Ama ona перевод на русский
7,995 параллельный перевод
Ama ona boyun eğmek zorunda değilsin.
Но ты не должна ей поддаваться.
Güveniyorum ama ona gerçekten çok kızdım. O kadar kızgınım ki şu an yüzünü bile görmek istemiyorum. Bay Weber, şu an serbest bir oyuncusunuz ve eski takımınızın size çok kızan taraftarları olduğunu biliyoruz.
да но я очень, очень зол на него я очень зол я не уверен, что вообще могу на него сейчас смотреть мистер Уэббер, с тех пор как вы стали свободным игроком, я думаю, появилось много расстроенных фанатов
Ama ona inandığımı ve onu bağışladığımı söyledim.
Но я сказала ей, что верила в нее, и я ее простила.
Evet aldım ama ona söylediğim gibi o da bana sahte isim söylemiştir.
Но думаю, она мне соврала, как и я её.
Ama ona ateş etmen yardımcı olmuyor bu konuya.
От твоей стрельбы легче не становится.
Kimin tarafında olduğunu bilmek isterim ama ona yemek ısmarlamadan önce bu kadar güzel bir kadınla böylesi pervasız bir tartışmaya girmem kabalık olur.
Я бы предпочел знать, на чей ты стороне Но с моей стороны будет грубо начать такой глупый разговор c такой прекрасной девушкой, не пригласив ее на обед
Konuşturmak, eşyalarını aramak için onu tutuklattırmam gerekti... ama ona asla zarar gelmesine izin vermem... ona karşı olan hislerinin büyüklüğünü biliyorum.
Пришлось сделать так, чтобы её арестовали, дабы порыться в её вещах к слову, но я никогда не позволю причинить ей любой вред зная, какое отличное влияние у тебя на нее.
Ama ona her istediğini istediği zaman vereceksin.
Но вы говорили давать ей чего бы она не хотела когда бы она не хотела.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama ona borçluyum.
Поверить не могу, что скажу это, но я ему должен.
Duygusal açıdan beraber değiliz hayır, ama ona değer veriyorum.
Мы не влюблены, нет, но я забочусь о нем.
Karanlık Olan'a kendi dükkanında saklanacak kadar aptal olmadığını söyledim ama ona göre sihrinin cazibesine dayanamazmışsın.
Я говорила Темной, что ты не настолько безрассуден, чтобы искать укрытие в собственном магазине, но она сказала, что ты не устоишь перед соблазном использовать магию.
Tıpkı onuncu sınıftayken Jeremy Henschell için söylediğin gibi. Ona da uzaktan tapıyordun, günlüğüne onunla ilgili yazıyordun ama hiç birlikte takılmamıştınız.
То же самое ты говорил про Джереми Хеншела в десятом классе, а на самом деле это означало, что ты на него молился, писал о нём в своем дневнике, но вы никогда даже не общались.
Doktor olacaktım ama Esther bu işe girişince ona yardım ettim. Ve ben bu işi yapmaya istekli olduğumu söyleyince bana yarısını vereceğini söyledi.
Я хотел стать врачом, но поступился своими интересами, пока Эстер строила свою компанию, и когда я сказал ей о своих стремлениях, она пообещала, что я получу половину.
- İyi ama ne ona ne de başka birine bir şey söyleme bu konuda.
Да, но... не говори ему ни слова. Впрочем, никому, хорошо?
Sonunda ne olduysa oldu ama sen ona hep değer verdin. - Siz ikiniz...
Вы двое...
Burada olma sebebimiz kız kardeşimin, benden bu işi halletmek için size 50,000 dolar vermemi istemesi,... ama ben ona kulak asmayacağım.
На кого тогда в суд подавать? – Извините? – Сидеть.
Çocukluğumuzdan beri birbirimize karşı hislerimiz vardı. Ama benim hayattaki yerim ona hislerimi açıklamama hep mani oldu Eğer burayı benimle terk ederse...
Ну... у нас возникли чувства друг к другу еще когда были детьми, но теперь мое положение в обществе запрещает мне сообщать о своих намерениях если она покинет это место со мной....
Notu ona kendim verirdim ama Tristan'ın kıskançlığı inanılmaz. Yanına yaklaşamam... ama sizin ondan yada başka birinden korkmanıza gerek yok.
Я сама отдам ей записку но ревность Тристана тиронична я не смогу приблизиться к ней, но ты... тебе нет смысла бояться его или кого-то еще.
Ona sana ihanet etmeyeceğimi ve gerçek sevginin kan bağından daha üstün olduğunu söyledim, ama beni dinlemedi.
Я сказала ему, что не предам тебя, что настоящая любовь стоит выше кровных уз, но он и слушать не хотел.
Mikaelson soyunun yok oluşunu, benim soyum da dahil ve ben de ona inandım ama tehlikeli silah tehlikeli ellerde olmamalı. Ben de onu zehirledim. ve şimdi de onun gösterdiği geleceği değiştireceğim.
Клан Майклсонов, уничтожен в том числе и мой сир, я ей поверила, но опасная игра, в руках опасных должна быть уничтожена, я её отравила, а сейчас, я собираюсь изменить будущее, что она предсказала.
Annemin pek fazla değerli eşyası yoktu,... ama Marc Chagall'ın karısının arkadaşı, Valentina,... ona imzalı bir tablo vermiş.
У нее было немного ценных вещей, но она была подругой жены Марка Шагала, Валентины, и она подарила ей авторскую работу.
Ona yardım ediyordum ama buraya gelmem daha doğru olur diye düşündük.
Помогал ей, но решили, что здесь буду полезней.
Söylemekten nefret ediyorum tatlım, ama öyle bir yönüm yok. Ona hiçbir şey verme!
Ужасно говорить тебе, что у меня ее нет не отдавай ему эту чертову штуку
Aurora kardeşini okyanusun dibine atıyor ama Klaus bunun için ona... pek acı çektirecekmiş gibi görünmüyor.
Аврора отправляет вашу сестру на дно океана а Никлаус не особенно склонен к тому, чтобы заставить её страдать за это
O konuda bir şey demeyeceğim ama diyeceğim şu ki, Tanner ona bunu yaptırmak istiyorsa daha kötüsünü yaptırmak istemediğini kim söylüyor?
Я и не собирался говорить об этом, но если Таннер вынуждает её пойти на это, кто знает, не заставит ли он её сделать что-то похуже? И чего ты хочешь, Майк?
Neyse. Ona inanmamıştım. Ama artık inanıyorum.
Так или иначе, я не поверил ей.
Ama neden ona Sara konusunu anlatmıyoruz?
Но почему мы не можем рассказать ему о Саре?
Bu karar ona kalmış ama.
Разве не ему решать?
Ama ben ona zarar vermeye çalışmadım.
Но я ничего ему не сделала.
Şimdi ona yardım edemiyorum ama benden neler sakladığını merak ediyorum.
А теперь ничего не могу поделать, все думаю, чего ещё она не говорила.
Hadi ama, sana ona güvenemeyeceğini söylüyorum.
Прекрати! Говорю же – ему нельзя доверять!
Bir süreliğine ciddi ciddi inanmaya başlamıştım ona ama şimdi ise... Emin değilim.
И я даже верил в это, но теперь...
Bak Nora biraz nefes almak istiyor ama Mary Louise eğer ona izin verirse Nora'nın onu terk edeceğinden korkuyor.
Видишь, Нора хочет больше пространства, Но Мэри Луиза боится, что, если она даст ей его, Нора уйдет от нее.
Bizim pahalıya Oscar şey vardı ayrıldı Öldüğünde benim, ama o, ona üzerinde değildi Yüzden onun otomobil oldu belki düşündüm.
У нашего дорогого Оскара было кое-что что принадлежало мне, но эта вещь не была при нем, когда он умер и я подумал, может, она была в его машине?
Julian bu gece ölecek ama ben kazığı onun kalbine soktuğumda hala ona bağlı olup olmaman umrumda olmaz.
Джулиан умрет сегодня ночью, но это не сработает если вы все еще связаны. с парнем, который может заснуть с колом в сердце.
Evet evet yaptın, bu da bizi cehennem çukurundaki... Noel baba istilasına getirdi ama şöyle nasıl desem, yakınlaştırma büyüsü falan ona benzer bir şey, daha gerçekçi bir şey adres gibi falan...
Да, да, ты сделала, что привело нас в кишащую Сантами адскую дыру, но там, вроде, так, например приближающее заклинание или что-то может быть или что-то более точное, типа адреса
Ben de ona, derin ve rüyasız bir uyku olduğunu söylemiştim ama bu sıradan bir hançer değil.
Я ответила эму, что это как глубокий сон без сновидений, но это не обычный кинжал.
Ona güvenmek istiyorum, ama...
Я хочу доверять ей, но...
Yıllarca ona karşı gelmeye çalıştım ama asla bir sonuç alamadım.
Я годами пытался ей возражать. Ничто не помогло.
Olur da annemi görürsen, ona Başkan'ın onu affettiğini ama benim affetmediğimi söyleyebilirsin.
Если встретите мою мать, передайте, что если мэр её простила, то я - нет.
Aştım zaten, ama ne zaman ona açılmaya çalışsam terlemeye başlıyorum, göğsüm sıkışıyor ve nefes alamıyorum.
Я тоже, но каждый раз когда я хочу ей это сказать, я начинаю потеть, грудь сдавливает и я не могу дышать.
Ona biraz güzellik kattım ama sonuçta o bir alet.
Я дал ей немного красоты, но это лишь инструмент ни больше ни меньше.
Ona biraz güzellik kattım ama sonuçta o bir alet.
В точности, как я хотел.
Evet, doğru ama Kral'la değil Alfred'le görüşmelisin. - Ona kefil misiniz? - Kefilim.
Отец, это Брида, мой лучший друг.
Hayır ama elini kana buladı bir kere T'evgin'in kanına ve bunu ona ödeteceğim.
Ты знаешь, чего она хочет? Нет, но я точно знаю, что у неё кровь на руках, кровь Тэвгина, и она за это заплатит.
Ona Kasap dediklerini biliyorum ama bence o harika biri.
Джошуа Нолан. Да, его называют мясником, но...
Evet ama yayın yaparak ona kefil oldum.
- Я ему поверила. - Мы все поверили.
Ama küçük seyahatine gitmeden önce, kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştıracaksın ve ona tüm hatanın kendinde olduğunu söyleyeceksin.
Но перед тем, как отправиться в поездку, ты пойдешь к нему, поджав хвост, и признаешь, что был неправ.
Ama bana, ona ne söylediğini anlatmadığından beri böyle hissetmeli miyim diye düşünmeye başladım.
Но, раз ты отказываешься говорить, что сказал ему, я уже сомневаюсь, стоит ли.
- Ama döndün. Ona ihtiyacım yok.
- Но теперь он мне больше не нужен.
Sekizinci sınıfta vardı bir tane ama o bana karşı kötüydü, ben de ona karşı kötüydüm hepsi bu kadar.
У меня была подружка в восьмом классе, но она не любила меня, а мне не нравилась она. Этим все и закончилось.
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bakma 38
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona bir şey olmaz 33
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona söyleme 26
ona bak 134
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona bir şey olmaz 33
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona söyleme 26
ona bak 134