Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ I ] / Insanlara

Insanlara перевод на португальский

13,732 параллельный перевод
Bizler geceleri mahallelerimizde rahatça yürüyebilelim diye kendi hayatlarını riske atacak türde insanlara.
De pessoas que arrisquem a vida para podermos andar em segurança nos nossos bairros.
Buradaki Savcımızın büyük bir çabayla yok etmeye çalıştığı insanlara.
Pessoas que a nossa estimada Procuradora está a tentar destruir.
Binlerce yıldır insanlara bir şeyler yapıyorum.
Tenho feito favores durante milhares de anos.
Doğru, sen insanlara iyilik yapan gece kulübü sahibisin.
Certo, és o dono do clube que concede favores às pessoas.
Bernie, o sadece insanlara yardım etmek istedi.
O Bernie, ele apenas queria ajudar as pessoas.
Yanlış insanlara bulaşıyorsunuz, Dedektif.
Está a meter-se com as pessoas erradas, detective.
İyi insanlara.
Boas pessoas.
- Şüphelimiz insanlara Şeytan olduğunu söylemeyi seven bir kulüp patronu.
- O nosso suspeito é dono de uma discoteca e gosta de dizer às pessoas que é o Diabo.
kötü insanlara ne yapacağız?
O que é que fazemos às pessoas más?
Fakat Supergirl insanlara yardım ediyordu.
Mas, "Supergirl" ajudar pessoas.
Doğrudan insanlara hitap eden tamam mı?
Uma linha direta ao coração.
Baban bazı insanlara kötü şeyler yaptı.
Ele fez coisas más a algumas pessoas.
İyi insanlara benziyorlar.
Parecem mesmo boas pessoas.
Ve işimi yapmamı sağlayacaksa, bu insanlara duymaya ihtiyacı oldukları şeyi söyleyeceğim ve bunu yapacağım Aynı şekilde sen de.
E se tiver que dizer a estas pessoas o que quer que elas precisem de ouvir para poder fazer o meu trabalho, é isso que farei. E tu também.
Sonra da insanlara seks yapmayı öğreten o doktora dalarsın.
E depois podia ir ver aquele doutor que está a ensinar a pessoas a fazerem sexo.
O zaman Doktor Masters'la işletmenizin bayiliğini verip ülkenin her yerinden insanlara iyi işinizden faydalanma şansı vermeniz gerek.
Depois, você e o Dr. Masters deviam expandir a vossa operação, dar às pessoas de todo o país a oportunidade de benefeciar do vosso excelente trabalho.
Bunun sayesinde insanlara yardım etmek istiyorum.
Fez-me querer ajudar as pessoas.
Daha iyi bir yaşamları olması için insanlara yardım ediyorum.
Ajudar as pessoas a ter vidas melhores.
Babam o insanlara neden tercih hakkı veriyor ki?
Porque é que o meu pai tem preferência por aquelas pessoas?
Babamız insanlara neler olduğunu nasıl olur da söylemez?
Como é que o nosso pai foi capaz de não dizer às pessoas o que aconteceu?
Şu insanlara bir bak!
Olha para estas pessoas!
Ölen kardeşime karşı sevgim ve senin ona zarar vereceğini düşünen insanlara öfke hissi.
Esses sentimentos levaram-me a estar aqui diante vós.
En azından bunu yaparak Kraliçeme, ülkeme ve aileme yardım ederim. Benim için değerli olan insanlara.
Pelo menos, ao fazer isto, posso ajudar a minha rainha, o meu país, a minha família, pessoas que significam algo para mim.
Onunla insanlara pek sıkmazsan iyi olur.
Não matem muitas pessoas com isso.
Ortalıkta dolanıp insanlara sataştığını duydum hepsi o.
Ouvi dizer que ele anda a atacar pessoas, só isso.
James, o insanlara ne olacak?
James... E aquelas pessoas?
İstatistikler bu insanlara hiçbir şey ifade etmez.
As estatísticas não significam nada para estas pessoas.
Müşfik Tanrı'ya kilisede dua ediyorsunuz ama suretinde yaratılan insanlara karşı bu günahın işlenmesini savunuyorsunuz. Ruhunu kurtarmak için fırsat buldun.
Rezas numa igreja a um Deus que ama, mas defendes este pecado, contra homens e mulheres que foram criados à imagem Dele?
Horozlara iyi gelen insanlara da yarar.
O que é bom para as aves é bom para o Homem.
Alt tabakadan insanlara oy hakkı verirsek bu ülke çöplük olacak.
Este país afundar-se-á numa fossa séptica se continuarmos a permitir que homens inferiores possam votar.
- İçerdeki insanlara yardım etmek için!
- De ajudar quem está lá dentro!
Her zaman insanlara gerçek hikayeyi ver.
Dá às pessoas sempre a história verdadeira.
Tatlım, bazen insanlara ısınmak zaman alabilir.
Querida, às vezes demora um pouco até nos ambientarmos.
Sanırım bu yüzden insanlara ayaklarının altlarına vurarak işkence ediyorlar.
Suponho que seja por isso que torturam as pessoas batendo-lhes nas solas dos pés.
Kimse unutmasın hasta insanlara yardım etmeye geldik, yani terbiyeli olun.
Lembrem-se todos, que estamos aqui para ajudarmos os doentes a sentirem-se melhor, por isso, comportem-se.
İçerideki insanlara yardım etmek istiyor musun?
Quer ajudar as pessoas lá dentro?
Bunları az önce çaldığın insanlara geri mi satacaksın?
Vais vender isto às pessoas que acabou de roubar?
Bunları az önce çaldığın insanlara geri mi satacaksın?
Vais vender isto às pessoas que acabaste de roubar?
O insanlara güvenmiyorum bile!
Não confio em nenhuma delas!
Senin gücün insanlara umut vermek.
O teu poder... é que dás esperança às pessoas.
Kendisi iyi görünse bile hala insanlara virüsü bulaştırabilir.
Ele ainda pode infectar as pessoas, mesmo que pareça bem.
İnsanlara önem vereceğini, onları koruyacağını her zaman biliyordum.
Sempre soube que acabarias por te preocupar com as pessoas, a proteger as pessoas.
İnsanlara farklı şekilde yardım etmeye karar vermeden önce 2 yıl papaz okuluna gitmiştim.
Dois anos no seminário antes de decidir que queria ajudar as pessoas de maneira diferente.
İnsanlara yardım etmeyi.
Ajudar as pessoas.
İnsanlara değer veriyorsun.
Tu vês as pessoas.
İnsanlara hitap edecek bir şeyler bulmaya çalıştım.
Para descobrirmos algo que tocasse as pessoas.
İnsanlara neyi öğreten?
A ensinar as pessoas a fazer o quê?
İnsanlara onun kölem olduğunu söylüyorum.
Digo às pessoas que ele é meu escravo.
İnsanlara iyi hissettiren, yumuşatılmış bir hikaye.
- Faz parecer que está tudo bem.
İnsanlara ikinci bir şans vermekten yanayım.
Acredito em segundas oportunidades.
İnsanlara elini sürdüğün her sefer, bizim üstümüzde kötü bir nam bırakıyor ve bunun olmasına izin veremeyiz.
Então, de cada vez que bates em alguém... sabes, isso obriga-nos a fazer má figura, e não podemos permiti-lo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]