Ne kokusu перевод на португальский
210 параллельный перевод
Buraya ne kokusu alıp geldin?
Porque está aqui?
- Ne kokusu?
- Que cheiro?
Ne kokusu?
Que cheiro?
Ne kokusu alıyorsun?
A que te cheira?
Ne kokusu bu?
Não nos tocará.
Ama burnunla dahi ne kokusu olduğunu söyleyemiyorsun!
Não me diga que no nariz, também!
Elm'de insanların ne kokusu aldığını anladın mı, Ricky?
Sabes o que aquelas pessoas cheiravam em Elm, Ricky?
Geriye ne kokusu ne de rengi kalacak.
Depois não vai haver nenhum cheiro, nem descoloração.
Ne...? Ne kokusu?
- Que cheiro?
Ne kokusu?
- Que cheiro?
- Ne kokusu?
A quê?
- Ne kokusu?
- Que é?
- Burnuma ne kokusu geliyor?
Que cheiro é este?
Ne kokusu? - Ah!
Qual cheiro?
Ne kokusu alıyorsun?
Que estás cheirar?
Ne kokusu alıyorsun? Ne kokusu alıyorsun?
Vá, o que estás a cheirar?
- Ne kokusu?
O que?
Ne kokusu alıyorsun?
- O que está cheirando?
Ne var? Ne kokusu alıyorsun?
Que foi, sentes cheiro a quê?
Kokunu aldım. Ne kokusu?
Eu... tinha o teu cheiro.
Ne kokusu?
- O cheiro?
Baba, sen ne kokusu alıyorsun?
- Nada. Pêssegos e cebolas.
- Bu ne kokusu? - Tütsü. Ortodoks.
Catolico Ortodoxo.
Ne kokusu aldın, oğlum?
É aqui?
Ne zamandan beri erkeklerin ter kokusu hassas duygularını incitir oldu?
Desde quando o cheiro a homem te afecta a sensibilidade?
- Bu arada, içinde ne var? - İzi, kokusu, tadı yok.
- Sem impressões, sem cheiro, sem sabor,... sem forma de detectar a sua presença.
Saatler sonra, böyle bir yerden geriye boş koltuklar ve yağlı boya kokusu kalması ne kadar ilginç.
Há algo de excitante nestes lugares, após o espectáculo. As cadeiras vazias e o cheiro da maquilhagem.
Pişen yemek kokusu alırsam, ne olduğunu bilmek isterim.
Cada vez que se combina alguma coisa, sinto-o.
Gerçekten iğrenç bir ağız kokusu fırtınasıyla karşılaşınca bir uygarlığın ne kadar kırılgan olduğunu gördüm böylece.
Tenho visto o quanto uma civilização é conspurcada pelo ataque de um mau-hálito de um fedor inimaginável.
Madam, madam, sanırım yanık kokusu alıyorum. Ne?
Senhora, cheira-me a fumo.
Ne hoş bir kokusu var.
Que cheiro delicioso.
Kimse ne tür bir savaş olduğunu bilemese de... havada savaş kokusu vardı.
O cheiro a guerra estava no ar... embora ninguém soubesse que tipo de guerra.
Burada ne yaptığınızı merak ediyorsunuzdur, sıcak güneşin altında ve hayvanat bahçesinin kokusu burun deliklerinize dolarken.
Podem perguntar-se o que estão aqui a fazer, sob o sol escaldante, a suportar este intenso cheiro a Zoo.
Ne kokusu almam gerekiyor?
A que deve cheirar?
Ama her şeyden öte beni rahatsız eden şey parfümünüzün kokusu. Ne kadar hafif olursa olsun 3.59 dolarlık puromun aromasıyla yarışabilir. Puromu da şu saniye içinde söndürebilirim.
Mas o que eu gosto menos... é do seu perfume, mesmo que discreto... competindo com o aroma do meu charuto fino e caro... o qual vou apagar... se seu formato fálico ofender sua sensibilidade.
- Ama ne? Kan kokusu varken hiç koku alamıyorum.
O cheiro a sangue abafa todos os outros.
- Ne demek istiyorsun? Havalandırmadan sülfür kokusu geliyor.
- Cheira a enxofre.
Bu olaylar o kadar da garip değil ne kanın çoğalması ne de beyaz bir eriğin güzel kokusu.
Já não me surpreende. O cheiro de sangue é comum como o cheiro de ameixas brancas.
Hanımefendi, hoş bir taş kokusu mu alıyorum ne?
Menina, tens o odor de uma pedra preciosa.
Bir bakalım. "Adı ne olursa olsun kokusu ayni kalacak bir şey..."
Vamos ver. "Qualquer coisa com outro nome."
Bu kiraz kokusu da ne?
Que pivete a cereja é este?
Bu ne biçim osuruk kokusu.
Cheira a quem jantou feijoada.
Öğleden sonraki sülfür kokusu ne güzel değil mi?
Não adoras o cheiro de enxofre a meio da tarde?
- Ne demek istiyorsun? - Sadece diyeIim ki... ... formaIdehidin ağır kokusu bugün çok işimize yarayacak.
- Digamos que nestas alturas... o cheiro do formol vem mesmo a calhar.
Ucuz bir parfüm kokusu ne kadar baştan çıkarıcı olabiliyor.
Isto é cheiro de perfume barato?
Mağaranın iğrenç kokusu canlandırıcı ama bunun Joseph'le ne ilgisi var?
Não que eu não ache o mau cheiro de uma gruta estimulante, mas o que é que isto tem que ver com o Joseph?
- Hayir, kek. Ne yapti, gaidourokeik ; Gubre kokuSu geliyor!
Possivelmente deveria te atirar à boca-de-lobo onde te encontrei!
sanırım bu beyin kokusu, ne dersiniz?
Então é assim que os miolos se parecem.
- Bu koku ne böyle? - Çürük kokusu.
- Que raio de mau cheiro é aquele?
Çizme, belki banyo kokusu ama bu... Bunun ne olduğunu bilmiyorum.
Botas, sais de banho, talvez, mas isto é...
Yaşam Boyu Başarı ödülü kokusu alıyorum. Sen ne diyorsun?
Cheira-me a Prémio de Prisão Perpétua.
kokusu 19
kokusunu alabiliyorum 34
kokusunu alıyorum 25
ne konuda 81
ne komik 90
ne kötü 135
ne korkunç bir şey 16
ne korkunç 99
ne konuştunuz 16
ne köpeği 17
kokusunu alabiliyorum 34
kokusunu alıyorum 25
ne konuda 81
ne komik 90
ne kötü 135
ne korkunç bir şey 16
ne korkunç 99
ne konuştunuz 16
ne köpeği 17