Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Kale

Kale перевод на португальский

2,256 параллельный перевод
Analize başlayıp verileri Kale'ye göndereceğiz.
ANOMALIA ENCONTRADA Vamos iniciar a análise e enviá-la para a equipa, no Castelo.
Kale'deki her ajan onu arıyor.
Todos os agentes do Castelo andam à procura dele.
Hafızam büyük bir kale gibidir Lisbon.
A minha memória é uma fortaleza poderosa, Lisbon.
Kale Ingram'ı gören kimse var mı?
Alguém viu Kale Ingram?
- Kale, ben Will.
Consegui estes registros para si. Kale, é o Will.
900 yıllık kale, tamamen sana kalıyor.
E ficas com uma fortaleza com 900 anos só para ti.
Hayır. Sistemimiz kale gibi.
A nossa rede é como o Fort Knox.
Kale içeriden de saldırıya uğradı.
O castelo está a ser atacado a partir de dentro.
En son kale inşa edildi.
Foi feita para durar.
Doğuya giden ticaret yoluna karakol olsun diye Meredor Denizi'ne bir kale yapmıştı. Ama Carleon'la savaş çıkınca ticaret durdu ve kale terk edildi.
Ele construiu o castelo junto ao mar de Meredor como um entreposto para as rotas comerciais orientais, mas quando rebentou a guerra com Carleon, o comércio secou e o castelo foi abandonado.
Kumdan kale yapıyoruz.
Estamos a construir um castelo de areia.
Majesteleri kale ele geçirildi.
Sire a cidadela foi tomada.
Kale eski krallara aittir.
Este castelo pertenceu aos antigos reis.
Kale önünde büyük kargaşa. İki rakip biraz birbirine girmeye başladı.
Há grande confusão na rede quando os adversários começam a ser agressivos uns com os outros.
Yanımda bir kız getirdim, o yüzden sana yalvarıyorum, tüm kalbimle rica ediyorum, lütfen eşeklik etme. - Ne istersen yaparım. - Tek Kale Hokey.
Eu convidei uma rapariga, portanto peço-te, do fundo do coração, não te portes como um cretino e eu faço tudo o que tu quiseres.
Sen ve ben, aşağıda, Tek Kale Hokey.
Tu e eu, na cave, Regata dos Remates.
TEK KALE HOKEY
REGATA DOS REMATES
12. yüzyılda, burası kale olarak kullanılmış. Sonra da boğa güreşi arenası.
No século 12, tornou-se aqui uma fortaleza para a família... então, um depósito.
Ele geçirilecek bir kale daha kaldı, sonra İngiltere'deyiz.
Mais um castelo para saquear, depois voltamos para Inglaterra.
Tamam, harika. Arka bahçeye şişme kale sığacak mı? Ona da bir bakıver.
Óptimo, não te esqueças de medir o pátio para montar o insuflável.
Doğum günü partimizde şişme bir kale mi olacak?
Vou ter um castelo insuflável na minha festa?
- Şişme kale mi istiyorsun?
- Queres um castelo insuflável?
O zaman dünyadaki en güzel şişme kale senin olacak.
Então terás o melhor castelo insuflável do mundo.
Şişme kale!
Castelo insuflável!
Kumdan kale mi yapıyorsun, dostum?
Estás a fazer tartes de lama, meu?
Fark ettim de, kale oldukça harabe durumda.
Notei que o forte precisa de reparações.
Kale hekimi seni buraya gönderdi.
O seu cirurgião do forte trouxe-o para cá.
Bütün herşey koca bir servet mal mülk ve kale hizmetçilerii köleler... ve ben en güzel partilere davet edlirim.
E nós vamos viver no castelo E ter monte de escravos e eu vou ser convidada para as melhores festas.
- Saçmalık. Burası bir kale.
- Que disparate, isto é uma fortaleza.
Adam üç gündür elinde ama seni kale almıyor.
Há três dias que ele está sob os teus cuidados, e nem as horas te perguntou.
Singh'ın kale olduğunu varsayarsak,... siyah şahın kim olduğunu düşünüyorsun?
Assumindo que Singh era a torre, quem é que tu pensas que é o rei negro?
Son topunu kale çizgisinin gerisinden attın.
Lançaste a tua última bola para trás da base-mãe.
O küçük kale burada göz alabildiğince gördüğün her yerin kontrolünü sağlıyor.
Este pequeno castelo... controla todas a terras que a vista alcança.
Tanrı bu gücü bana verdi, Papa bu hakkı bana tanıdı ve bu kale bana ait!
Deus conferiu-a a mim, o Papa abençoou-ma. Este castelo pertence-me!
Burası da sıradan bir kale değildi!
Isto, não é só um castelo,
Kırsaldaki küçük bir kale için.
Uma pequena rocha no campo?
Dünya üzerinde giremeyeceğimiz kale yok.
Não há fortaleza no mundo capaz de nos manter de fora.
O Kale.
É a Citadela.
Kale bu.
É a Citadela.
İyi hoş da, Kale'ye varabileceğimizi sanmıyorum.
Isso é tudo muito bom, pessoal, mas eu não acho que nós vamso conseguir entrar na Citadela.
Hadi bir kale yapalım.
Vamos construir uma fortaleza.
- Kale!
- Fortaleza!
Kale yapmak için şahane bir fikir.
É uma grande ideia para fazer a fortaleza.
Şehri kuşatıp bir kale haline getiriyorlar. Kimse içeride ne yaptıklarını görmesin diye.
Eles estão a rodear a cidade para criar uma fortaleza, para que ninguém possa ver o que fazem lá dentro.
Bu uyku bütün kale sakinlerinin üstesinden geldi.
"O sono se apoderou de todos os habitantes do palácio."
Şah, kale ikiye.
Rei para torre dois.
Kale, Şah kale üçe.
Torre para torre do rei três.
Fil, kale üçe.
Bispo para torre três.
Kale, fil dörde.
Torre para bispo quatro.
- Kale, kaleyi alır.
- Torre toma torre.
Şişme Kale!
Castelo insuflável!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]