Denemek zorundayız перевод на португальский
167 параллельный перевод
Bu sorunu düzeltmeyi denemek zorundayız.
Vais ter de tentar remediar.
Şansımızı denemek zorundayız.
Temos que arriscar.
Çölü denemek zorundayız.
Então, vamos ter de tentar pelo deserto.
Bunu denemek zorundayız.
Esse é um risco que deveremos correr.
- Denemek zorundayız.
- Vamos tentar.
- Denemek zorundayız.
Tínhamos de tentar.
Tekrar denemek zorundayız.
Temos que tentar.
Tüm kombinasyonları denemek zorundayız.
Vamos ter de tentar todas as combinações.
Denemek zorundayız!
Temos de fugir!
Denemek zorundayız.
- Temos que tentar.
Şansımızı denemek zorundayız.
Vamos ter de arriscar.
- Denemek zorundayız.
- Podemos tentar.
Er ya da geç denemek zorundayız.
Há que tentar mais tarde ou mais cedo.
- Denemek zorundayız.
- Temos de tentar.
Denemek zorundayız.
Temos que tentar.
Yapabileceğimizin en iyisi buysa, bunu denemek zorundayız.
Se for nossa melhor opção, terá que tentá-la.
Şimdi çok tehlikeli bir şeyi denemek zorundayız. Bu senin korunmana yardımcı olacak.
Escute, precisamos fazer algo muito arriscado,... mas que também servirá para protegê-la.
Dönüp tekrar denemek zorundayız.
Temos de experimentar um de cada vez.
Denemek zorundayız.
Temos de tentar.
- Ama denemek zorundayız Alfa.
- Mas nós temos de tentar, Alpha.
Denemek zorundayız.
É suposto tentarmos.
- Denemek zorundayız!
Temos que tentar! Aqueles homens estão mortos.
Denemek zorundayız, Thorny.
Temos de tentar, Thorny.
Bununla beraber bunu denemek zorundayız...
Não interessa, temos de tentar e...
Adamım, sanırım onsuz denemek zorundayız.
Meu, acho que temos de tentar sem ele.
Denemek zorundayız.
Temos de tentar
Kaçmayı şimdi denemek zorundayız.
Temos que tentar escapar agora.
- Belki etmezler, ama denemek zorundayız.
Talvez nao, mas temos de explorar todas as vias.
- Denemek zorundayız.
- Temos de tentar!
Cesaretinden şüphemiz yok Logar ama kutsal taşları denemek zorundayız.
Não duvidamos da tua coragem, Logar, mas temos de tentar as pedras sagradas.
Şansımızı denemek zorundayız.
- Vamos ter de arriscar.
- Denemek zorundayız.
- Vamos ter que tentar.
Beklemedikleri bir anda saldıracaz. Bunu denemek zorundayız.
Atacamos quando ele menos o esperar, temos de tentar.
Denemek zorundayız.
Empurra-a como no Titanic.
Şansımızı denemek zorundayız, anne.
Vamos ter que correr esse risco.
Hey, bunlar yeteri kadar steril değil, ama denemek zorundayız.
Ei, não é um ambiente muito esterilizado, mas podemos tentar.
Peki, yeni bir şeye başlayacağız, fakat denemek zorundayız, tamam mı?
Começaremos algo de novo, mas temos que tentar, ou não?
Ama büyümek zorundayız Denemek zorundayız
Mas temos de crescer Temos de tentar
Denemek zorundayız.
Nós temos de tentar.
Saldırı mesafesinde oldukları sürece, en azından denemek zorundayız.
Enquanto eles estão em distância de ataque, temos que tentar.
Her kesiği hissedecek, ama bunu denemek zorundayız.
Ela vai sentir as incisões, mas temos de tentar.
Ama denemek zorundayız.
Mas temos que tentar.
Denemek zorundayız!
Temos de tentar!
Denemek zorundayız.
Temos de tentar...
Çaresini bulmayı denemek zorundayız, başa çıkmanın bir yolunu...
Temos de tentar arranjar uma forma de lidar com...
Ama denemek zorundayız.
Temos que tentar.
- Yine de şansımızı denemek zorundayız.
Vamos ter que arriscar.
- Denemek zorundayız.
- Temos que tentar.
Denemek zorundayız.
As vias do EMH estão seriamente degradadas.
Tekrar denemek zorundayız.
Temos de tentar outra vez.
Denemek zorundayız!
Temos que tentar!