Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Z ] / Zararı yok

Zararı yok перевод на португальский

976 параллельный перевод
Zararı yok. Sağlık olsun!
Anda cá, não te faço mal!
- Sormanın zararı yok.
- Está bem. Passa-me à central.
- Zararı yok.
- Não faz mal.
Masraflara ekletmeyecekseniz zararı yok.
Pois não o inclua nos gastos.
Neyse, zararı yok.
Não faz mal.
- Hayır, ama işe yarayacaksa yalanın zararı yok.
- Não, mas minto... ... se isso me levar a algum lado.
Elbette bunun bir zararı yok. Onlar arkadaşlar biliyorsunuz.
Não é que isso tenha mal, eles são nobres.
Postacıların sana bir zararı yok.
Os carteiros não fazem nenhum mal a vós..
Onun kimseye zararı yok.
- Que mal há aqui?
... Bankaların içi para dolu ondan biraz almanın zararı yok sanırım zaten savaşın içindeyiz.
Bem, se o Banco estiver cheio de dinheiro não vejo mal em pegar um pouco, especialmente em tempo de guerra.
Yeni bir ilaç, hiçbir zararı yok.
É um novo medicamento, bastante inofensivo.
Zararı yok.
Tente não se preocupar.
Zararı yok hayatım.
Não faz mal, querido.
- Zararı yok.
- Tudo bem.
- Görmüyor musun bir zararı yok.
- Não vejo nada de mal.
Bak, nazik olmanın kimseye zararı yok, değil mi?
Ouça... não dói nada ser amável, não é?
- Zararı yok.
- Está tudo bem.
Bize bir zararı yok.
Diacho, não magoa ninguém.
Zararı yok, hiç zararı yok.
Não me importa, não me importa nada.
Zararı yok, kesinlikle yok.
Não tem mal absolutamente nenhum.
Oh, zararı yok. Sana bir şey getirdim.
- Eu trouxe-te uma coisa.
Zararı yok. Zararı yok. Sadece sıkı dur.
Deixe estar, não saia daí, eu vou já para aí.
İleri planlamanın bir zararı yok.
Não há mal nenhum em planear com antecedência.
Oh, zararı yok, gerçekten.
Não me importo.
William... Zararı yok.
William...
Zararı yok, beklerim.
Não faz mal. Posso esperar.
Sanırım bunun kimseye bir zararı yok. üstelik siz bir doktorsunuz.
Bom então não acredito que haja perigo e tendo em conta que voce é um doutor.
Zararı yok. Şimdi buraya gelir.
Näo se incomode, ela virá até aqui.
Zararı yok.
Não há problema.
Zararı yok.
Não faz mal.
Zararı yok, Ben kendim gösteririm.
Deixe estar, eu mesma mostro.
- Zararı yok.
Não importa.
Tom'a bir gün ara vermenin bir zararı yok.
Não há mal em fechar o Tom por um dia, Roger.
Zarar gören bir şey bile yok.
O que é que me pode acontecer?
İçimizden birine zarar verdiği anlaşıldığı an yok edilecektir.
Será destruído no momento em que se saiba que algum mal veio até nós.
Hadi, oğlum sana zarar verecek kimse yok.
Vamos, rapaz Ninguém te vai te fazer mal.
Sorun yok hayatım. Hiçbir şey sana zarar veremez.
Está bem, querida, nada te fará mal.
Yeni bir erkek arkadaş ekledin hepsi bu, zarar yok.
Caçaste outro namorado, nada mais. Não há problema. Odeio-te.
- Yani orada olmanın bir zararı yok.
Quero dizer que me desagrada que aqui esteja.
Kimseye zararın yok.
- És inofensivo.
Gece yarısından önce gitmiş oluruz ve size bir zarar vermek gibi bir niyetimiz yok.
Partiremos antes da meia-noite, e não queremos fazer mal a nenhum de vocês.
Zarar yok, değil mi?
Ninguém se feriu.
Zarar yok.
Ninguém se feriu.
Kimseye zararımız yok.
Não estamos a fazer mal nenhum.
Zararınız yok.
Não estão a fazer mal.
Cinde sana zarar verecek bir şey yok.
O gim não lhe faz mal.
Zarar veren bir şey yok.
Nada o está machucando.
Zararım yok.
Não há problema.
Anne babayı kim dinliyor ki? Ama olsun bir zararı yok.
Mais cedo ou mais tarde, temos de nos desembrulhar sozinhos.
Zararı yok.
Não importa.
İçeride sana zarar verecek bir şey yok.
Não há nada ali que o possa magoar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]