Açık konuşmak gerekirse перевод на русский
166 параллельный перевод
Açık konuşmak gerekirse Bay Jessup, Boynunuzu ipten kurtarmakla pek ilgilenmiyorum.
Это было бы глупо, мистер Джессап, я не особенно заинтересован, как вы будете выходить сухим из воды.
- Evet açık konuşmak gerekirse, cinayet dedim.
- Да, именно это я и сказал.
Peder, açık konuşmak gerekirse, pek dindar sayılmam.
Сказать по правде, я не верующий.
Açık konuşmak gerekirse, Eğer önümüzdeki hafta kongrede Johnny'nin ismi teklif edilirse... Onun önünü kesmeye çalışır mısın?
Максимально упрощая, если Джонни на следующей неделе выдвинут на съезде, станете ли вы блокировать это решение?
Açık konuşmak gerekirse... daha iyisini bulabilirsiniz.
Честно говоря можно найти и получше.
Daha açık konuşmak gerekirse, paravan bir hikayeye karşı olmanız üsde bir salgın olduğu yolunda söylentiler doğmasına yol açtı.
А конкретнее, вы не согласны со статьёй, в которой создаётся впечатление, что на базе вспыхнула эпидемия.
Açık konuşmak gerekirse... pencereden düşmüş olması pek olası değil.
Проще говоря, миссис Макнейл маловероятно, что он выпал из окна.
Ama açık konuşmak gerekirse misyoner pozisyonu o kadar da parlak değildi.
Немного не хватает изящества, может быть... в горизонтальной позиции.
Açık konuşmak gerekirse çavuş, evde karım ve çocuklarımla olmayı yeğlerdim.
Если честно, сержант, я бы лучше пошел домой, к жене и детям.
Açık konuşmak gerekirse...
Лучше бы мы с ним никогда не встречались.
Açık konuşmak gerekirse, benim için hiç fark etmiyor, bayan Gayley.
≈ сли честно, это дл € мен € тоже не имеет значени €, мисс √ ейли.
Açık konuşmak gerekirse, o, muhalif, diğer öğrencilere karşı aşırı saldırgan... ve dikkatini toplamakta çok zorlanıyor.
Откровенно говоря, он чересчур дерзок, он слишком агрессивен по отношению к другим ученикам и у него возникают большие трудности с концентрацией внимания.
100 yıllık bir kan davasının bir gecede unutulmayacağının farkındayım ama açık konuşmak gerekirse, G'Kar bu benim sorunum değil.
Я понимаю, что 100 лет кровавой вражды не забудешь просто так за одну ночь. Но дело в том, Г'Кар что меня это не касается.
Açık konuşmak gerekirse, 12 güdümleme çipi.
Если быть точным, 12 чипов управления ракетами.
Açık konuşmak gerekirse neyin doğru olduğunu artık bilmiyorum.
Если честно, я и сам теперь не знаю, что есть правда, а что нет.
Açık konuşmak gerekirse, tavrını hiç beğenmedim.
Честно говоря, мне не понравилось его отношение.
Ancak açık konuşmak gerekirse şehirdeki tüm otobüslerde yüzü olan adamın birinin dedikodusunu yaparken dikkatli davranması gerekir.
Но, честно говоря, человек, чье лицо расклеено по всем автобусам в городе... -... должен быть осторожней в словах, которыми бросается.
Daha açık konuşmak gerekirse hisse payı.
Точнее – небольшой фондовый опцион...
Açık konuşmak gerekirse, adamın olmaktan bıktım.
Короче говоря, я просто устал быть твоим мальчиком.
Açık konuşmak gerekirse, sen de pek yok.
На вас их почти нет.
Şahsen, canım, açık konuşmak gerekirse, ben Ernest adından pek hoşlanmıyorum.
Сказать по правде, дорогая мне не очень нравится имя Эрнест
Evet, çok açık konuşmak gerekirse Cecily, senin 42 yaşında olmanı ve yaşına göre sıradan görünmeni dilerdim.
Так вот, говоря откровенно, Сесили, я хотела бы, чтобы вам было не меньше чем сорок два года, а с виду и того больше.
Açık konuşmak gerekirse süngerlerin pek iyi değil.
Вот губки ( для мытья ) ты меняешь не очень... если честно.
Açık konuşmak gerekirse, evet
Ну, откровенно говоря, да.
O bir denemeydi açık konuşmak gerekirse böcekleri konu alan başarısız bir denemeydi.
Это было пробным запуском... Ранним экспериментом по удалению дефектов, так сказать.
- Açık konuşmak gerekirse, umurumda değil.
- Но, честно говоря, мне плевать.
Açık konuşmak gerekirse, evet olabilir.
Ну, честно говоря, Я хотел бы сказать "да".
Açık konuşmak gerekirse, başka bir amaç için buradaysan boşuna uğraşıyorsun.
Честно говоря, другая причина, по которой ты здесь, вызывает только презрение.
Açık konuşmak gerekirse, burada hiç beyaz yok.
Вместе с тем, будем честны. Я здесь даже не замечаю белых.
Elaine, sen çok yetenekli bir genç kadınsın... ve açık konuşmak gerekirse...
Элейн, вы очень талантливая девушка.
Son bir alkış için mi? Açık konuşmak gerekirse,
- Последняя пирушка?
Açık konuşmak gerekirse, her şey çok ani gelişti ve orada olup biten bazı şeyleri hatırlamak çok güç efendim.
Сказать по правде, мэм, всё произошло так быстро, и там случилось столько всякого, что трудно вспомнить, кто именно там был.
Aslında, açık konuşmak gerekirse döneceğimi sanmıyorum. Ne?
О, знаете, скажу честно, я сюда не вернусь.
Hantallık yapacağını biliyorum ama açık konuşmak gerekirse bu, sürtük gibi görünmeni mantar kapmanı engeller.
Знаю, это не очень удобно, но, честно говоря, непристойно не носить колготок, и грибковых инфекций не подхватишь.
Açık konuşmak gerekirse, bu konu hakkında biraz rahatsızım.
Это так тяжело вспоминать.
Açık konuşmak gerekirse, Şu anda yapılacak en önemli şey L'nin Takada ve Ridner üzerine odaklanmasına izin vermek.
Грубо говоря... чтобы сейчас L сконцентрировал всё своё внимание на Такаде и Риднер.
Açık konuşmak gerekirse seni öldürmeliyim.
Строго говоря, конечно, мне следует убить тебя.
Ve açık konuşmak gerekirse, benim de bundan pek hoşnut olduğum söylenemezdi.
И если быть честным, я не уверен, что мне это тоже нравилось.
Açık konuşmak gerekirse ben işte böyle bir doktor olmak istiyorum.
И хочу сказать Вам, Я... таким врачом я хотел бы стать.
Açık konuşmak gerekirse oradan çıkmam gerekiyordu.
If I'm being honest, I had to get out of there.
Açık konuşmak gerekirse, sizi temsil etmek.
Если честно, представлять вас.
Açık konuşmak gerekirse... Hayır.
Если по-честному... то нет... не совсем.
Pis işleri örtbas ve hatta güvenlik şantajı açık konuşmak gerekirse...
Прикрывают их преступления и даже обеспечивают безопасность семьи. Честно говоря...
Açık konuşmak gerekirse, Başkomiser bu karışıklığı nasıl ya da neden düzeltmem gerektiğini anlaşmış değilim.
И, говоря откровенно, капитан, я не понимаю, как и почему вы думаете, что я буду разгребать этот бардак за вас.
Turumuza IT departmanından başlamanın uygun olacağını düşündük.Çünkü açık konuşmak gerekirse onları çoğu zaman bu bodrum katında unutuyoruz.
Пожалуй, начнём с отдела тех-поддержки, потому что, если честно, они сидят тут в подвале, и мы часто о них забываем.
Açık konuşmak gerekirse, senin de ona ihtiyacın var.
Честно говоря, и она тебе очень нужна.
Ve açık konuşmak gerekirse, Juan Antonio ortamlara takılan birisi olsam bile ikimiz pek uyuşamazdık.
Ну и чтобы быть полностью честной, Хуан Антонио Если бы я была таким человеком который любит игры я не думаю что нам с тобой что-то светило.
Açık konuşmak gerekirse, bu tamamen senin hatanmış gibi geldi bana.
Ну, если честно, похоже, что ты сам во всём виноват.
Açık konuşmak gerekirse, gerçek olup olmadığınızı düşünüyordum.
Я могу сказать одно, Я и не думал, что Вы существуете.
Açık konuşmak gerekirse, annemi bulmak için polis olmuştum.
Надо признаться, я стал копом для того, чтобы найти мою настоящую мать.
- Ana masayı da konuşmalıyız çünkü Hailey düğünden önce bir sevgili bulamazsa ki açık konuşmak gerekirse, büyük ihtimal bulamayacak...
- Надо подумать об основном столе. Если Хейли не найдет парня до свадьбы, а мне почему-то кажется, что не найдет, то за столом...