Biri hariç перевод на португальский
285 параллельный перевод
Biri hariç her yeri terk edecekler.
Eles desistir de tudo... ... menos um sítio.
Biri hariç hepsi, Peder.
Todos menos um, Padre.
Neyse ki herkes kurtulmuştu -... biri hariç.
Felizmente, todos se salvaram, excepto um.
Winchester'lı insanlar bu silahları üretirken on veya yirmi bin silahtan biri hariç hepsi kusursuz olur.
Parece que quando as pessoas de Winchester fabricam estas espingardas, de vez em quanto, talvez uma em cada 10 mil ou 20 mil... sai realmente perfeita.
Cinayet saatinde her birinin yeri belli. Biri hariç.
Todos eles tinham um álibi para a hora do crime, todos menos um.
Ve herkes, biri hariç herkes onu takip edecek.
E todos o seguirão, salvo um.
1880 yılının başında, biri hariç dağınık Apaçi gruplarının hepsi teslim olmaya mecbur edildi.
Por volta de 1880, todos os bandos Apaches, excepto um... foram forçados a renderem-se.
Biri hariç hiçbirini tutmadı.
Nunca as cumpriu, excepto uma vez.
Biri hariç.
Excepto uma.
Hepsi... Biri hariç!
Todos exceto um.
- Biri hariç iyi anlaşıyoruz.
- Muito bem, excepto um garotelho.
Biri hariç tüm ana kapılar kapalı. Bu kapı Sonora'ya açılıyor.
Estão fechadas todas as portas principais menos uma.
Biri hariç.
Excepto um.
Hayır, Missouri'de biri hariç.
Nenhuns, a não ser no Missouri.
Tüm ekip... Bütün oyuncular, biri hariç... para bile almadan fevkalade performanslar sergilediler...
Todo o elenco, todos os actores, excepto um, a actuarem como loucos para nós, sem serem pagos por isto.
İlk çarpışmadan sonra, biri hariç tüm uçaklar geri döndü.
Após o primeiro confronto, só um avião americano não regressou.
Kruvazörlerdeki keşif uçaklarının, biri hariç, hepsi havada.
Todos os aviões dos cruzadores estão no ar, excepto um.
Biz, burada, sadece bilinen kolonilerin temsilcileri olarak toplandık. Biri hariç.
Nós aqui e agora reunidos... representamos as únicas colónias que sabemos terem sobrevivido, exceto uma.
Hafifletici sebepler yüzünden biri hariç bütün suçlamalardan beraat ettiniz.
Em virtude de certas circunstâncias atenuantes, todas as acusações menos uma estão sumáriamente absolvidas.
Yani, biri hariç önündeki her adamı geçene kadar devam etti.
Quer dizer, ele manteve indo até que ele passou todo o homem, mas um.
Biri hariç.
Excepto num.
Evet, biri hariç. O da kendi boynunu kırdı.
Sim... a não ser um, que acabou de partir o seu próprio pescoço.
- Biri hariç.
- Todos menos um.
Hepsi orada, biri hariç yani ben, Chingachgook, Son Mohikan!
Eu, Chingachgook, o último dos Moicanos.
Biri hariç herkes..
Todos menos um homem :
Biri hariç. Bilin bakalim kim o sirkette yetisti?
Vai em frente, o que é?
Bu filmlerin her biri çok iyi gişe hasılatı yaptı. Biri hariç.
Todos estes filmes foram êxitos de bilheteira, excepto um.
Her eyaletten rapor ediliyorlardı. Biri hariç. Kansas.
Veja, têm sido vistos em todos os estados excepto um : o Kansas.
Biri hariç.
Todas, menos uma.
Ülkedeki her şehir askeri yasa ile yönetiliyordu, biri hariç, Steel Harbor.
Todas as cidades do pais estão sob a lei marcial... excepto uma, Steel Harbor... a última cidade livre. Uma ilha isolada de independência.
Birkaç saat içinde biri hariç hepsi öldürüldü.
Poucas horas depois só um é que estava vivo.
Tüm incelemeler olumsuz çıktı biri hariç.
Todos os testes deram negativo, exceto um.
Biri hariç hepsiyle.
Todos, à excepção de um.
Babamın tüm vasiyetini yerine getirdim. Biri hariç... Kimse kızkardeşimle evlenmek istemiyor.
Cumpri os desejos do meu Pai, menos o de casar a minha irmã.
Biri hariç hepsi evet dedi.
Conto todos a favor, excepto um...
Hemen hemen hepsi bu, biri hariç...
Isso é para quase todos, excepto para...
Biri hariç.
Excepto este.
Her biri Dressner Otomotiv'den. Tüm çalışanlar temiz. Biri hariç, James Lakewood.
Todos são da Dressner Foreign Motors, em Newport... onde todos os funcionários estão limpos, menos ele.
El koyduğumuz Mercedesler lazerle yeni kesilmiş anahtarlara ihtiyaç duyarlar. Herbiri Dressner Yabancı Araçlar'dan, aşağı mahalle Newport... bütün işçiler temiz yanlız biri hariç.
Os Mercedes que apreendemos que precisavam de chaves... são da agencia de Motores Estrangeiros na baixa, em Newport... aonde todos os empregados não tem antedentes, excepto por ele...
Biri hariç hepsi anne.
Todas, menos uma.
Kötü biri değilim Eben, düşmanıma karşı hariç.
Eu não sou má, Eben, a não ser contra um inimigo.
Çoğu konuda başarılı olmuş biri. Her insanın hayatının bir döneminde denediği bir şey hariç, o da tekrar eve dönmeye çalışmak.
Vencedor na maioria das coisas, mas não no que todos os homens fazem alguma vez em suas vidas : tratar de voltar para casa.
Biri hariç!
- Todos exceto um.
Biri hariç.
Todos menos um.
Bayan Cassady, sizinle konuşmak... Victor " un gösterisi hariç gecenin en parlak anlarından biri olabilir.
Menina Cassady, à excepção da actuação do Victor, socializar consigo pode vir a ser o ponto mais alto da noite.
Her on bin Güney Afrikalı beyazdan polisler hariç biri bile bunu yapmamıştır zaten.
- Não tenha vergonha. Fora a polícia, não há um sul-africano branco em 10.000 que o tenha feito.
Raporum için ise benim fikrim, bu cinayet çok daha trajik olan çocuk cinayetleri hariç,... akla gelebilecek en vahşice ve insanlık dışı cinayetlerden biri.
Sou também da opinião que, exceptuando o homicídio de crianças, mais trágico e atroz, este é dos homicídios mais odiosos e desumanos que se possam imaginar.
Bu hafta, Amy'ninki hariç sınıftaki herkese okul resimleri postalanmış. - Eubank'in adamlarından biri keşfetmiş.
Enviaram esta semana fotografias a toda a turma da Amy, excepto à Amy.
Biri hariç :
Todas, salvo uma :
Her biri alanının en iyisidir Mel Lazarus hariç.
São os melhores dos seus campos, excepto Mell Lazarus.
- İsmini hatırlamıyorum ama biri "Polisin halkın güvenliğini karakol hariç... -... her yerde sağlar" demişti.
... que a polícia garantiria a segurança dos cidadãos em todo o lado excepto numa esquadra de polícia.