Cesursun перевод на португальский
605 параллельный перевод
Çok cesursun Gellhorn. Chiang Kai Shek'in önünde Çin İmparatoriçesi'ne fırça atmak herkesin harcı değildir.
Muita coragem Gellhorn, destratar a imperatriza da China
Ölemezsin. Ölmek için çok cesursun.
Não Pode morrer, você é muito valente para morrer!
Çok cesursun.
És muito valente.
Onunla böyle konusabilecek kadar cesursun.
Tens muita coragem em retorquir-lhe desse modo!
Sevgili Zandra, Çok cesursun.
Minha querida Zandra... é muito corajosa.
Ve sen çok cesursun.
E tu tens de sobra.
Sen gerçekten cesursun.
Tens muita coragem.
Dört rüzgar aşkına, çok cesursun Delilah.
Pelos quatro ventos você tem coragem, Dalila.
Çok cesursun tatlım.
Tens coragem, querida.
Sen zarda ve şarapta cesursun.
És corajoso aos dados, ou diante duma taça de vinho.
Cesursun ama beyinsizsin.
Você tem mais coragem do que miolos.
Çok cesursun!
Tu és um valente!
Cesursun. İyi bir asker olmuş olmalısın.
Quando se apanha o gosto, é fácil converter-se em assassino.
Fazla cesursun.
Tem muita coragem.
Fazla cesursun.
Você tem coragem.
Sevgilim, sanırım sen bunu yapmak için çok cesursun.
- Querida, acho que és muito corajosa.
Sigi, çok cesursun!
Sigi é tão valente!
Sen sadece kızların önünde cesursun!
Só é valente perante as garotas!
Hatta içiyorum bile. Tanrım, çok cesursun.
Caramba, é corajoso.
Sen de buradaki herkes kadar cesursun.
Porque é tão bom como qualquer homem que já pisou couro.
Aslan yürekli teğmen, çok cesursun.
Sim, Tenente Coração de Leão, és muito corajoso.
- Yenge bunu cevaplarken çok cesursun.
Céus, continua com óptimo aspecto, Miss Lucy.
Cesursun.
Coragem não te falta.
Ne kadar cesursun çok şaşırdım!
Victor, és tão corajoso, estou parva.
Sanırım çok cesursun.
Eu pensei que era tão corajoso!
Buraya tek başına silahsız ipini tuttuğun siyah bir köle ile gelmen ya çok cesursun yada çok aptal?
Será por seres valente ou doido, que vens aqui sozinho, desarmado, só com 1 escravo para te carregar o manto?
Ah. Böyle küçük biri için çok cesursun ve böylesi kişiler ikinci bir şansı hak ederler.
Tens muita coragem, para alguém tão pequeno, e essa coragem merece uma hipótese.
Davranışların, en azından bir şeyi gösteriyor : cesursun.
A sua atitude demonstra uma coisa você tem coragem.
Çok cesursun.
És um verdadeiro espartano!
Sen çok cesursun.
Tens muita coragem.
Bak, Frank. Cesursun, dürüstsün. Bu işten sana bir dedektif rozeti çıkacak.
Você tem coragem, integridade, vai receber o crachá de detective por isto.
Cesursun, söyleyeyim, Johnny.
Tens tomates, tenho de te dizer, Johnny.
Hakikatten cesursun, ama zafer benimdir.
És de facto muito corajoso, mas a vitória é minha.
Çok cesursun.
É dos tesos.
Çok cesursun!
Tem muita coragem.
Cesursun.
Tem coragem.
sen çok cesursun... ve yetiştirilme tarzından dolayı... gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
você é muito corajoso, e o modo que você sido criado, você não não sabe nada sobre o mundo real.
Oldukça cesursun.
Tens coragem.
Çok cesursun.
Você é mesmo corajoso, sabia?
Cesursun, sevecensin, iyisin.
És corajoso, compreensivo, bom.
Neden sen çok cesursun, Bayan Briz fakat değilim.... seni burada yanlız bırakamam.
Isso é muito corajoso da sua parte, Sra. Briz Mas eu não posso... não posso deixá-la aqui sozinha.
Evet, hala spekülasyonda bulanacak kadar genç ve cesursun.
Ainda é jovem e corajoso o bastante para especular.
Çok cesursun, Louis.
És tão corajoso, Louis.
Çok cesursun.
Oh, você é um brincalhão.
Ne cesursun.
É um brincalhão.
Gerçekten cesursun.
Ousaste mesmo!
Savaşta çok cesursun, ama hayatta çok ödleksin.
Corajoso na batalha, mas com medo da vida.
- Çok cesursun koca adam.
Ora, Fifi!
Çok cesursun.
És muito corajosa.
Öyle cesursun ki.
É muito valente.
Çok cesursun ama buna gerek yok.
És bom rapaz, mas já não vale a pena.