstediğinize eminim özellikle şirketinize yüz milyonlarca dolara mâl olacağını göz önüne alırsak.
- Bien-sûr que vous aimeriez, surtout considérant qu'il pourrait coûter des centaines de millions de dollars à votre compagnie.
Bana özellikle sormadıkları için özellikle konusunu açmadığım bir şey var mıydı düşüneyim.
Laissez-moi y réfléchir un instant. Une chose qu'ils n'ont pas demandée et que j'ai choisi de taire...