Peters перевод на португальский
455 параллельный перевод
O, Les Peters ve ben Joe Souther, New York ve Kansas.
Ele é o Les Peters, e eu sou o Joe Souther, Nova Iorque e Kansas.
- Les Peters.
- Les Peters.
- Bu, Les Peters.
- Este é o Les Peters.
- Bay Peters.
- Sr. Peters...
Bay Peters, kocamla çalışmak hakkında ne demiştiniz?
Sr. Peters, o que disse sobre trabalhar com o meu marido?
Bugün Jeff Peters ile binaya yapacağımız ek kanat hakkında konuştum.
Cathy, falei com o Jeff Peters esta tarde acerca da nossa nova ala.
Asıl adı Clara Peters. Mağaza soymaktan üç ay yatmış bir erkeği tuzağa düşürmekten de bir yıl.
Cumpriu 3 meses por roubar em lojas mais um ano por burla.
Tess Harding, Pinkie Peters.
Tess Harding. Pinkie Peters.
Selam doktor.
Pinkie Peters.
- Evet, sağ ol Peters.
- Sim, obrigado.
Zaman kazanmak için hemen başlayalım. Ne de olsa memur Peters görev başı yapmadan önce... evine, karısına, ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyor.
Para pouparmos tempo, prosseguiremos, pois tenho a certeza que o agente Peters está ansioso por ir para casa, para a mulher e filhos, antes de voltar ao serviço.
Memur Peters, demek ki kanlı kısımlar hariç, elbiseler kuruydu.
Portanto, tirando o sangue, as roupas estavam secas.
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Não quero mantê-lo afastado da sua mulher e filhos, tal como o procurador público, que estava tão preocupado com eles, mas gostava de lhe fazer uma pergunta :
Memur Peters, karınız ve çocuklarınız var mı?
Agente Peters, tem mulher e filhos?
Adım Peters. Serbest muhabirim.
Chamo-me Peters, jornalista independente.
Peters?
Peters?
Peters ben.
Fala Peters.
Marketteki görevli, Truman Peters'ın karısıyla görüştüğünü söylüyor.
O caixa do supermercado diz que tu andas com a mulher do Truman Peters.
- Truman Peters'ın karısı mı yanındaki?
- Aquela é a mulher do Truman Peters?
Bu doğal olmayan sarışın Bayan Truman Peters.
Esta loura oxigenada é a Sra. Truman Peters.
Charlton, Peters.
Charlton, Peters...
Gordon, Peters.
Gordon é o Peters.
Peters'a söylemelisin.
Tens que contar ao Peters.
Teğmen Peters ile yoldayız.
Vou até aí com o tenente Peters.
Peters, at onu!
Peters, atire isso!
Bu kadar yeter. Peters'a yardım etmem etmem gerekiyor.
Olha, tenho que ir para ajudar o Peters.
Dikkat, tüm birimler, ben Teğmen Peters.
Atenção, a todas as unidades, fala o tenente Peters.
Tüm birimler, Teğmen Peters.
Todas as unidades, fala o tenente Peters.
Bay Peters.
Mr. Peters.
Korkarım ki, hayır, Bay Peters.
Temo que não, Sr. Peters.
Gördüğüm kadarıyla, Bay Peters, gitmeliyim.
Na minha forma de ver, Sr. Peters, eu estou bem à frente.
- Anladım, Bay Peters.
- Eu percebo, Sr. Peters.
Vaughan Jr, Brookie Peters, Jackie, Mike...
O jovem Vaughn, o Brooke Peters, a Jackie, o Mike...
Dr. Elliott, ben Bayan Peters.
Dr. Elliott, fala Lisa Spiegel.
- Daha iyi Bir Miami için derneği.
- Peters, para uma Miami melhor.
- Peters, iletişim operatörü.
- Peters, o nosso operador de rádio.
- Evet Dr. Peters, yolunda.
- Tudo bem, Dr. Peters.
Sizi gördüğüme sevindim Bayan Peters.
Gostei de a ver, Sra. Peters.
Demek Bay Toney'nin lüks çocuk bahçesinde yaşıyor Dr. ve Bayan Peters ile brançlara katılıyor ve Bay Toney'nin ipek pijamalarını giyiyorsun.
Aqui estás tu, a morar na elegante casa do Sr. Toney, a tomar brunches com o Dr. E a Sra. Peters e a usar os pijamas de seda do Sr. Toney.
- Evet, Dr. Peters, berbat değil mi?
- É horrível, não é, Dr. Peters?
Dr. Peters, çatıda iki adam bulacaksınız.
- Dr. Peters, vai encontrar dois homens no terraço.
Ben Simon Vander, Roma'dan bildiriyorum. Binlerce insan St. Peters'da toplanarak Ziyaretçilere karşı zaferimizi kutluyor.
Simon Vander, a comunicar de Roma... onde se reuniram milhares de pessoas... para celebrar a vitória sobre os visitantes.
Bay Peters nasılsınız?
Como estä, Sr. Peters?
Washington State'den hafif-siklet karate şampiyonu Frank Peters!
O campeão de Washington Frank Peters!
- Len Peters'ı. Sorun nedir?
- Len Peters.
Bayan Peters'ın bahçesindeki palyaçoyu görmelisin.
Devias ver o espantalho em frente do pátio da Miss Peters.
Düğünde iki düzine Peter ve Paul vardı herhalde.
Devia haver duas dúzias de Peters e Pauls ali...
Josef Peters.
Josef Peters.
Dr. Lubbeck, Pinkie Peters.
Dr. Lubbeck.
Bu saati astronomi rasathanesinden çaldım.
Em Peters... burg.
Peters.
Peters...