Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ D ] / Diyor

Diyor перевод на португальский

16,756 параллельный перевод
Bryan Connerty "Ben yaptım" diyor.
Bryan Connerty a dizer : " Fui eu!
Ona "Skormatik" diyor.
Chama-lhe "Mark Man".
Ailen ne diyor?
O que diz a tua família?
Ağzın hayır diyor ama beynin evet.
A tua boca diz que não, mas o teu cérebro diz que sim.
Ön masa, Richard Thorncroft burada diyor.
A receção diz que o Richard Thorncroft está aqui.
Evet. 15 dakika sonra arayacak, Richard ve kendisine Kerkenez diyor.
Ele vai ligar daqui a 15 minutos, Richard, e autointitula-se de Francelho.
Diğerleri genetik bir mutasyon diyor...
Outros dizem que é uma mutação genética...
- Ne diyor bu?
O que está ele a dizer?
İçimden bir ses diyor ki ikimizin de hazırlanma deyince aklından geçen çok ayrı şeyler...
Cheira-me que a sua ideia de estar preparado é diferente da minha. Duas coisas totalmente diferentes.
Şeytan diyor ki git adamı uçaktan fırlat.
- Apetece-me atirá-lo do avião.
Kalbim bir şeyler bulunacak diyor.
O meu orgulho diz-me que vou encontrar alguma coisa.
- "Hiç durmayın sizi kaçıklar." diyor.
Está a dizer : "Força, seus jovens malucos."
Benim bildiğim kadarıyla yalnızca bir fotoğraf var ve Meechum hala bankada diyor.
Pelo que sei, só há uma fotografia. O Meechum diz que ainda está no banco.
Bebek kitapları bu duruma helikopter annelik diyor.
Segundo livros para bebé o termo correcto é mãe-helicóptero.
Arkadaşım Thea buna kana susamışlık diyor ve bence bu fazla cömert.
A minha amiga Thea chama a isso de sede por sangue. Penso que é generoso demais chamar assim.
Herkes böyle diyor.
É o que todos dizem.
Evet, son zamanlarda herkes bize böyle diyor.
Sim, é assim que todos nos tem chamado recentemente.
İnsanlar bana son kız diyor. Ama Lakewood'da hepimiz son kızlarız.
As pessoas chamam-me "última rapariga", mas em Lakewood todas nós o somos.
Bu ikisinin evimi bombalayıp Phyllis'i öldürmedikleri aşikâr. Snyder ne diye dünyaya Geronimo'yu yakaladık diyor ki?
Aqueles dois não incendiaram a minha casa, e não mataram a Phyllis, então, porque está o Snyder a anunciar que o Geronimo foi capturado?
- Ne? Ne diyorsun sen? Sin-ju, televizyonun saat 21.00 diyor.
Ei, Sin-ju, a tua televisão diz que são 21 : 00h em ponto.
Ama kızım "Hayır, hayır!" diyor.
E ela só diz : "Não! Não, não, não, não!"
Tamam, Ölüm Perisi Ölüm perisi iç güdülerin ne diyor?
Certo, o que diz a tua intuição Banshee sobre isto?
İnsanlar tüm bu olan şeylere öyle diyor.
É como as pessoas chamam ao evento em que isto tudo aconteceu.
Ne diyor?
Então o que é que ele lhe chama?
Ve bana güler, diyor ki :
E ela riu-se e disse :
Evraklar çekebilirsin diyor.
A papelada diz que podemos.
Beynim dürüst ol diyor, ama ama travma sonrasi yasadigim stres kapa çeneni diyor.
O meu cérebro diz-me para ser franca, mas... o meu stress pós-traumático está a dizer-me para calar a boca.
Ne diyor?
O que diz?
Doktorlar ne diyor?
O que dizem os médicos?
Kendisine Abaküs diyor.
- Dá-se pelo nome de Calculator.
Yorgunluktan diyor.
Ela disse que foi cansaço.
Ama kendisine Abaküs diyor.
Mas ele chama-se de Calculator.
Peki şimdilik sorumluluk almana Felicity ve John ne diyor?
Então pelo que estás a assumir a responsabilidade?
Kendisine Vixen diyor.
Ela denomina-se de Vixen.
- Ne diyor?
- O que está ele a dizer?
Bak ne diyeceğim sana. Müvekkilinin adamlarıyla beraber saklandığı yeri de gördüm ben. Adamlarına Hayalet diyor hatta.
O que importa é que vi o seu cliente no esconderijo dele com os seus homenzinhos.
Evet, insanlar ona doğa diyor.
As pessoas chamam-lhe "Natureza".
Bu yüzden Birlik ona Sihirbaz diyor.
É por isso que a Liga chama-o de Mago.
- Evet, ama sorun yok. Çünkü kocaman bir kovboy şapkası takıyor ve her cümlesinin sonunda 90'ların şu Stand-up komedisindeki gibi "hamburger" diyor.
Pois, mas não há problema, porque está a usar um grande chapéu de cowboy, e acaba todas as suas frases com a palavra "hambúrguer", como aquele comediante dos anos 90.
Ne diyor bu?
De que está ele a falar?
- Bunların hepsi "Pır pır ederken canlandı," diyor mu?
- Eles dizem todos o mesmo?
Ne diyor bu?
Que quer ele?
- Sanırım "Pır pır ederken canlandı," diyor.
Que está a dizer? Acho que está a dizer : "a-roodly-toot-toot".
- Çünkü kulak memelerim çok güzel. Biliyorum, herkes böyle diyor.
- Porque os meus lóbulos são tão giros, eu sei, é o que toda a gente diz.
- Sen ne diyor... Lois!
Ei, que estás...
Broga'nın yaratıcısı "evet" diyor.
Sim, diz o inventor de Bro-ga.
- Doğru diyor, değilsin.
Isso mesmo, não precisas...
- Doğru diyor, hadi...
Vá, vamos...
Doğru diyor.
Ele tem razão.
- Kim diyor onu?
- Quem disse?
Şimdi, Platon diyor ki...
Agora, Platão diz,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]