Pardon bayım перевод на португальский
117 параллельный перевод
Pardon bayım.
Com licença.
- Pardon bayım, fakat bu yol Justicia Sarayına gitmiyor
Perdão, mas este não é o caminho ao palácio de Justiça.
Pardon bayım, siz olduğunuzu biliyordum.
Oh, desculpe, senhor. Não sabia que era você.
- Pardon bayım, bu nedir?
- Desculpe, o que é isso?
Pardon bayım. Merhaba.
Desculpe, o senhor?
Pardon bayım.
Desculpe.
" Pardon bayım.
" Desculpe.
- Pardon bayım. - Tamam, tamam.
- Se faz o favor...
- Pardon bayım.
- Perdão.
Pardon bayım?
Desculpe-me, senhor?
- Pardon bayım. Merhaba.
- Com licença, senhor?
Pardon bayım. Çok aç iki serseri o aluminyum atıştırma kutusundan bir şeyler yiyebilir mi?
Persão, importa-se que um casal de vadios esfomeados coma desse caixote de alumínio?
Pardon bayım.
Desculpe...
Pardon bayım, lütfen dokunmayın.
Desculpe-me, senhor! Por favor, não toque no expositor da máscara.
- Pardon bayım...
Com licença, Sr.
Pardon, pardon bayım.
Desculpe, desculpe, senhor.
Pardon bayım!
Desculpe mister.
Pardon bayım.
Me desculpe, senhor.
Pardon bayım. Mutlu çifti tanıyor musunuz?
Com licença senhor, como é que conheceu o casal feliz?
Pardon. Pardon bayım. Üzgünüm.
Desculpe, senhor.
Pardon, bay Norton, bu kadar resmi olacağımızı bilmiyordum.
Desculpe, senhor Norton, pensei que era algo inormal.
- Affedersiniz bayım. Pardon.
- Desculpe.
Pardon, bayım.
senhor.
Pardon, sen Bay Foley'i tanıdığını mı söyledin?
Perdão, acabou de dizer que conhecia o Sr. Foley?
Pardon Bay Tucker, Yonkers mı dediniz?
Boa tarde, minha senhora. Desculpe-me, Sr. Tucker,... disse Yonkers?
- Pardon, Argenton'a doğru mu gidiyorsunuz? - Evet, bayım.
Desculpe, por acaso não vai para Argenton?
İngilizce isterseniz daha iyi olur bayım. - Siz Fransızsınız. Pardon.
Seria melhor fazer a pergunta em inglês, monsieur.
Pardon, bayım.
Como? Que diz?
Şimdi niçin bana bunlardan bahsediyorsunuz? Pardon, bayım? Şey, Şimdi madem buradayım,
Já que aqui estou, mais vale tornar-me útil.
Pardon, bayım. Fraida bugün çalışıyor mu?
Com licença, senhora, a Fraida está trabalhar hoje?
- Pardon, bayım?
- Posso ajudá-lo, cavalheiro?
- Bay mı bayan mı? - Pardon?
- Juan ou Juanita?
- Pardon, bayım.
- Desculpe, meu caro senhor.
Pardon, bayım. Hey!
Olha lá!
Pardon, sizi çıkartamadım Bay Doff.
Lamento, não percebi que era o senhor, Sr. Doff.
Pardon, bayım, bana bir iyilik yapabilir misiniz?
Desculpe, pode fazer-me um favor?
Hah, pardon bayım.
Desculpe, senhor?
- Belki uşaklarımızdan biri. - Pardon, Bay Bextrum, efendim?
- Desculpe-me, Sr. Bextrum, senhor?
Pardon bayım, sorunuz mu vardı?
Mas não consigo pensar em ninguém!
Sorunuz var mı Bay Christian? Pardon.
Alguma questão, Sr. Christian?
Pardon, bayım! Durur musunuz, lütfen?
Desculpe, pode parar aí, por favor?
Pardon, bayım.
Perdão, cavalheiro.
Özür dilerim, ne dediğinizi anlamıyorum, bayım.
Pardon... Je ne comprends pas, Monsieur...
- Pardon, bayım.
- Com licença.
Pardon, bayım. Buradan geçmenize izin veremem.
Lamento, senhor, não pode passar.
- J.P. - Pardon geç kaldım, Bay Cheezle.
J.P.
- Pardon, bayım.
- Desculpe, senhor.
Böldüğüm için pardon. Evan Macy var orada. Bayılırım ona.
Perdão, mas Evan Macy está ali, e eu o adoro.
Affedersiniz bayım, pardon.
Com licença, senhor, desculpe.
Pardon, bayım.
Desculpe Sr.
Pardon... Bayım, bir bakar mısınız...
Cavalheiro, posso fazer-lhe...