Ne düşündün перевод на португальский
760 параллельный перевод
— Ne düşündün?
- Quais é que foram?
O silah eline geçtiği ve polis üstüne geldiğinde ne düşündün?
Quando se encontrou com aquela pistola na mão e o polícia que avançava para si. Earl... Em que é que pensou?
- Evet. Ne düşündün?
Que pensaste?
Ne düşündün?
Que achaste?
Ne düşündün?
Que achaste tu?
- Sam, düşündüm de bir süre... - Ne düşündün?
Sam, eu pensei que, só por enquanto, não teríamos que...
Bayan hakkında ne düşündün, Joe?
- Não cheguei a conhecê-la.
Bu arada annenin doğum günü için ne düşündün?
A propósito, já pensaste no aniversário da mãe?
Ne düşündün, Clint?
O que é que pensaste, Clint?
Gördüğümüz mahkumlar hakkında ne düşündün?
O que achou dos detidos que vimos?
Arabana girerken gördüğünde ne düşündün?
O que pensou quando me viu entrar no carro?
Kız hakkında ne düşündün?
- O que achaste da rapariga?
Ne düşündün? Bilmiyor muyum sanki?
Pensáveis que eu não sabia?
Ne düşündün?
Que é que acharam?
Bak küçük kız, ilişkimiz hakkında ne düşündün bilmiyorum ama düşündüğünün yarısı kadar bile ciddi değildim.
Miúda, não sei o que pensaste que tínhamos mas não era assim tão sério.
Diyorum ki, o zaman ne olacak düşündün mü?
Quero dizer, já pensaste nisso?
Hiç Bebek ve George bir araya gelirse ne olur diye düşündün mü?
Que foi? Já pensaste no que aconteceria se estes dois se juntassem?
- Bunu ne zaman düşündün?
- Quando decidiste isso?
Çocuk ormanda büyürse ona ne olacağını düşündün mü?
Já pensou o que seria de Boy se cerescer na selva?
Yaşlı bir adama ne istersen söyleyebileceğini düşündün, değil mi?
O que pensa?
- Düşündün mü? - Ne düşündüğümü hatırlamıyorum.
- Não me lembro do que pensei.
Bunu bana söylediğinde ne yapacağımı düşündün, seni tebrik edeceğimi mi?
O que é que acha que eu faria depois de me ter contado isso? Dar-lhe os parabéns?
Doğru. Ne başlattığını hiç düşündün mü?
Isso mesmo.
Uzak ihtimal ama düşün ki bunu yaptılar. Lucie ve Manfred'e ne olur, hiç düşündün mü?
Mas na remota possibilidade de que façam, já pensou no que aconteceria à Lucy e ao Manfred?
Bir cinayetin karşılığının ne olduğunu düşündün mü?
O que é que acha que ia ganhar por um homicídio?
Sana ne yapacaklarını düşündün?
O que acha que eles lhe vão fazer?
Eileen, biliyorum... Lloyd, ne yaptığını gerçekten ciddi olarak düşündün, öyle değil mi?
Lloyd, pensaste seriamente no que estás a fazer, não pensaste?
Ne düşündün?
Pensou o quê?
George, bir kaç yıllık süre içinde sana ne olacağı hakkında hiç düşündün mü?
George, já pensaste no que te vai acontecer daqui a alguns anos?
Ne olacağını iyice düşündün mü?
Mais algum acto sem pensar?
Ama hizmetimin ne kadar pahalı olabileceğini düşündün mü?
Mas pensaste quanto poderão custar os meus serviços?
Bern'de kalsaydın ne yapardın hiç düşündün mü?
Fritz, alguma vez pensas onde estarias, o que estarias a fazer se tivesses ficado em Berne?
Bir Hawaii gezisinden ne kadar keyif alacaklarını hiç düşündün mü? Onları getir, işleri nasıl yaptığımızı, Hawaii güneşini göster, böylece geri döndüklerinde eskiye göre daha iyi satarlar.
Eles viriam pra ver como isto funciona, tomariam sol havaiano e voltariam cheios de vontade de vender.
Ne düşündün?
O que é que acha?
Rehinelerin ne kadar tehlikede olduğunu düşündün mü?
- A vida deles está em perigo.
- Ne yapacağını düşündün mü?
- Já pensou no que vai fazer?
Buraya gelirken, aramızda ne olacağını düşündün?
O que é que pensavas que ia acontecer connosco quando vieste para cá?
İnsanlar ne der, düşündün mü hiç?
Já pensou no que diriam de vocês?
Diyelim ki bir erkeği öldürmeyi düşündün. Ne tür bir silah kullanırdın?
Se quisesse acabar com um homem, que arma usaria?
Ne cılız,.. ... yel vurmuş, uysal, pörsümüş, camgöz,.. ... çolak, eli kolu sarkık bir adam olacağını hiç düşündün mü?
Que espécie de coisa magricela, raquítica, leitosa, de pouca visão irás tu gerar?
Bir hafta düşündün, ve ne buldun?
Uma semana de planeamento, e o que é que tens?
Hiç düşündün mü, Cable kadınlara göğüsleri verirken Tanrı ne kadar nazik ve cömertmiş?
Alguma vez lhe passou pela mente o sábio e bondoso que Deus foi ao pôr seios nas mulheres?
- Şimdi ne yapacağını düşündün mü?
Já pensaste o que fazer?
- ve sen de düşündün ki ne çok Modigliani tablosu varmış.
Achou que talvez fosse "muito Modigliani"!
Ne kadar şanslı olduğumuzu düşündün mü hiç?
Alguma vez pensastes, quão afortunados somos?
Şampiyon sana ne yapabilir hiç düşündün mü?
O que é que achas que o campeão te fazia?
Yacumo'nun ne düşündüğünü hiç düşündün mü? Belki de onlar için bizler yabaniyiz.
Já pensou que no ponto de vista dos Yacumo nós somos os selvagens?
Geleceğim ne olacak hiç düşündün mü eğer sorumluluğumu yerine getirmezsem?
Já pensaste o que pode ser de mim se falho nas minhas responsabilidades?
Bunu ne zaman düşündün?
Quando é que pensaste nisto?
- Bunu ne zaman düşündün?
- Quando pensaste nisto?
Benim ne yapmak isteyeceğimi sormayı düşündün mü hiç? Bu ülkeyi yöneten şerefsizlerden nefret ediyor olabiliriz ama yine de burası bizim memleketimiz.
Nem te interessa saber o que eu quero?
düşündün mü 35
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21