Ne sanıyordun перевод на португальский
388 параллельный перевод
Sonsuza dek, ne sanıyordun?
Para sempre.
Ne sanıyordun?
E o que te acreditava?
Ne sanıyordun? - Her şeyi unutur oldun.
A mulher que prenderam confessou tudo.
Ne sanıyordun?
O que é que acha?
Ne sanıyordun?
Gil... e o que tinhas pensado?
Ne sanıyordun!
O quê que eu julgo!
Ne sanıyordun dostum?
O que é que julgava?
Ne sanıyordun Jimmy?
Você o que crie, Jimmy?
Hey ne sanıyordun dostum?
E o que pensa? Que vamos delatar o?
- Ne sanıyordun?
- O que é que tu achas?
Parası bittiğinde senden ayrılmasa ne olacağını sanıyordun?
O que acha que teria acontecido, se não o tivesse deixado quando o dinheiro se acabou?
- Ne yapacağımı sanıyordun ki?
- O que achas que tenciono fazer?
- Ne oluyordu sanıyordun ki?
- O que achavas que era?
O ataklarda ne yaptığımı sanıyordun, adamı okşadığımı mı?
Que acha que eu estava a fazer com aquelas combinações, festinhas?
Bu çiftçilerin ne olduklarını sanıyordun?
O que vocês pensam dos lavradores?
Geçen sefer de ne yaptığını bildiğini sanıyordun!
Você pensou que estivesse certo da última vez!
Kendi başına ne yaptığını sanıyordun?
O que deu na sua cabeça, pra sair sozinha?
Evet ama Raphael de Santis tarafından... 1000 lira'ya ne alacağını sanıyordun gerçek bir Raphael mi?
Ah, mas, Rafael di Santis... Mas por mil liras o que quer? Um Rafael verdadeiro?
İçinde ne olduğunu sanıyordun?
O que é que pensaste que estava dentro das latas?
Ne yapacağımı sanıyordun ki?
Que pensava que ia fazer?
- Ne yaptığımı sanıyordun?
- O que achas que estive a fazer?
Ne olacağını sanıyordun?
O que acha que aconteceria?
- Sen ne yaptığımı sanıyordun?
- É o que estou a fazer.
Ne halt ettiğini sanıyordun?
Em que raio é que estava pensando?
O iki tankerdeki yakıtın ne kadar süre yeteceğini sanıyordun.?
Quanto tempo achas que aquilo iria durar? Precisamos de combustível suficiente para nos mantermos indefinidamente.
Sen vur-kaç ne zaman oldu sanıyordun?
Quando é que você acha que aconteceu o atropelamento?
Ne diyeceğimi sanıyordun ki?
- O que quer que eu diga?
- Ne yaptığını sanıyordun?
- Que raio andava a fazer?
Ne yapacaklarını sanıyordun, bize şehrin anahtarlarını mı vereceklerdi, dostum?
O que é que pensavas? Que eles nos iam dar a chave da cidade?
Onları titreşimli yatakta bıraktın, ne olacağını sanıyordun?
Deixou-as numa cama vibratória, o que pensava que ia acontecer?
Ne yaptığımızı sanıyordun?
Que é que pensavas que íamos fazer?
- Ama, ama, ne? Bir gün sana mı bırakacağımı sanıyordun?
- Pensavas que a deixava para ti?
Sen bizim için ne anlam ifade ettiğini sanıyordun canım?
Mas o que pensavas que eras para nós, querido?
Polislere giderek ne yaptığını sanıyordun?
O que estavas a pensar quando foste falar com a polícia. Deloris?
- Ne yaptığını sanıyordun?
Mas que raio é que pensaste que estavas a fazer?
Ne yaptığını sanıyordun?
Que merda pensavas que estavas s fazer?
Sen ne yaptığını sanıyordun?
Que raio pensaste que estavas a fazer?
- Ne yaptığını sanıyordun, ha?
Já não têm controle suficiente?
Bu saatte okulda ne yapıyordun Julie-san, çalışıyor muydun?
Então o que estavas a fazer na escola àquela hora, Julie-san... estudando?
Burada ne yaptığımızı sanıyordun?
Que achas que fazemos aqui?
Böyle içeri dalıp, torunumla beni bir çift Değişken olmakla suçlayınca ne olacağını sanıyordun?
Não queríamos que as coisas se descontrolassem. O que achavam que aconteceria, entrando aqui e acusando-me a mim e ao meu neto de sermos metamorfos?
Ne yaptıklarını sanıyordun, insanları burada kalmaya zorladıklarını mı, Joshua?
Que pensas que eles fazem? Que nos obrigam a ficar?
Ne yaptığını sanıyordun?
O que foi que te deu?
- Ne yaptığını sanıyordun?
- O que acha que estava a fazer?
- Ne sanıyordun?
- O que é que achas?
Sen olmadan ailenin ne kadar şansı olacağını sanıyordun?
Que hipόtese achas que tiveram sem ti?
Adamlarım ne yapacak sanıyordun?
Que queria que fizessem?
Yatağın altında ne bulacağını sanıyordun?
White Boy, por que raio procuras debaixo do colchão?
- Elinde ne var sanıyordun?
Que pensavam que tinha?
Ne yaptığını sanıyordun?
Que raio estás a fazer?
Sen ne yaptığını sanıyordun?
Que diabo pensava que estava a fazer?