Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Böö

Böö перевод на португальский

958 параллельный перевод
Böö!
Bu!
Böö!
Xô!
Git! Böö!
Fora daqui!
Böö! Hâlâ bir fareden korkuyorlar.
Continuam com medo de um rato...
- Böö!
- Bú!
- Böö!
- Buuuu.
Bööö!
Boo!
Böö!
Boo!
Sonra sana "Boo-yah" neymiş gösteririm.
Depois mostro-lhes o "Boo-yah."
Boo!
Boo!
- Bırak da bakayım! - Boo! - Onu bizden saklayamazsın!
Não consegues escondê-lo de nós!
Oraya girdiğimizde, vah zavallılar Bağıracaklar "Boola boo"
Quando mudamos, oh, pobre rapaz eles vão dizer, "Boola boo"
Sala-gadoola-menchika-boo-la Bibbidi-bobbidi-boo
Salaga doola Menchika Boo-la Bibbidi Bobbidi Boo
Bibbidi-bobbidi-boo
Bibbidi Bobbidi Boo
Şimdi sala-gadoola'nın anlamı Menchika-boolaroo
Um Salaga Doola mais Um Menchika Boo-le Roo
Bibbidi-bobbidi-boo
É Bibbidi Bobbidi Boo
Bibbidi-bobbidi, bibbidi-bobbidi Bibbidi-bobbidi-boo
Bibbidi Bobbidi Bibbidi Bobbidi Boo
Değneğimi bir kere sallarım ve hileyi tamamlamak için, bibbidi, bobbidi, boo.
Com um movimento da minha varinha a magia estará acabadinha. Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi Bobbidi Boo.
Bibbidi-bobbidi-boo.
Bibbidi Bobbidi Boo.
- Col. - Boo.
Col!
Bir kere... Boo adlı bir oğlu var... onu ordaki evinde yatağına zincirliyor.
Bem, primeiro... tem um filho chamado Boo... e tem-no acorrentado a uma cama naquela casa ali em cima.
Boo ancak geceleri herkes uykudayken zifiri karanlıkta dışarı çıkıyor.
O Boo só sai à noite quando estamos a dormir e está escuro como breu.
Onu Boo konusunda uyarmaya çalışıyordum ama bana inanmadı.
Estava mesmo a avisá-lo do Boo, mas ele não acreditava.
Ona Boo'nun babasını nasıl öldürmeye yeltendiğini anlatsana.
Conta-lhe como o Boo tentou matar o pai dele.
Sonra anlaşıldı ki Boo karalama defteri için kağıt kesiyormuş... babası gelince makası kaptığı gibi... bacağına saplamış, sonra çıkarıp kağıt kesmeye devam etmiş.
Acontecera que o Boo estava a cortar papel para o seu álbum de recortes... e quando o pai passou por ele, ele atacou-o com a tesoura... espetou-a na perna dele, tirou-a e voltou a cortar o papel.
Boo Radley'in gerçekten geceleri gelip penceremden içeri... baktığına inanıyor musun?
Achas que o Boo Radley vem realmente... espreitar à minha janela de noite?
Hey, Jem... İki "Tom Swift" e bir "Boz Hortlak" veriyorum... Boo Radley'in bahçe kapısından öteye gidemezsin, iddiaya var mısın?
Hei, Jem... aposto um "Grey Ghost" contra dois "Tom Swifts"... como não passas do portão do Boo Radley.
Hayatım boyunca hemen her gün Boo Radley'in evinin önünden geçtim.
Passo pela casa do Boo Radley quase todos os dias.
Adliyeye gidip Boo'yu kapattıkları odayı görelim.
Vamos até ao tribunal, e vamos ver o quarto onde fecharam o Boo.
Boo Radley'in kapatıldığı yeri bulmaya geldik.
Viemos ver o sítio onde o Boo Radley esteve preso.
Radley'lerin evinde bir pencereden içeriye bakacağız... ve Boo Radley'i görmeye çalışacağız!
Vamos olhar através de uma janela da casa dos Radley... e ver se conseguimos espreitar o Boo Radley!
Jem ile ben bir daha uzun bir süre... Boo'dan söz etmedik.
Passou muito tempo... até eu e o Jem falarmos de novo sobre o Boo.
Radley'lerin oradan geçerken her seferinde hâlâ Boo'yu arıyordum.
Eu ainda procurava o Boo sempre que passava pela casa dos Radley.
Selam, Boo.
Olá, Boo.
Boo bizim komşumuzdu.
Boo era nosso vizinho.
Ve Boo Radley dünyaya çıkmıştı.
E o Boo Radley saiu.
O günleri daha sonra pek çok kez düşünecektim... Jem'i ve Dill'i... ve Boo Radley ile Tom Robinson'ı.
Muito havia eu de pensar nesses dias... no Jem e no Dill... e no Boo Radley e no Tom Robinson.
Yuuh!
Boo!
Peep boo!
Peep boo!
- Ü-hü!
- Oh, boo-hoo!
"Ü-hü" mü?
"Boo-hoo?"
- Boo.
Bu!
# # Softly blows o'er Lullaby Bay
Boo! Vamos dar-lhe uma festa que ele nunca mais vai esquecer. Reunam-se todos aqui.
Boo'yla bir cümbüştesin.
Andas na farra com o Boon.
- Küçük Frannie Boo.
Frannie. - Frannizinho Boo.
Buck gelirse "buu" diye bağıracak.
Dirá "boo" se o tal Buck aparecer.
Kes havlamayı Boo Boo.
Páre, Boo Boo.
Uyuşturucunun kendisine de ot, çay, boo denir.
A droga em si é conhecida como produto, material, erva.
* Söylemeden önce *
Before I spoke'em Boo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]