Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Burda

Burda перевод на португальский

11,865 параллельный перевод
Bu aptal için çalışırken neden burda kaldığınızı bilmiyorum ama bence siz reaktörle gurur duyuyorsunuz.
Não faço ideia porque é que você ficou a trabalhar para aquele idiota, mas, acho que você tem orgulho daquele reactor.
Siz burda beklemelisiniz.
Mas, terá que esperar aqui.
Anne, babam burda.
- Anda cá! - Que nojo! O pai está ali!
Ne arıyorsun burda?
O que fazes aqui?
Ne yapıyorsun burda?
O que fazes aqui?
Evet, Martin burda. İyi.
Sim, o Martin está cá, está bem.
Sen burda Caleb ile kal. Daha güvenli.
Fica com o Caleb, é mais seguro.
- Ne yapıyorsun burda?
- O que fazes aqui?
Polisler gelip burda bir şey bulamayacak ve geri zekalı olan ben olacağım öyle mi?
A Polícia vinha, nada encontraria e passaria por parvo!
- Ufaklık, ne yapıyorsun hâlâ burda? - Söyle ona.
- O que fazes ainda aqui?
RyneLab burda Nevada'da, özel bir araştırma tesisidir. Ölümcül organizmaları incelemek için sadece... Biyogüvenlik Dört sitesi yeterli donanıma sahip.
O RyneLab Biomédica é um centro de pesquisa privado em Nevada, o único com nível quatro de biossegurança na região, equipado para lidar com organismos mortais.
Yani mermi hala burda bir yerde.
Então, a bala ainda pode estar aqui.
Peki, burda... yerde bir mermi izi var.
- Bem, há uma marca de bala aqui no chão.
Birde, her bir yüzeyde girenleri ayırt etmek için çok fazla mikrop var, ama burda...
Noutras cenas, existem demasiados micróbios em cada superfície única que não se distinguirem entre os contribuidores, mas aqui...
Sen burda bekle.
Espere aqui.
Burda işime yarayabilirsiniz.
Podem ser úteis aqui.
Bu oda, Buyrun yatak burda...
Este quarto, é tipo... aqui está a cama.
Olacağını düşündüğüm şey değildi tam olarak. Burda olmak güzel.
Não era nada daquilo que pensei que ia ser.
Burda durup, hayatta kalmayı denemeliyim.
- Ficarei aqui e darei o meu melhor.
Burda barış vardı.
Existia paz aqui.
- Baba, sen ne arıyorsun burda?
- Pai, que fazes aqui?
Alison : "Kızın burda."
ALISON A TUA FILHA ESTÁ AQUI.
- Ama burda değil.
- Mas não está.
- Evet burda.
- Está, sim.
Burda. Her gün burda.
Está aqui todos os dias.
Ha-hah. Finn'i dışarıda gördüm ; burda yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi.
Vi a Finn lá fora, ela disse que poderias precisar de ajuda aqui.
Burda ikimiz için bir şey var.
Há algo aqui para ambos.
Peki, eğer biz burda kopya katile bakıyorsak, belki bize bir mesaj bırakmıştır.
Bem, se estamos aqui à procura de um imitador, então devemos estar a deixar passar algumas mensagens da sua autoria.
Hepsi bağlantılı. Biliyorsun, biz Keri'nin Emily Bartson'ın ölümü ile ilgili... burda olduğunu düşündük. ama Gig Limanı katili ile ilgili dosyalar birbiriyle bağlantılı.
Sabes, pensávamos que a Keri estava aqui a investigar a morte da Emily, mas a maioria destes processos estão relacionados com o assassino do Porto Gig.
Ve Emily Bartson cinayeti, burda Las Vegasta, aynı zamanda?
E a morte da Emily Bartson, aqui Las Vegas, o mesmo modus operandi?
Kadın ve mumyalanmışlar, bu yüzden Emily Bartson ya da Keri Torres burda mı bakamıyoruz.
Mulheres e mumificadas, então definitivamente não estamos a olhar para a Emily Bartson ou para a Keri Torres.
Ve hatta burda değil.
E não foi nesta terra.
Ah, merhaba. Anne birisi burda.
Olá, mãe, está alguém aqui.
Eğer öldüyse burda değildir.
E se está morto, não está aqui.
Daha önce olduğumuz koridor burda kesilmeliydi.
O corredor onde estivemos antes devia passar por aqui. Mas não passa.
Biliyor musun, seni burda vurmamım 14'e tamamlayıp tamamlamayacağından emin değilim. Belki de Minotor kendi öldürmek zorundadır.
Sabes, não sei se matar-te aqui vai contar para os 14 ou se tem de ser o próprio Minotauro a matar.
Burda hiçbir sikim yok.
Não há aqui nada.
Yazlıkçılar burda.
Os veraneantes voltaram.
Oscar, kimse burda bir bowling pisti istemez. Yalan.
Ninguém quer uma pista de bowling aqui.
İşte burda.
Aqui está.
- Scotty, burda ne arıyorsun?
- Scotty, o que fazes aqui? - Viva.
- Burda mı?
- Ele está cá?
Burda ne yapıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
Burda daha ne kadar beklemek zorundayım?
Quanto tempo devo eu esperar aqui?
Burda kurallar yok mu?
Não existem regras por aqui?
- Biz iyiyiz burda.
- Estamos muito bem aqui.
Arkadaşın neden burda kaldığımı sordu.
O seu amigo perguntou o porquê de eu ficar.
Frank burda mı?
- O Frank está aqui?
- Burda olmaz dostum.
- Aqui não.
Burda her yerde gözümüz, kulağımız var.
Caíste por confiares de mais, mas está tudo bem. Temos olhos na esquadra.
İstersen sabaha kadar burda kalabilirsin.
Podes passar a manhã aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]