Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Nedeni yok

Nedeni yok перевод на португальский

484 параллельный перевод
- Nedeni yok.
Por nada.
- Başka bir nedeni yok, değil mi?
- Não, não falo. - Não há outras razöes, pois não?
- Önemli bir nedeni yok.
- Nada de importante.
Kıskanmak için bir nedeni yok.
- ela não tem motivos para ciúme.
Onu buraya getirmemizin hiç bir nedeni yok!
A questão é que não havia motivo nenhum para a trazer para cá.
- Bir nedeni yok.
- Não há ideia alguma.
Sizce bir grup Apaçi'nin savaş yoluna çıkmalarının mantıklı bir nedeni yok mu? Savaş yolu değil.
Não há razão, que você saiba... para que um bando de Apaches esteja em pé de guerra?
Özel bir nedeni yok, sadece vermek isteyeceğini düşünmüştüm.
Por nada de especial, é dela. Ela esta no quarto de cama.
- Nedeni yok ama ilginç geldi.
- Por nada, mas é curioso.
- Bir nedeni yok.
- Por nenhum motivo.
Nedeni yok.
Nenhuma razão em especial.
Hayır, özel bir nedeni yok.
Não, nenhum motivo especial.
Mantıklı bir nedeni yok, evlat.
Geralmente isso não tem muita lógica.
Özel bir nedeni yok.
Nada.
Nedeni yok, sadece konuşma olsun diye.
Por nada, só por falar.
- Nedeni yok.
- Por nenhuma razão.
Nedeni yok.
Não quero nada.
Bir nedeni yok.
Ou por quê.
Olabildiğimce açık sözlü olacağım. Gelişimin özel bir nedeni yok.
Posso falar sinceramente... não tenho nenhuma razão especial para ter vindo.
Ona zarar verdiğine inanması için nedeni yok.
Não tem razão para crer que lhe faria mal.
Kurbanlar kadındı. Üç cinayetin de anlaşılır bir nedeni yok.
As vítimas foram mulheres, três crimes sem motivo aparente.
Bir nedeni yok. Sadece sesini duymak istiyorum.
Quero apenas ouvir o som da tua voz.
Nedeni yok. Korkarlar işte.
Apenas tem medo, só isso.
Nora'nın cinayeti işlemek için bir nedeni yok anladığınızı umuyorum. - Bu gazeteciyi? - Evet, efendim.
Espero que se conclua que a Nora não tinha razão para matar este este jornalista.
Kendi kendimizi öldürürüz. Makul bir nedeni yok bunun.
Matar-nos-ias a todos, não há motivo para isso!
- Nedeni yok.
- Por nada.
Özel bir nedeni yok.
Por nada em especial.
Belli bir nedeni yok, eski mekanlarımı ziyaret edeyim dedim.
Por nenhum motivo especial. Só quero rever alguns lugares.
Başka nedeni yok!
Não há mais nenhuma razão!
Mide bulantılarımın korkudan başka bir nedeni yok.
Não existe razão para a minha náusea, além do medo.
Nedeni yok.
Oh, nada.
Bir nedeni yok. Böyle şeyler yapmaktan hoşlanıyorum.
Sei lá, gosto de fazer coisas dessas.
Bir nedeni yok, sadece bir duygu.
Não é nada de especial, é só um pressentimento.
- Belli bir nedeni yok.
- Nada de especial.
Özel bir nedeni yok.
Nenhuma razão.
- Başka bir nedeni yok.
- Nada mais.
Nedeni yok.
Por nada.
Özel bir nedeni yok. Evet var tatlım.
Não há nenhuma razão especial.
Nedeni yok.
Porque sim.
Nedeni konusunda da hiç fikrim yok.
E não faço ideia porquê.
Özel bir nedeni yok.
Por razão nenhuma em especial.
Bir sorum var, Rus dostalarımızın Amerikan uzay araçlarını yok etmelerinin nedeni ne olabilir?
Posso perguntar-lhe qual seria o motivo dos nossos amigos russos para desejarem destruir uma nave espacial americana?
Özel bir nedeni yok.
Falei por falar.
İsim söylemenin anlamı yok çünkü düşman muhtemelen dinliyordur, ve bana göre düşmana nereye saldıracağımızı söylemenin de bir nedeni olamaz.
Não faz sentido mencionarem-se nomes pois o inimigo deve estar à escuta, e não há razão, que eu me lembre, para que lhe digamos onde vamos atacar.
Nedeni yok.
Para nada.
Başarı şanslarını yok eden uyumsuzluğun gerçek nedeni neydi?
Que terá causado a desarmonia que destruiu as hipóteses de sucesso?
Tek düşündüğün... vurma nedeni, yok etmek patlatmak.
Tudo o que te interessa... é uma razão para magoar, para destruir, para rebentar.
Hiçbir nedeni yok.
Não tem razões para isso.
Bunun bir nedeni yok.
É mesmo assim.
Onun kurtulup Argos'un yok olacak olmasının nedeni bu.
É por isso que deve ser salvo e Argos está condenada.
Bir nedeni yok.
Não há razão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]