Diyor ki перевод на португальский
2,708 параллельный перевод
Diyor ki, kimseye zarar vermeyecekmiş siz daha fazla yaklaşmadığınız sürece.
Disse que ninguém irá magoar-se desde que ninguém chegue perto.
Diyor ki, kapatmalıymışım. Bekle bekle bekle.
Ele disse que tenho que ir.
Bazıları diyor ki, sakin olsun Dr. Huxbee neden hükümet ile anlaşamıyoruz?
Há aqueles que dizem : " Calma, Dr. Huxbee. Por que não podemos conversar com Washington?
Diyor ki işte burada, onun kullandığı 98 Honda.
Diz aqui que tem um Honda 98.
Diyor ki, yaptığınız her şeye bulaşmış.
Está envolvido em tudo o que você faz.
Çoğu ekonomist diyor ki : "Bu bir balon, patlayacak. Bu, ekonomide bir sorun yaratacak."
Temos tantos economistas a dizer que isto é uma bolha e que vai rebentar... que vai ser uma questão de fundo para a economia...
Bir de şey Ed Dayın diyor ki, "Roll Tide."
E o seu tio... Ed diz, "Roll Tide".
Diyor ki eğer boyun eğmezsek, bizi yok edeceklermiş.
Diz que se não acedermos, nos destroem.
Kuşlar diyor ki, bir polisle randevun varmış.
Um passarinho disse-me que tens um encontro marcado com uma polícia gira.
Gabriel, bazıları diyor ki senin konumunda olan biri benim bu ters giden şansımdan yararlanırmış.
Gabriel... algumas pessoas dizem que um homem na tua posição,... poderia se beneficiar da minha desgraça.
Onlar diyor ki, suçlarınızı affedeceğiz.
Eles dizem que vão perdoar os vossos crimes.
- Diyor ki, büyükbabamın evi galiba yanıp kül olmuş.
Diz que a casa dele está a arder.
Ve Jonh diyor ki : " Dün gece onu aldım, tüm gece ilişkiye girdik.
" Saí com ela, ontem à noite. E aguentámos a noite toda.
Bizim oğlan diyor ki en doğru zamanı belirlemek için, devriyelerin vardiya değişimlerini gözlemleyelim ki görülme olasılığımız azalsın.
O rapaz pensa que precisamos de verificar as trocas de turno para saber o melhor momento de entrar, minimizando as hipóteses de nos verem.
Diyor ki...
O recado é...
- Diyor ki...
- Diz...
Pete, Artie diyor ki H.G. Wells aslında- -
Pete, Artie disse que H. G. Wells na verdade é uma...
Cenabı Allah diyor ki ; "Kim bir insani kasten öldürürse cezası içinde ilelebet kalacağı cehennemdir."
Alah diz : "Aquele que deliberadamente mata, é condenado ao Inferno por toda a eternidade."
Ayet-i kerime diyor ki ;
As escrituras dizem :
Küçük dosyam diyor ki ;
A pasta diz...
Ben de yapmak zorundayım, bu da demek oluyor ki babası diyor ki ameliyat yapılmayacak...
O que significa que o pai falou, nada de cirurgia e para mim basta.
Tom diyor ki...
O Tom diz...
Diyor ki ; "Güç kalemin içindedir."
Ele diz, "O poder está na caneta."
Bu görüntü diyor ki, "Buraya ağzını koyabilirsin."
É um visual que diz : "Podes pôr aqui a tua boca."
Diyor ki... İtalyanca'yı böyle öğrenemezsin. Bir dili sadece ağzınla konuşmazsın, ellerinle de konuşursun.
Ele disse... que não podes aprender italiano assim, não se fala a língua só com a boca, mas também com as mãos, gestos.
Diyor ki, "Kim için oynuyorsun?" Per chi, kim için.
Ele disse : "Quem é o teu Deus?".
Ve ustan diyor ki, Horvath seni yalnız yakalarsa öldürür.
E o teu mestre diz, se o Horvath apanha-te por aí, morres.
"Beyaz Saray kaynağı diyor ki burada asıl haber 16 kelime değil, Joe Wilson ve karısı." dedi.
Disse que fontes da Casa Branca disseram, que a história real não são as 16 palavras, mas o Joe Wilson e a esposa.
Pilot diyor ki bu Sibirya fırtınasıymış.
O piloto diz que esta é uma tempestade siberiana?
Tanrılar diyor ki Awesomest Maximus... Yunanlılara karşı 300 askerle savaşmak gerekir.
Os deuses dizem Awesomest Maximus... combater os gregos com 300 soldados.
Kız diyor ki, "Gel buraya ve bana en iyi büyük zenci yarrağını göster."
Ela disse : "Então vem aqui e mostra-me do que és capaz com essa verga negra e grande".
Anket sonucu diyor ki...
As sondagens dizem...
Diyor ki onlara eğitim olanağı sağlayacağız, ulusal bir birlik oluşturacağız.
Diz que vamos ajudá-los a obter educação, vamos criar uma união nacional.
Marcus diyor ki Alfalar bizim görünenin dışındaki sorunumuz olabilir.
Vê, o Marcus disse que, os Alphas poderiam ser o nosso problema fora de contexto.
Diyor ki "Ben de tanıştığıma memnun oldum, Dr. Rosen."
"Prazer em conhecê-lo também, Dr. Rosen."
Diyor ki, bu da Anna'dan sana bir mesaj.
Ela diz : "É uma mensagem para você, da Anna."
Dr. Rosen diyor ki, beynimin bir parçası diğer insanların beyinden daha hızlı gelişiyor.
O Dr. Rosen diz que parte do meu cérebro apenas cresceu mais que o dos outros.
Ajan Sullivan diyor ki, bu rozetler, soruşturma engelleri konusunda bize yardım edecekmiş.
A Agente Sullivan disse que isto nos ia ajudar com os nossos "obstáculos à investigação".
SBSTS ne anlama geliyor ki? Diyor ki...
O que é que "SIDC" significa?
Evet, Carly Wellin diyor ki seni öpeceğine klozet kapağını öpermiş daha iyi.
Sim, Carly Wellin, Ela disse que preferiria lamber o assento duma sanita a beijar-te.
Taksici diyor ki, kocaman bir bahşişi hak ediyormuş.
Liguei para o Dr. Rosen, ele vem a caminho.
Bill diyor ki, seni kahveni...
O Bill disse que gosta de café, como gosta dos teus...
Onu hiç görmedim ama insanlar diyor ki simsiyah saçları ay gibi beyaz bir teni ve safir gibi gözleri varmış.
Eu nunca vi, mas as pessoas dizem... que tem cabelos negros como o Ébano, a pele branca como a lua... e olhos cor de safira.
Bazı semboller diyor ki... .. sizi buraya getiren şey sizi buradan çıkaracak.
Diz "O que o trouxe aqui, vai levá-lo lá".
Diyor ki, " Ortadan kaybolduğum için üzgünüm.
Ele disse : " Desculpem ter desaparecido.
Burada diyor ki düzgün ateş edebiliyormuşsun.
Diz aqui que atiras muito bem
"Simon diyor ki" oyununun kökeni.
É a origem do "Simon diz".
Ablan ona Jacques diyor, ki bu çok gösterişli olduğu için ama, onun ismi bu.
A tua irmã chama-lhe de Jacques, mas é muito pretensioso. É ele, o teu sobrinho.
Ve roxy diyor yaparız ki Yeterli para kazanmak biz birini kiralayabilirsiniz sonraki dikiş ile yardımcı Ben cok sey olabilir, çünkü ama hayır terzi değildir.
E a Roxy diz que vamos fazer dinheiro suficiente para podermos contratar alguém para ajudar na costura, porque eu posso ser muitas coisas, mas não sou costureira.
Gloria diyor ki- -
- A Gloria quer saber...
- Claire diyor ki- -
- A Claire disse...