Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bir şeyler söyle

Bir şeyler söyle перевод на португальский

901 параллельный перевод
Gözünün önünde tükenen karına bir şeyler söyle.
Diz alguma coisa à tua mulher, que está a morrer à tua frente.
Hoş bir şeyler söyle.
Diz qualquer coisa simpática.
- Güzel bir şeyler söyle.
- Diga algo agradável.
Ona bir şeyler söyle.
Diga-lhe algo.
Curly, bir şeyler söyle!
Curly, diz alguma coisa!
Bir şeyler söyle ve inandırıcı ol.
Diz o que quiseres, mas fá-Io bem.
Annen bol şekerli bir kahve hazırlarken sen de bana ezberden bir şeyler söyle.
Enquanto sua mãe nos prepara um café com bastante açúcar... vais recitar-me alguma coisa.
Bize katıldığında, gelişi hakkında güzel bir şeyler söyle.
Quando ela sair, elogia a sua aparência.
Hadi, tatlım. İçten bir şeyler söyle.
Vai, fala-nos com o teu coração!
Bir şeyler söyle.
Compra alguma coisa.
- Bir şeyler söyle hadi.
- Diz qualquer coisa, miúda.
Bana bir şeyler söyle, Warren.
Diga-me uma coisa, Warren.
Bir şeyler söyle.
Diga alguma coisa.
Bir şeyler söyle.
Diga alguma coisa!
Bir şeyler söyle.
- Diz algo. O que quer que seja.
Bir şeyler söyle.
Diz-me qualquer coisa.
Ona romantik bir şeyler söyle.
Dê-lhe algo de romântico.
Véronique, bir şeyler söyle. Ne oluyor böyle?
Véronique, diz-me o que se passa.
- İtalyanca bir şeyler söyle.
- Digam algo em italiano.
Thomas, tavan arasına çık ve gördüğün şu borudan bize bir şeyler söyle.
Thomas, sobe ao sotão e diz alguma coisa para dentro do tubo que vimos.
Benim için ona iyi bir şeyler söyle Ort...
Diz-lhe algo de simpático por mim, Par...
Bir şeyler söyle.
Ou o que for! Mas diz qualquer coisa!
Ellerini yukarıda tut ve bir şeyler söyle.
Não baixe as mãos e diga alguma coisa.
Bir şeyler söyle.
Diz algumas palavras.
Lewis, şapkası hakkında bir şeyler söyle.
Pergunta-lhe onde arranjou o chapéu.
Fred Astaire'i bu işe karıştırma ve bir şeyler söyle.
Esqueça o Fred Astaire e diga-lhe qualquer coisa.
Bir şeyler söyle bana.
Diga algo...
Daha iyi bir şeyler söyle.
Terá de fazer melhor.
Messalina, bir şeyler söyle fikrini değiştirsin.
Messalina, fá-lo mudar de ideias.
Bana bir şeyler söyle. Seni böyle yemeğe davet etmekle ileri gittiğimi mi düşündün?
Diga-me... achou-me muito atrevida por tê-lo convidado para almoçar?
Başardım ve en az senin kadar büyük biri oldum. Hoşuna gitmeyen bir şeyler varsa bunu yüzüme söyle.
Desenrascava-me e se algo não lhe agrada pode dizer já.
İstediğini söyle. Benim bile bir Kızılderiliye satmayacağım şeyler var.
Chama-lhe o que quiseres... mas há certas coisas que nem eu vendia a um índio.
İyisi mi ben hemen kendime bir ayna alayım, sonra da birkaç terzi tutup şöyle günün modasına uygun, şık, bana yakışacak bir şeyler diktireyim.
Comprarei um espelho, e contratarei mais de vinte, mais de trinta alfaiates para estudarem as vestes que adornarão meu corpo.
Eğer bu arazide bir şeyler yetiştirmek değerimizi kanıtlayacaksa, onlara bir ay içinde buraya gelmelerini söyle, onlara....
E se são coisas a crescer neste solo que provam o nosso valor, Diga-lhes para vir até cá, daqui a um mês e nós va nós va...
Ben de şöyle bir şeyler dedim :
Disse qualquer coisa como...
Bir şeyler söyle.
Influencia-os.
Bana bir şeyler hissettiğini söyle.
Diz que sentes algo por mim.
Haydi başbakan, bir şeyler söyle.
Diga algo, Chanceler!
Peki, neden şöyle birkaç kadeh bir şeyler içmiyoruz bu gece?
Porque não vamos beber um copo juntos hoje à noite?
Söylesene, neden bir gece birlikte şöyle hoş bir şeyler içmiyoruz?
Vai sentir-se muito só. Sabe que mais? Porque é que não vamos beber um copo juntos uma noite destas? "
Düşündük de, belki de bir numara yaparsınız, şöyle hareketli bir şeyler.
Como eu dizia, pensámos que vocês podiam fazer um número. Algo de divertido.
- Ona bir şeyler söyle.
Qualquer coisa.
Şimdi bir şarkı söyle, bir şeyler çal.
-... se näo cumprires ordens. - Que ordens?
Bir şeyler söyle.
- Por que não dizes alguma coisa?
Söyle bana, Avram bir yerlerde iyi bir şeyler oluyor olmalı?
Mas coisas boas devem acontecer em algum lugar?
Benim adıma bir şeyler söyle.
Fala em meu favor.
İçinde kontrol edemediğin bir şeyler kıpırdattığını söyle.
Diga-lhe que ela desperta em si algo que não consegue controlar.
Billy'yi görürsen birlikte bir şeyler içtiğimizi söyle.
Quando vires o Billy, diz-lhe que bebemos um copo juntos.
Hadisenize sizi alçaklar, şöyle heyecan verici bir şeyler yapsanıza.
Vá lá seus sacaninhas, façam alguma coisa nova.
Bak bir gazeteci editörüne gidip çok büyük bir şey peşinde olduğunu sandığını söylediğinde editörün şöyle söylemesi gerekir'48 saatin var, evlat sağlam bir şeyler getirsen iyi edersin yoksa kellen gider.'
Ouve, quando um jornalista diz ao seu chefe que acha que pode estar na pista de algo muito importante, è suposto este dizer que'tens 48 h, miúdo, e è melhor que aparecas com algo muito bom ou jogas a tua cabeca.'
Bir şeyler yiyip içmek için bir yere gittik. Uzun bir süre yiyip içtikten sonra, sırt ağrımı neredeyse hiç hissetmediğim bir anda ihtiyar Schmeiss şöyle dedi :
Depois de comermos e bebermos quando eu já estava alegre e descontraída e as minhas costas já não doíam, Schmiess disse :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]